TBMM Başkanı Cemil Çiçek, yeni anayasa yoluna baş koymuş gibi görünüyor. Heyecan içinde canla-başla çalışıyor.
Ama dertli...
İlgisizlikten yakınıyor:
O kadar ki, dönüp dolaşıp “163 üniversiteden hâlâ ses yok” diyor. Turgut Özal Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesi hariç henüz anayasa konusunda görüş bildiren üniversite olmamış.
TBMM Başkanı en çok buna içerlemiş ama umudunu yitirmemiş, bekliyor!
Vatandaşı da ilgisiz buluyor; 73 milyonluk Türkiye’den bugüne kadar 3.771 kişi görüş bildirmiş.
“Anayasa için tweet”
Çiçek, vatandaştan görüş almak için çırpınıyor, o kadar ki, Akşam’ın Ankara temsilcisi Çiğdem Toker’in, “twitter hesabı açmayı düşünür müsünüz?” sorusuna, “Tabii, neden olmasın” diyor:
- Daha önce de bu öneri geldi. Tabii twitter hesabı da açarız. Orada da tartışılır, görüşler çıkar. Yeni anayasayı yapalım da ben kavağa bile çıkmaya hazırım. Yeter ki olsun!
TBMM Başkanı, tweet atarak da olsa, vatandaşın yeni anayasa konusundaki görüşlerini bildirmesini istiyor.
“Vatandaş! Haberin var mı?”
TBMM Başkanı Çiçek, sadece üniversitelerin ve vatandaşın ilgisizliğinden değil, basın olarak bizden de şikâyetçi...
“Anayasa konusunu gündemde tutmuyorsunuz, sizden ricam Türkiye’nin günlük gündemi ne olursa olsun yeni anayasa konusunu gündemde tutmanızdır” diyor. “Televizyonlardan rica ettim ama” diye bir serzenişte bulunuyor:
- Televizyonlar vatandaşa yeni anayasa yapılıyor haberiniz var mı, manasında spotlar döndürseler fena mı olur? Televizyonculara söyledim ama bugüne kadar bir hareket görmedim.
Çiçek, vatandaşı uyaracak bir televizyon spotu, sloganı arıyor.
Hani televizyonlarda gördüğümüz, “sigara pişmanlıktır”, “kadına şiddete hayır”, “kanserden korkma geç kalmaktan kork” gibi bir slogan...
Vatandaşı yeni anayasa konusunda görüş bildirmeye teşvik edecek, akılda kolay kalacak bir cümlelik sosyal sorumluluk bağlamında spot istiyor.
Televizyonlar yokken gazeteler de yapardı. Sayfa bağlandıktan sonra mizanpaj boşluklarını doldurmak için:
- Kendi uçağını kendin yap!
- Yerli malı yurdun malı!
- Kan bağışı hayat kurtarır!
Spotlar yerleştirildi ya, öyle bir şey arıyor:
- Vatandaş yeni anayasaya Fransız kalma!
- Kendi anayasanı kendin yap!
- Görüş bildirmekten korkma, geç kalmaktan kork!
- Görüş bildirmeyi unutma, unutturma!
Gibi...
30 Nisan’a kadar görüş
Çiçek’in üç talebi var:
- Vatandaşın ve 45 milyon vatandaşla ilişkili çatı kuruluşların, üniversitelerin görüş bildirmesi,
- Yeni anayasa konusunun sürekli gündemde tutulması,
- Kırmızı çizgilerin öne çıkarılmaması.
TBMM Başkanı, siyasi partilerin kırmızı çizgilerinin basında sürekli ön planda tutulmasının doğru olmayacağını savunuyor. Önce uzlaşılacak konuların ele alınması ve işlenmesinden yana.
30 Nisan’a kadar görüşlerin bildirilmesini istiyor.
Henüz içerik yok
Çiçek, yeni anayasanın içeriğiyle ilgili sorulara yanıt vermedi. Henüz görüş toplama aşamasında olduklarını, bu nedenle içerikle ilgili bir açıklama yapmasının yanlış olacağını söyledi. Örneğin, parlamenter sistem mi, başkanlık sistemi mi ağır basıyor, Bülent Arınç’ın Kürtlerin bütün haklarını vereceğiz görüşüne ne diyorsunuz, Cumhurbaşkanı’nın görev süresiyle ilgili görüşünüz nedir, Fransa’nın Ermeni soykırımının inkârını suç sayan yasasını nasıl değerlendiriyorsunuz, Cumhurbaşkanı veya Başbakan olmak istiyor musunuz gibi sorulara da yanıt vermedi.
Komisyon hali
Basının karşısına Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyeleriyle birlikte çıkan Çiçek, komisyonun çalışma disiplininden memnun görünüyor.
Komisyonun bugüne kadar dağılmadan çalışabilmesinde kuşkusuz Çiçek’in siyasi ağırlığı, deneyimi ve uzlaşmacı kişiliğinin payı büyük. Komisyon adına sadece onun konuşması, her partiden temsilcilerin yanında basın toplantısına katılması, komisyon halinde iyi bir görüntü vermeleri, olumlu işaretler...
Komisyon halinde kalma ve çalışma usulü konusunda vardıkları uzlaşmayı, umarız yeni anayasa konusunda da sağlayabilirler.