CHP lideri Deniz Baykal, birleşme çağrılarını dün de sürdürdü. Baykal’ın Cem’e dönük çağrıları, kurumsal bir olumlu yanıt bulmuş değil. Aksine YTP, seçimlere ayrı ve kendi kimliğiyle gireceğini açıkladı.
Bu durumda Kemal Derviş’in CHP ve YTP’yi birleştirme, en azından ittifak yapmalarını sağlama girişimi de kurumsal düzeyde sonuç vermedi.
CHP lideri Baykal, dünkü görüşmemizde bu durumu değerlendirirken şöyle konuştu:
"Ben çağrımı yineliyorum. Otobüsümüzde Cem’e de, Derviş’e de yer var. Biz eskiden beri solda birliği savunan bir partiyiz. Bu zaten bizim tezimizdir. Anımsanacağı üzere parlamentoda olduğumuz dönemde de sol blok önerisinde bulunmuştuk. Bu blokun kurulması ve solun iktidarda daha ağırlıklı bulunması gereği üzerinde durmuştuk. Şimdi de samimiyetle solda birlik çağrısını yapıyoruz. Ancak, aldığımız yanıtlar samimiyetten uzak görünüyor."
Baykal’a bu durumda Kemal Derviş’in konumu ile ilgili olarak ne düşündüğünü sorduk. CHP liderinin yanıtı şu oldu:
"Derviş, CHP’ye gelirse sorumluluğunu taşıdığı ekonomik programı yarım bırakmamış olur. Daha önce de buna açık olduğumuzu ifade etmiştim. CHP, iktidarın en güçlü adayıdır. Derviş de bunu görüyor. Eğer çok büyük titizlik gösterdiği ekonomik programı devam ettirmek istiyorsa, onun da gelmesi gereken adres CHP’dir."
Baykal’ın bu sözlerinden Derviş’in CHP’ye gelmesi halinde CHP’nin iktidar veya iktidar ortaklığında ekonominin sorumluluğunu devam ettireceği anlamı çıkıyor.
CHP kulislerinden yansıyan bir diğer değerlendirme de, Derviş’in sol açısından taşıdığı sorumluluk. CHP kurmayları, solda mutlaka birlik ve ittifak isteyen Derviş’in siyasete girmemesi halinde amaçladığının tam aksine bir olumsuz işlev görmüş olacağını belirtiyorlar. DSP’nin bölünürek, YTP’nin ortaya çıkarılmasından sonra kurumsal birleşmeyi sağlayamayan Derviş’in, solda böyle bir tablo bırakarak siyaset dışında kalmasının solun bölünmesine katkıda bulunacağı yorumunu yapıyorlar. Bu durumda da Derviş’in sol partileri aşağı çekme gibi bir sorumluluk taşıyacağına dikkat çekiyorlar. Siyaset dışı kalması halinde hem solun birliğini isteyip, hem de DSP’nin bölünmesine neden katkıda bulundun sorusunu kendisine yöneltileceğine işaret ediyorlar.
Derviş’in de katkısı ile oluşan solda daha da bölünmüş tablonun, tüm sol partiler için 3 Kasım’da olumsuz sonuçlar doğuracağına kuşku yok...
CHP lideri Baykal ile görüştükten ve bu satırları kaleme aldıktan sonra dün saat 17.00’de Derviş, kararını açıkladı. Derviş’in net olarak ifade ettiği Yeni Türkiye Partisi ile yollarının ayrıldığıydı. Derviş, birlik arayışlarının süreceğini kaydetti. Ecevit’i ve Baykal’ı ayrı ayrı övdü. Baykal’ın çağrısını desteklediğini ve birlikte arayışlarının ve çalışmalarının süreceğini belirtti. Derviş, "CHP’ye gidiyorum" demedi ama Baykal’a ve CHP’ye çok yakın bir konumda olduğunu hissettirdi. Öyle anlaşılıyor ki, Derviş, solda birlik arayışlarına ve çağrılarına CHP lideri Baykal ile birlikte devam edecek.