Kayseri
Ankara Sincan, İstanbul Kazlıçeşme’den sonra Kayseri mitingi, Gezi Parkı olaylarının önümüzdeki seçimlerin temel konusu olacağını iyice ortaya koydu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Kayseri’de yaptığı konuşmadan çıkan sonuç, Ak Parti’nin seçim stratejisini, “Gezi Parkı olayları” üzerine kurduğuydu. Üçüncüsü yapılan mitinglere verilen isim bile bunu gösteriyor: “Milli İradeye Saygı” mitingleri. Bu isimden de anlaşıldığı gibi Başbakan Erdoğan ve Ak Parti kurmayları, Gezi Parkı olaylarını demokrasiye karşı yöneltilen bir girişim olarak görüyor. Girişimin hedefinde ise Başbakan Erdoğan’ın olduğuna inanıyor.
Meydanların hazırlanış biçimi, açılan pankart ve dövizler, atılan sloganların hemen hemen tamamı Gezi Parkı olaylarına yanıt niteliğinde.
Başbakan Erdoğan, konuşma yapacağı platforma gelmeden önce meydanda tansiyonu yükselten propaganda görevlileri de Gezi Parkı üzerinden coşku yaratıyorlar.
Meydandakilerin ellerini havaya kaldırmalarını isteyen sunucunun, elleri gördükten sonra, “İşte bunlar vurmayan, kırmayan, yakmayan, vandallık yapmayan ak eller” sözleri, Gezi Parkı olaylarına yanıt oluşturuyor.
“Tencere tava çaldınız CHP’yi sandığa gömdünüz” pankartı da Gezi Parkı olaylarından beri tencere tava çalarak iktidarı protesto edenlere bir başka yanıt olarak veriliyor.
Sahnedeki Ak Parti sunucusunun itiraz ettiği tek pankart, “Başbakanımızı yedirtmeyiz” pankartı oldu. “Bu bizim konseptimizde yok” diyen sunucu, bu pankartın indirilmesini istedikten sonra, “Onlar kim ki Başbakanımızı yiyecekler?” sözleriyle bir başka yanıt verdi.
Duran adama yanıt
Başbakan Erdoğan ise Gezi Parkı eylemlerinin devamı niteliğindeki, “duran adam” protestosuna ilk kez Kayseri’den yanıt verdi.
Erdoğan, “Onlar dursun ama biz durmayacağız, durmak yok yola devam” yanıtıyla bu eylemin arkasında da CHP’lilerin olduğu vurgusunu yaptı.
“Yıllardır Türk’e durmak yaraşmaz diyenler şimdi duruyorlar. Bunların amacı zaten Türkiye’yi durdurmak” diyen Erdoğan, ana muhalefet partisine, 70’li yılların kuyruklarıyla yanıt verdi.
Erdoğan, “Onlar bizi SSK kuyruklarında, eczane kuyruklarında, üniversite kapılarında, devlet kapılarında, benzin kuyruklarında, ekmek kuyruklarında, şeker kuyruklarında durdurdular. Onlar, Türkiye’nin ‘duran adam’ olmasını istiyorlar. Ama Türkiye‘yi durduramıyorlar, bizi durduramıyorlar” diye konuştu.
Tuzak vurgusu
Başbakan Erdoğan, seçim kampanyasını, Gezi Parkı’ndan hareketle demokratik olmayan yollardan hükümeti devirme girişimlerine oturtuyor.
2002 sonrası Ak Parti iktidarları döneminde Ergenekon, Balyoz gibi davaları sürmekte olan girişimlerle 2007’de Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanı seçtirmemeye yönelik hareketler, 27 Nisan bildirisi, Cumhuriyet mitingleri gibi olayları sık sık hatırlatan Başbakan Erdoğan, Gezi Parkı ve sonrasında gelişen eylemleri de kategoriye sokuyor. Buradan hareketle de daha önceki seçimlerde yaptığı gibi demokrasiye yönelik tehdit, şahsına yönelik devirme hareketleri üzerinden bir demokrasi söylemi geliştiriyor.
Daha önceki seçimlerde Ak Parti’ye büyük başarılar kazandıran demokrasiye yönelik tehditlere karşı meydan okuma söyleminin bu seçimlerde de Gezi Parkı olayları üzerinden devam ettirileceği anlaşılıyor.
Başbakan Erdoğan, son dönem olayları içinde 53 vatandaşımızın ölümüne sebep olan Reyhanlı saldırısını da bu kategoriye sokuyor. Bu saldırıyı da kendisini ve hükümeti demokratik olmayan yollardan devirmeye yönelik zincirin bir halkası sayıyor.
Kayseri mitingi, Başbakan Erdoğan’ın seçim stratejisini, bu eksen üzerinde netleştirdiğini gösterdi. Başbakan’ın Samsun ve Erzurum mitinglerinde de aynı stratejiyi izleyeceğini tahmin etmek zor değil.