Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Davutoğlu: AB ikiyüzlü

Moskova
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ankara’dan Moskova’ya uçarken Fransa’ya olduğu kadar Avrupa Birliği ülkelerine ve tüm Avrupa’ya da tepkiliydi. Davutoğlu, Fransa’nın, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarının inkarını suç sayan yasayı kabul etmesini zaten akla ziyan bir durum olarak görüyordu ancak Avrupa Birliği’nin sessizliğini de çok yadırgamıştı.

Yüzlerine vurmak lazım
Davutoğlu sohbetin başında şöyle söyledi: “Şimdi Fransa’nın aldığı böyle bir kararı biz alsaydık veya başka bir ülke alsaydı Avrupa’dan kaç tane kınama gelirdi bir düşünün. Oysa bir tepki bile yok. İşte bu AB’nin, Avrupa’nın ikiyüzlülüğüdür. Bu ikiyüzlülüğü yüzlerine vurmak lazım.”

Tavır bekliyorum
Davutoğlu, görüştüğü AB bakanlarının genellikle Türkiye’yi anlıyor göründüklerini de ifade ederek, “Ben de onlara anlayış değil tavır bekliyoruz diyorum” bilgisini vererek son yaptığı bu tarz bir teması şöyle özetledi:
“Bir bakan bana diyor ki ‘Sizin pozisyonunuzu çok iyi anlıyorum, sorunu çok iyi anlıyorum.’ Ben de ona dedim ki, ‘Ben sizden anlayış beklemiyorum, tavır bekliyorum.”

AB değerleri altüst
Davutoğlu, AB Dışişleri Bakanları toplantısına davet edildiğini ancak Fransa’daki oylama nedeniyle katılmadığını belirterek, şu bilgiyi verdi:
“AB Dışişleri Bakanları toplantısına davetliydim, ancak gitmedim, gelemem dedim. Muhatabıma biz orada AB toplantısı yapacağız ama aynı anda başka yerde (Fransa’da) Avrupa değerlerini altüst edecek bir oylama yapılacak dedim. Nitekim de Fransa Avrupa değerlerini altüst etti.”

Fransa çağ dışı
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Fransız Senatosu’nun aldığı kararı şöyle değerlendirdi:
“Fransa’nın aldığı bu karar çağ dışıdır, fikir özgürlüğüne aykırıdır. Nitekim kendi gerekçeleri de polemik için geliştirilmiş gerekçelerdir. Şimdi ben soruyorum, Fransa’da kütüphanelerde 1915 olayları soykırım değildir diye yazan kitaplar var. Şimdi Fransa ne yapacak. Engizisyon döneminde olduğu gibi bu kitapları toplayıp meydanlarda yakacak mı? Fransa Senatosu’nun aldığı karar fikre tahammül etmeyen çağ dışı bir karardır. Geçtiğimiz yıl mayıs ayında da bu yönde bir girişim olmuştu. Kanunlar Komisyonu yine bu defa olduğu gibi kabul edilemez bulmuştu. Buna dayanarak da meclisten geçmemişti. Şimde ne oldu da hem meclisten hem senatodan geçti. Oysa bu defa da Kanunlar Komisyonu kabul edilemez bulmuştu. Olan şey seçimlerin yaklaşmış olmasıdır. Bu açık bir oportünizmdir.”

Konsey beklenecek
Uçaktaki sohbetimizden edindiğimiz izlenime göre, Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun yaptıkları istişarelerde vardıkları sonuç kesinleşme süreci içinde bir çözüm yolu bulunacağı yönünde. Bu bakımdan ikinci aşama yaptırımları hemen uygulamaya koymak yerine Anayasa Konseyi sürecini de görmek istiyorlar. Kanunu, Cumhurbaşkanı Sarkozy imzalamadan önce 60 senatör veya milletvekilinin Anayasa Konseyi’ne gitme olasılığı bulunuyor. Böyle bir başvuru yapılması halinde Anayasa Konseyi kararını açıklayıncaya kadar kanun cumhurbaşkanının imzasına sunulmuyor ve 1 ay askıda kalıyor. Anayasa Konseyi kanunu anayasaya aykırı bulursa da yok sayılıyor. Bu koşullarda Ankara bu süreç sonuçlanıncaya kadar bekleyecek.

Çağın doğasına aykırı
Davutoğlu bu konuyla ilgili olarak da şöyle konuştu:
“Anayasa Konseyi’ne başvurulacağını sanıyoruz. Zaten 86 senatör aleyhte oy kullandı. 16 senatörü olan merkez bir parti de bu konuda öncülük yapma kararı aldı. Bu bakımdan başvuru olacağını tahmin ediyoruz. Çok saygı duyduğum Dışişleri Bakanı Juppe de bu kararın yanlışlığına dikkati çekmişti. Bu kanun çağın doğasına, insanın doğasına aykırı.”

2001’deki Türkiye yok
Davutoğlu sürecin olumsuz kesinleşmesi halinde Türkiye’nin aynı gün büyükelçisini çekmek seçeneği dahil olmak üzere ikinci aşama yaptırımları kalıcı bir biçimde uygulamaya koyacağını da belirtti.
Davutoğlu, “Türkiye daha önce de böyle tepkiler verip sonra normale döndü. Örneğin 2001’de böyle yapmıştı diyenler var. Bunu diyenler yanılıyorlar. Uygulamaya koyacağımız yaptırımlar sürekli olacak. Artık karşılarında 2001’deki Türkiye yok, Türkiye 2001’in Türkiyesi değil çok daha güçlü çok daha etkili Türkiye var” dedi.

Fransa’daki Türkler
Davutoğlu Fransa’da yaşayan Türklere de seslendi ve vatandaş olanların oy kullanırken Fransa’nın geleceğini düşünmeleri gerektiğini, bu olay karşısında partilerin takındığı tutuma bakarak kimi destekleyeceklerini karar vermelerini istedi. Davutoğlu, Fransa’da yaşayan Türklerin üzerine düşeni yaptıklarını da belirterek, bu çabalarını sürdürmelerinin önemli olduğunu belirtti.

Senatörlere saygısızlık
Davutoğlu, Sarkozy’nin senatörleri tek tek aramasıyla ilgili soruyu yanıtlarken, “Bu Sarkozy’nin kendi kararına güvensizliğini gösterir. Bir özgüven eksikliğine işarettir. Ayrıca senatörlerin iradesine de saygısızlıktır” dedi.

Bizim liderlerimiz medeni
Davutoğlu, Sarkozy’nin Cumhurbaşkanı Gül’e gönderdiği mektupla ilgili olarak, “Mektubu açmadan geri göndermeyi düşündünüz mü?” sorusu yöneltilince, “Bizim liderlerimiz medeni liderlerdir. Telefona da çıkarlar, mektupları da açarlar” karşılığını verdi.

Moskova’da gündem
Moskova’da Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile yıllık stratejik toplantı yapacak olan Davutoğlu’nun gündeminde öncelikli olarak Suriye konusu var. İki dışişleri bakanı Arap Ligi’nin Suriye için geliştirdikleri önerileri ele alacaklar. Ayrıca İran ve Kıbrıs konusu da Davutoğlu’nun Moskova ziyaretinde önemli yer tutacak.

Esad ile dostluk eskidendi
Davutoğlu, “Bir zamanlar Esad en yakın dostunuzdu” diye sorulunca, “Öyleydi” yanıtını verdi ve şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bizim yakınlığımız, bizim temasımız bazı saldırılara meşruiyet kazandırmak için kullanılacaksa o zaman o teması kurmayız. Yani Esad işte Türkiye ile de temas ediyoruz diyerek saldırıları meşrulaştıracaksa bu temasa izin vermeyiz.”