Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İstanbul Özel Yetkili 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Hrant Dink davasında verdiği karar, hem tepkilere hem tartışmalara neden oldu.
En fazla tepki, mahkemenin sanıklar hakkında örgüt suçlamasından beraat kararı vermesine gösterildi.
Mahkeme Başkanı Rüstem Eryılmaz, kararın kendisini de tatmin etmediğini açıkladı. Vatan gazetesinden Öge Demirkan’ın sorularını yanıtlayan Başkan, “Bu karar, örgüt yok anlamına gelmez, örgüt faaliyetleri çerçevesinde yeterli delil olmadığı anlamına gelir” yorumunda bulunuyor.
Mahkeme Başkanı Eryılmaz’ın açıklamalarını da göz önünde bulundurarak kararın püf noktalarını şöyle sıralayabiliriz:

Hayal serbest kalmasın diye
1- Mahkeme örgüt olmadığına karar verdiği için 5 yıldır tutuklu olan Yasin Hayal’in serbest kalması mümkündü. 5 yıllık süre dün doldu. Mahkeme, önceki gün Yasin Hayal’i mahkûm edince, serbest kalma olasılığı ortadan kalktı. Örgüt olmadığına hükmedince Hayal, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 2 yıl tutukluluk ve 3 yıl uzatma öngören maddesi uyarınca tutuklu olarak 5 yılını dolduracağı için serbest kalabilecekti.
Mahkeme 5 yılın dolmasına iki gün kala hüküm kurarak, tahliye edilmesini önledi.

Yetki kapsamında gördü
2- Kararın püf noktalarından biri de örgüt suçlarına bakmaya yetkili olan mahkemenin, örgüt yok kararına varmasına rağmen sanıklar hakkında hüküm kurması. Özel yetkili mahkemelerin hangi davalara bakacağı CMK’nın 250. maddesinde sayılıyor. Bu maddede sayılmayan suçlara normal mahkemelerin bakması gerekiyor. Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun bu yönde kararı var. Keza YÖK Başkanı’yken saldırıya uğrayan Prof. Dr. Erdoğan Teziç davasında, örgüt bulamayan mahkeme, sanıkları mahkûm etmişti. Ancak, Yargıtay 1. Ceza Dairesi, örgüt yok kararı veren özel yetkili mahkemenin davaya bakamayacağına hükmetti ve kararı bozdu.
Mahkeme, Yargıtay kararlarını dikkate alıp davada görevsizlik kararı verseydi, bu durumda da Yasin Hayal’in yine 5 yılı doldurduğu için serbest kalması söz konusu olabilirdi.

Devam eden soruşturma
3- Karara yöneltilen eleştirilerden biri de olayda kamu görevlileriyle ilgili bir hüküm bulunmamasıydı. Bu durum, olayın devlete uzanan boyutunun kapatılmak istendiği biçiminde yorumlandı. Mahkeme Başkanı Eryılmaz ise Vatan’a yaptığı açıklamada, bu yolun açık olduğunu anımsattı. Eryılmaz, suikastın devlet görevlilerinin ihmali yüzünden meydana geldiği iddiasıyla ilgili olarak yürüyen bir soruşturma bulunduğunu belirtti. Dosyanın kesinlikle kapanmadığını söyledi.

Yargıtay aşaması
4- Bu davanın Yargıtay aşaması büyük önem taşıyor. Yargıtay’ın, örgüt yok kararına varan mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerektiği sonucuna varır ve kararı bozarsa, Dink davası Trabzon ve İstanbul Ağır Ceza mahkemelerinde yeniden görülecek demektir.
Yargıtay, bu yönden değil de olayda örgüt bulunduğu gerekçesiyle kararı bozarsa bu kez aynı mahkeme, örgütlü suç bağlamında davaya yeniden bakacaktır.
Bu süreçte kamu görevlileri ile ilgili olarak yürütülen soruşturma sonuçlanır ve yargılama gereğine karar verilirse davaya bir boyut daha eklenecektir.

Uzun sürecek
5- Yargıtay, kararı hangi gerekçeyle olursa olsun bozarsa, Dink davasının daha uzun süre devam edeceği söylenebilir. Bu bağlamda Dink davasının da Abdi İpekçi, Uğur Mumcu davalarına dönüşmesi ihtimal dahilindedir.

Provokasyona dikkat
6- Bu menfur suikastın, toplumda bir Türk-Ermeni düşmanlığına dönüşmesini hedefleyen provokasyonlara karşı dikkatli olmak gerekiyor. Bilmeden de olsa bu amaca hizmet etmenin Hrant Dink’i katledenlerin amacına hizmet etmek anlamı taşıyacağı unutulmamalıdır. Dava ortak bir toplumsal duyarlılıkla takip edilmeli, sağduyu elden bırakılmamalı, düşmanca duyguların körüklenmesine alet olunmamalıdır.