Doktorlar Tıp Bayramı’ndan bir gün önce 13 Mart’ta büyük bir mitinge hazırlanıyorlar. Ankara’da buluşacaklar ve performans uygulamasını protesto edecekler.
Doktorlar seslerini duyurabilmek için medyatik bir yöntem de geliştirmişler. Miting şarkılı-türkülü olacak. Doktorlar seslendirdikleri “sözlerimi geri alamam” adlı şarkıya klip çekerek, medyanın da dikkatini çekmeye çalışmışlardı. Mitingde bu kliplerin yanı sıra Ezginin Günlüğü konseri de yer alacak. Anlaşılıyor ki, Ankara, şenlik gibi bir mitinge sahip olacak.
Asistanlık köleliğe döndü
Performans uygulamasının üniversite hastanelerinde de yaygınlaştırılmasına karşı ilk miting asistan doktorların öncülüğünde yapılmıştı. Asistanlar çalışma koşullarının ağırlığından; performans denetimiyle eğitimlerinin yetersiz kalacağından şikâyet etmişlerdi.
Hacettepe Tıp, Ankara Tıp ve Gazi Tıp fakültelerinin asistanları Hacettepe’de buluşmuş “müşteri değil hasta, işletme değil hastane”, “Sıradaki 100. hasta olmak ister misiniz?”, “Tüccar değil, hekimiz” pankartlarıyla, performans uygulamasını protesto etmişlerdi. Öğretim üyeleri de öğrencilerine destek vermişlerdi.
Hacettepe’den Prof. Dr. Murat Akova da, asistan doktorlara, “Sizler yemininize sadık kaldınız. Hastaya hizmeti, aldığınız ücretten, eşinizden, çocuğunuzdan, ailenizden öncelikli bildiniz. Bizler size iyi hekim olmayı öğretmekle mükellefiz, onun için bizim adımız öğretim üyesi. İşte bu yüzden hepimize dayatılmaya çalışılan performans ucubesine karşı haklı itirazınızı saygıyla karşılıyorum” diye seslenmişti.
Asistan doktorlar çalışma şartlarının köleliğe döndüğünden şikâyet etmiş, komik sayılacak bir ücretle 24 saat 7 gün çalıştıklarını vurgulamışlardı.
Hastalara mesaj
“Performans sistemi sağlığa zararlıdır” sloganıyla mitinge hazırlanan asistan doktorlar, miting öncesi hazırladıkları el ilanlarıyla hastalara şöyle seslendiler:
“Performans sistemi en çok sizleri vuracak! Neden biliyor musunuz? Çünkü; performans sistemi doktorlara bir hastaya en fazla 5 dakika ayır, daha kısa zamanda daha çok hasta bak, diyor. Sizler saatlerce bekledikten sonra belki biz sizin yüzünüze bile doğru dürüst bakamadan, olması gereken şekilde muayene edemeden, reçete verip göndermemiz bekleniyor. Ağır hastalarla uğraşmamız, makine gibi çalışmamız isteniyor. Oysa bizler, tüm hastalarımıza insana yakışır bir süre ayırmak istiyoruz. Hastalarla aramıza para ilişkisi girmesini istemiyoruz. Hastanelerimizin işletme, hastalarımızın müşteri olarak görülmesini istemiyoruz. İşte bu nedenlerle, sağlığınız için, geleceğiniz için, performans sistemine karşı bizlerin yanında olun.”
Para ilişkisi
İnsan sağlığını parayla ölçmek mümkün değil, kuşkusuz. Doktorla hasta arasına para girmemeli. Doktor da eğitiminin ve emeğinin karşılığını almalı. Ancak maalesef Türkiye sağlık konusunda bir sistem yerleştiremedi. Değişik hükümetler değişik sistemler denediler. Her değişiklik yeni sorunlar getirdi ve karmaşayı artırdı. Elbette hasta müşteri, hastane sıradan bir işletme olmamalı. Sağlık Bakanlığı ve üniversiteler karşı karşıya değil, yan yana çalışmalı; vatandaşın sağlığı ve bilim için “gerçekten tek yürek” olmalı.