Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) kararı ve çıkan olaylarla ilgili olarak Barış ve Demokrasi Partisi’ni (BDP) “ikili oynamakla” suçladı.
Çiçek, BDP’nin, PKK’nın siyasi uzantısı olduğunu vurgulayarak, “Her zırvanın önüne bir demokrasi lafı ekliyorlar; sözüm ona demokrasi istiyorlar ama zırvalıyorlar, demokrasi zırva kaldırmaz” sözleriyle ağır eleştirilerde bulundu.
Çiçek, dünkü görüşmemizde şu değerlendirmeleri yaptı:
Yetki YSK’nın
“Seçim nedeniyle geziyoruz. Şunu tespit ettim ki, birçok insan bilgi sahibi olmadan yorum yapıyor. YSK’nın aldığı kararı, hükümetle ilişkilendiriyor. Hatta bana niye bu kişileri YSK’ya atadınız, diye soruyorlar. Bunu soranlar arasında yüksek öğrenimli kişiler dahi var. Oysa YSK bağımsız bir kuruluş. Üyelerini Danıştay ve Yargıtay kendi üyeleri arasında seçiyor. Hükümetle hiç ilgisi yok. Yetki de sorumluluk da tümüyle YSK’ya ait. Böyle bir kurulun verdiği yanlış karardan hükümetin sorumlu tutulması mümkün değil.”
“YSK da hassas olmalı”
Çiçek, seçimlerin düzenli, güvenli, huzur içinde yapılması konusunda sadece siyasi partilerin değil diğer kurumların da hassas olması gerektiğini de vurgulayarak şöyle devam etti:
“Seçimlerin huzur içinde, güven içinde yapılması konusunda sadece siyasi partilerin hassas olması yetmiyor. Siyasi partiler elbette hassas davranmalı ama ilgili diğer kurumlar da aynı hassasiyeti taşımalı. Anayasa’nın 79. maddesine bakarsanız, bu sorumluluk, yönetim ve denetim yargıya verilmiştir.”
İki istismar
Çiçek, YSK’nın bağımsız adaylarla ilgili olarak verdiği ilk karar sonrasında yaşananların istismara dayandığını belirtti ve şöyle dedi:
“Bu olaylarda iki istismar görüyorum. Birincisi, bir kaos yaratmak ve bu kaos içinde seçimi erteleme yönündeki istismardır. Bunu CHP yaptı, yapıyor. YSK kararıyla birlikte seçimleri ertelemekle sonuçlanacak öneriler getirdi. İkincisi ise terör örgütü ve onun siyasi uzantılarının yaptığı istismardır. YSK’nın aldığı bir kararın faturası milletimize çıkarılmaya çalışılmıştır.”
“İkiyüzlü politika”
Başbakan Yardımcısı Çiçek, YSK’nın sonradan değiştirdiği iptal kararının PKK ve onun siyasi uzantısı olarak nitelediği BDP tarafından istismar edildiğini vurgularken şu yorumu yaptı:
“BDP ikili oynuyor, ikiyüzlü siyaset yapıyor. Bir taraftan demokrasi, hak, hukuk diyor diğer taraftan vatandaşı sokağa döküyor, kışkırtıyor, polisin üzerine sürüyor, banka şubesine, PTT şubesine molotof kokteylleri atılıyor. Bunun neresi hak aramaktır? Böyle hak aranır mı? BDP ikiyüzlü bir tavır sergiliyor. Hem terör eylemini destekliyor, hem de hak, hukuk arıyorum diyor? Molotofla, C-4 patlayıcıyla demokrasi olur mu? Patlayıcıyla hak arama olur mu?”
“Türkiye’ye zarar veriyor”
Çiçek, YSK’nın aldığı karar ve sonrasında yaşanan olayların Türkiye’nin dış itibarına zarar verdiğini de söyledi ve şöyle devam etti:
“Türkiye 1950’den beri başarıyla yürüttüğü seçim sürecini, bölgesinde örnek gösterilecek biçimde sürdürüyor. Ama YSK aldığı kararla dış dünyada Türkiye için tereddüt yarattı. Terör örgütü ve onun siyasi uzantısı olan BDP de bunu istismar etti, şiddet eylemlerini körükledi, destekledi. Bunlar dışarıda Türkiye’ye zarar veren istismarlardır.”
“Camiye fitne sokuluyor”
Çiçek, sivil itaatsizlik eylemleri olarak sunulan ve kaos yaratmayı hedefleyen girişimler olduğuna dikkat çekerek, BDP’nin Güneydoğu’da camilerle ilgili çağrısını şöyle değerlendirdi:
“İşi camilere fitne-fesat sokmaya kadar vardırdılar. Oysa camiler her görüşten insanın yan yana durduğu kutsal yerlerdir. Caminin içine bile bölücülük, fitne-fesat sokmaya çalışıyorlar. Bu kabul edilebilecek bir olay değildir. Halkımızın bu oyuna gelmemesi gerekir.”
“Teröre tepki koyun”
Başbakan Yardımcısı Çiçek, YSK kararını eleştiren ve demokratik hakların önünün açılmasını savunan kalemlerin ve sivil toplumun, bu olayı istismar ederek terör estirenlere karşı da tepki göstermeleri gerektiğini belirtti ve şöyle dedi:
“Her görüşten yazar-çizer, YSK’nın kararını eleştirdi. Toplumun her kesimi bu kararın yanlışlığına dikkat çekti. Bu güzel ama aynı zamanda teröre de bu tepkinin verilmesi lazım. C-4 patlayıcıyla, molotof kokteylleriyle masum insanlara saldıranlara karşı da tıpkı İspanya’da, tıpkı İngiltere’de olduğu gibi tepki göstermeleri lazım.”
“Demokrasi zırva kaldırmaz”
Çiçek şöyle devam etti:
“Bankada, PTT’de çalışan masum insanların ne günahı var? Onlara saldırıyorsunuz, yakıp yıkıyorsunuz. Polis aracının karşısına belediyenin iş makinelerini çıkarıyorsunuz. Sonra da kalkıp buna demokratik hak arayışı diyorsunuz. C-4’le, terörle, şiddetle hak aranmaz; buna demokrasi talebi denilemez. Her türlü zırvanın önüne bir demokrasi lafı koyuyorlar, zırvalıyorlar, buna da hak arama diyorlar. Demokrasi zırva kaldırmaz.”