Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Dr. Eriş Bilaloğlu’na, “Tüm doktorlar iş bırakırsa hastaların hali ne olur?” diye sorduğumda şu yanıtı verdi:
Bayram gibi
“Şöyle söylersem eylemimiz daha iyi anlaşılır. Biz, bayram gibi bir eylem yapacağız. Bayram tatillerinde sağlık kuruluşları nasıl hizmet veriyorsa, eylem boyunca aynı hizmet verilecek. Acil hastalara ve yoğun bakım hastalarına bakılacak, bu hastalarda hizmet eksiği olmayacak. Ayrıca bayram tatillerinde olduğu gibi yaşamsal vakalarda ihtiyaç duyulan uzman arkadaşımız da çağrı aldığında vakaya bakacak. Hastalarımızı mağdur etmeden, eylemi gerçekleştireceğiz.”
Duygusal çatışma
“O halde hastanelerde olacaksınız, ancak hasta kabul etmeyeceksiniz; ayrıca başkaca eylem de olmayacak, biçiminde anlayabilir miyiz?” diye sorunca da şöyle devam etti:
“Yürüyüş de yapacağız. Özellikle büyük kentlerde yürüyüşlerimiz, açıklamalarımız olacak. Ancak bu yürüyüşleri hastane çevresinde yapmayacağız. Gürültülü bir ortamda hastalarımızı rahatsız etmeyeceğiz. Hastalarımızla biz duygusal çatışma istemiyoruz. Bu dikkate alınarak öğle saatlerinde toplanıp belirlenen meydanlara yürüyeceğiz.”
“Akdağ tehdit ediyor”
TTB Başkanı Dr. Bilaloğlu, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın, “Bir tek hasta zarar görürse doktorlar hakkında suç duyurusunda bulunurum” sözlerine karşılık şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Sayın Bakan Akdağ doktorları, diğer sağlık çalışanlarını tehdit ediyor. Biz, yasal hakkımızı kullanıyoruz, herkese sağlık ve güvenli gelecek hakkını istiyoruz. Sayın Bakan, daha önce katıldığı televizyon programında bir daha böyle açıklamalar yapmayacağını, çünkü, bir dahaki sefere bu eyleme kimsenin katılmayacağını söylemişti. Şimdi bu tepkiyi verdiğine göre eyleme katılımın yaygın olacağını Bakan da görmüş olmalı. Eylemin iki günden fazla süreceğini bildiren sağlık kuruluşları da var. Türkiye’nin her yerinde eyleme katılımın yaygın olacağını biliyoruz.”
Doktorların talepleri
Eylem kararı alan doktorlar taleplerini şöyle sıralıyorlar:
1- Hastaları puana dönüştüren, hekimlik uygulamalarını değersizleştiren “performansa göre ücretlendirme” kaldırılmalıdır.
2- Sosyal Güvenlik Kurumu’nun kısıtlamaları kaldırılmalıdır.
3- Tıp fakülteleri hastanelerinin Sağlık Bakanlığı’na devredilme girişimleri durdurulmalıdır.
4- Başta asistan hekimler olmak üzere bütün hekimlerin nöbet ertesi izin hakkı istisnasız uygulanmalı; haftalık çalışma süreleri, nöbetler de dahil 56 saati geçmemelidir (Sağlık Bakanlığı bir genelge yayımlayarak asistan hekimlerin nöbet sonrası izinlerinin, izin kullanılmaması halinde ise ücretlerinin verileceğini açıkladı.)
5 - Taşeron uygulamasına son verilmeli, taşeron şirket personeli de dahil tüm sağlık çalışanları devlet memuru kadrosuna geçirilmelidir.
6- Özel sağlık kurumlarında çalışan hekimlerin sözleşmelerinde TTB taraf olarak kabul edilmelidir. İşten çıkarmalar, Sağlık Bakanlığı ve TTB’nin iznine bağlanmalıdır.
7- Kurum hekimleri dahil birinci basamakta çalışan hekimler arasındaki ücret farklılığı giderilmelidir.
8- Aile hekimleri, devlet memuru statüsüne geçirilmelidir.
9- Sağlık ortamının şiddetten arındırılması için Türk Ceza Kanunu’nda değişiklik yapılmalıdır.
10- Hekim ücretleri, TTB’nin önerdiği tam gün insanca yaşam koşullarında ve emekliliğe yansıyacak şekilde düzenlenmelidir.