Anayasa Mahkemesi, DTP hakkında açılan kapatma davasını esastan görüşmeye başladı. DTP lideri Ahmet Türk ve eşbaşkan Emine Ayna kamuoyuna sert mesajlar verdiler. Türk, kapatma kararı çıkarsa sine-i millete döneceklerini, Ayna ise tabanlarının dağa çıkmalarını istediğini açıkladı. Kapatma kararının halkı silah dahil farklı seçeneklere yönelteceğinden söz etti.
Bu konuyu Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’le konuştum. Çiçek, daha önceki bir söyleşimizde DTP’nin adeta beni niye kapatmıyorsunuz mesajı verdiğini söylemiş, yaygınlaşan şiddet gösterileri konusunda uyarıda bulunmuştu.
‘Batasuna kararını okuyun’
Çiçek, olaylara hukuk açısından bakmanın en doğru yol olduğunu vurgulayarak, DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ve DTP’lilere şöyle seslendi:
“Hukuk açısından yaklaşılması gereken olaylara maalesef siyaset açısından yaklaşılıyor. Oysa hukuk açısından yaklaşmak en doğru yoldur. Yüksek Mahkeme ne karar verir bilemem. Siyasi partiler hukuku açısından baktığımızda, benim DTP’ye önerim, AİHM’nin İspanya’nın kapattığı Batasuna Partisi’yle ilgili kararını iyi okumalarıdır. AİHM’nin son kararı Haziran 2009 tarihlidir ve 58 sayfadır. Ben birkaç kez okudum. DTP yöneticileri de okusunlar. AİHM, Batasuna Partisi’nin kapatılmasını uygun buldu, bir aykırılık görmedi. Bu kararının gerekçesi ise terörle, şiddet eylemleriyle özdeşleşmiş, terörü bir çözüm yolu olarak savunan partiler hakkında verilen kapatma kararlarının aykırılık oluşturmadığıdır, bu tür partilerin himaye görmeyeceğidir.”
Venedik Komisyonu
Çiçek, Avrupa Konseyi tarafından oluşturulan Venedik Komisyonu’nun belirlediği ilkelerin de DTP tarafından incelenmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Venedik Komisyonu da cebir ve şiddeti özendiren, bunu bir çözüm yolu olarak savunan partilerin himaye görmeyeceğini belirtiyor. Keza, Batasuna olayında görüldüğü gibi terör örgütünü kınamamak bile kapatma davasına neden olabiliyor. Bu ölçüler dikkate alındığında DTP’nin kendini bir değerlendirmesi gerekiyor.”
‘Özgürlükler sınırsız değil’
Çiçek, özgürlüklerin sınırsız olmadığına da vurgu yaparak, şöyle devam etti:
“Hak ve özgürlükler esastır. Bu doğrudur ama özgürlükler de sınırsız değildir. Özgürlüklerle birlikte bir de sorumluluk vardır. Ayrıca Anayasa’da hak ve özgürlüklerin kötüye kullanılamayacağı hükmü de vardır.”
‘Dış destek var’
Çiçek, son günlerde artan terör eylemlerini değerlendirirken de dış desteğe dikkati çekti ve şöyle dedi:
“Ben terör örgütlerinin tek başlarına, müstakil olarak karar verdiklerine inanmam. Mutlaka arkalarında bir dış destek oluyor. Bu bir paranoya değil, gerçektir.”
‘PKK hayır kurumu değil’
Çiçek, DTP’nin söylemi ve PKK yandaşlarının eylemlerini de şöyle değerlendirdi:
“Biz terör elebaşılarını istiyoruz ama bazı ülkelerde bunlar himaye görüyor. Adam kırmızı bültenle aranıyor ama bulunup teslim edilmiyor. PKK’ya hem yurtiçinde bazı kesimlerce hem de bazı ülkelerde hayır kurumu muamelesi yapılıyor. Biz teröristleri istiyoruz onlar sığınma hakkı veriyorlar. ROJ TV’nin kapatılması için aylardır uğraşıyoruz, Kopenhang’da bin bir dereden su getiriyorlar.”
Batasuna kararı ne diyor?
AİHM kararı özetle şöyle diyordu:
1- Batasuna’yı kapatma kararı İspanyol mahkemeleri tarafından “acil toplumsal ihtiyaç” gereğince alınmıştır. Ulusal mahkemeler, eldeki delillere dayanarak söz konusu parti ile ETA arasında bağlantı olduğu konusunda makul bir sonuca varmışlardır.
2- İspanya’da yıllardır yaşanan terör olayları göz önünde tutulduğunda bu bağlantı demokrasiye karşı bir tehdit olarak algılanabilir. İspanya Yüksek Mahkemesi’nin kapatma kararını onaylaması ise “terörizmin açıkça savunulması”nın kınanması konusunda uluslararası düzeyde oluşan arzuyla uyumludur.
3- AİHM, davacıya atfedilen eylemler ve söylemler bir araya getirildiğinde demokratik toplum kavramıyla çelişen bir sosyal model görüntüsünün açıkça ortaya çıktığı kanaatine varılmıştır. Bu nedenle, verilen kapatma cezası AİHM açısından ölçülüdür.
4- Bu karar, altı farklı Avrupa ülkesinden gelen yargıçlardan oluşan bağımsız mahkeme heyeti tarafından alınmıştır.