Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün partisinin grup toplantısında açılımın sınırlarını bir kez daha vurgulama ihtiyacı duydu. Başbakan, kamuoyuna Kürtçenin ikinci resmi dil olacağı, Kürt vatandaşlara maaş bağlanacağı yolunda haberler verildiğini anımsatarak, bunları kesin bir dille yalanladı. Başbakan Erdoğan, hem Kürt vatandaşlara maaş bağlanmasının hem de Kürtçenin ikinci resmi dil olarak kullanılmasının söz konusu olmadığını belirtti.
Başbakan’ın çizdiği bir sınır da Anayasa’nın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddeleriyle ilgiliydi. Başbakan, “Anayasa’nın ilk üç maddesi ortak paydamızdır” diyerek, bu maddelere ilişkin bir değişiklik düşüncesi taşımadıkları mesajını verdi.
‘Destekleyenler zarar veriyor’
Bu konuyu dün Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’le de konuştum. Çiçek, Başbakan’ın kendisinin ve diğer sözcülerin sık sık vurgulamalarına rağmen, bazı çevrelerin Kürtçenin resmi dil veya eğitim dili olacağı, Kürt vatandaşlara maaş bağlanacağı gibi düşünceler yaydığını ifade ederek, şöyle dedi:
“Bizi veya açılım sürecini destekleyen bazı çevreler kendi temennilerini, kendi görüşlerini sanki bizim, hükümetin görüşleri veya kararlarıymış gibi sunuyorlar. Bu doğru bir davranış değil. Bu ayrıca açılım sürecine de zarar veriyor. Bu bakımdan Başbakan’dan veya ilgili bakandan duymadıkça bu tür haberlere, yorumlara itibar edilmemesi lazım. Bu çevreler bu konuyu istismar ediyorlar. Bu yaklaşımları da sürece katkı vermiyor, aksine, baltalıyor.”
Muhalefetin tavrı
Çiçek, bu konuda muhalefet partilerinin tavrının açık olduğunu, açılım sürecine neden karşı olduklarını net şekilde ortaya koyduklarını, ancak bazı kesimlerin sanki süreci destekliyormuş gibi görünüp aslında köstek olduklarını da söyledi. Buna karşın kapatılan DTP ve yerine kurulan BDP’nin ise süreci destekliyormuş gibi görünüp, köstek olduğunu öne sürdü.
Öcalan yargılanmayacak
Çiçek, açılımla ilgili yasaların TBMM’ye sevk edileceğini belirtirken de şu bilgiyi verdi:
“İnsan Hakları Başkanlığı ile ilgili olarak bizim hazırlığımız tamamlandı. Ancak bir de ayrımcılığın önlenmesi için kurulması düşünülen komisyon var. Biz onu bekliyoruz. İçişleri Bakanlığı bu hazırlığını tamamlayınca birlikte sunacağız.”
Çiçek, taş atan çocuklarla ilgili yasa düzenlemesinin akıbetine ilişkin soruma da şu yanıtı verdi:
“Komisyonda duruyor. O düzenlemeye karşı terörist başına yeniden yargılama yolu açılacak eleştirisi yapıldı. Ancak bu doğru değil. Terörist başının dosyası kapandı. Yeniden yargılanması mümkün değil. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi bu konuyu gündemden düşürdü. Türkiye, yerinde bir hukuk anlayışıyla AİHM kararını uyguladı ve dosya kapandı. Yapılan düzenleme Türkiye’nin mahkûm edildiği 208 dosyayla ilgilidir. Bunlar arasında terörist başının dosyası yoktur.”
‘İcazet almayız’
Çiçek, BDP sözcülerinin açılım süreciyle ilgili eleştirilerine ise şu karşılığı verdi:
“Biz bu süreci başlatırken her kesimin görüşlerini, düşüncelerini dinlemeye özen gösterdik. Görüşleri dinlersiniz ama kararı siz verirsiniz ve uygularsınız. Ben bunu eski DTP döneminde de söylemiştim. Konuyu istismar ediyorlar. Biz DTP’den icazet almadığımız gibi BDP’den almayız. Açılım süreci kararlarımız doğrultusunda devam edecektir.”