Erdoğan’dan Türker’e: “Sınırı profesyonel ordu koruyacak”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ilk ziyaretini DSP lideri Masum Türker’e yaptı. Konu “terör ve referandum”du, ama görüşmede sadece terör konuşuldu. Türker’in referandumda “hayır” diyeceğiz sözü dışında, konuşmalar hep terörle ilgili oldu.

Erdoğan’ın dört mesajı
Başbakan Erdoğan’ın, DSP lideri Türker’le görüşmesinde dört önemli mesaj verdiğini söyleyebiliriz:
1- Sınıra profesyonel ordu: Sınır boyları profesyonel orduya emanet edilecek. Özel olarak eğitilecek timlerden oluşacak bu ordu sınır boylarını koruyacak ve dağlarda gezecek. Bu birliklere alınacak olanlar 5-10 yıl sadece bu görevi yapacaklar. Sonrasında ise kendilerine tazminat ödenecek ve kamuda iş verilecek.
2- İnsana dayalı istihbarat: Teknolojik istihbaratın çok iyi olduğu, ancak insana dayalı istihbaratta bazı eksiklikler bulunduğu saptandı. Bu itibarla önümüzdeki dönemde insana dayalı istihbarata ağırlık verilecek. İstihbarat paylaşımı devam edecek, kendi istihbaratımız geliştirilecek.
3- Askerlerin talepleri: Terörle mücadele konusunda bugüne kadar askerin istediklerini hep yaptık. Bundan sonra gelecek taleplerini de karşılayacağız.
4- 150 yeni karakol: TOKİ, askerlerin istediği yerlere yeni karakolları hızla inşa ediyor. 150 karakol kısa sürede tamamlanıp teslim edilecek.

Türker’in önerileri
DSP lideri Masum Türker’in Başbakan Erdoğan’a verdiği mesajları ise şöyle sıralayabiliriz:
1- Özel birlikler: Profesyonel ordu kurulurken, bu ordunun hukuk içinde hareket etmesine önem verilmeli. “JİTEM” gibi oluşumlara izin verilmemeli.
2- Elektronik duvar: Sınırın kritik bölgelerine elektronik veya fiziki duvar örülmeli. Geçişler önlenmeli. Bu konuda kanun teklifimiz dikkate alınmalı.
3- Ergenekon soruşturması: Ergenekon soruşturmaları ve davasının terörle mücadele azmini zedelemesine yol açan uygulamalara son verilmeli. Geçen gün mahkemeye geç gelen üsteğmen, hâkimin neden geç kaldığı sorusuna ‘çatışmadan geliyorum’ yanıtını vermişti. Bunlar unutulmamalı.
4- OHAL olmaz: Kesinlikle Olağanüstü Hal (OHAL) yeniden getirilmemeli. Bu yönetim tarzının PKK’ya yaradığı unutulmamalı.
5- NATO ve BM olmaz: Kuzey Irak’a NATO veya Birleşmiş Milletler (BM) gücü getirilmesi önerilerine karşı durulmalı. Böyle bir gelişme, Türkiye’nin uluslararası hukuktan doğan haklarını kullanmasına engel olur.
6- 51. madde: Türkiye, Güvenlik Konseyi geçici üyesi olduğunu da unutmamalı ve BM’nin 51. maddesinin tanıdığı sınır ötesinde takip hakkını kullanmalı.
7- Güvenlik bütçesi: Terörle mücadele için ek olarak özel bir güvenlik bütçesi oluşturulmalı. Yeni karakolların inşasında böylece bütçe, kaynak sorunu yaşanmasının önüne geçilmeli.

Sınır ötesi operasyon
Başbakan’ın ziyaretinden sonra DSP lideri Masum Türker’le konuştum. Türker, yapıcı bir görüşme olduğunu ve bu ziyaretlerin MHP ve BDP’yi de kapsaması gerektiğini düşünüyor. Başbakan Erdoğan’ın konuşmalarından sınır ötesi operasyon dahil her türlü girişim için altyapının hazır olduğu izlenimi aldığını da ekledi. Türker, Başbakan’ın ziyaretleri bittikten sonra alınacak önlemleri kesinleştireceğini ifade etti.

NOT: TTB açıklaması
Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın Tam Gün Yasası’yla ilgili yanıtlarını dün bu köşeden yansıtmıştım. Türk Tabipleri Birliği, Akdağ’ın görüşlerine karşı bir açıklama gönderdi. Açıklama özetle şöyle:
“1- Meclis gündemindeki Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı’na göre; kamu sağlık personelinin maaşları önümüzdeki yıllarda bütçeden ödenmeyecek, yalnızca hastane gelirlerinden karşılanacaktır. Bu durumda hekimlerin gelirleri, aşağıya doğru seyir izleyecektir.
2- Sağlık Bakanı’nın kamu hastanelerinin özel sektöre satılmayacağı ifadesi hükümet programı ve uygulamalarıyla çelişmektedir. Hükümet programında, ‘devletin sağlık işletmeciliğindeki payının azaltılması hedeflenmektedir’ ifadesi vardır.
3- Bakan, büyük ameliyatlarda üniversitelerin son sırada kaldığını ve verim düşüklüğünün sebebinin de muayenehane hekimliği olduğunu belirtmektedir. Oysa TÜİK verilerine göre, daha uzun süre bakım ve tedavi gerektiren komplike vakalar, üniversite hastanelerinde tedavi edilmektedir. Yatak doluluk oranları ise bakanlık ve özel sektör hastanelerinden yüksektir.”