Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Tıp fakültesi hocaları “muayenehane için mi” sorusunu duyunca çileden çıkıyorlar...
“Hayır” diyorlar:
- Biz muayenehane falan istemiyoruz. Tam gün çalışmak istiyoruz. Ve tam maaş almak istiyoruz.
“Ama” diye “Sağlık Bakanı Recep Akdağ tıp hocalarının gösterdiği tepkiyi muayenehane veya özel hastaneler yoluyla para kazanma istediğine bağlıyor” sorusunda ısrar edince de şu yanıtı veriyorlar:
- İlgisi yok. Muayenehanesi olan hoca sayısı sanıldığından da azdır. Biz üniversitelerimizde bilimadamı olarak çalışmak istiyoruz. Ve bunun karşılığında medeni ihtiyaçlarımızı da karşılayacak sabit ve emekliliğe yansıyacak bir ücret talep ediyoruz. Bu talebimiz Türk Tabipleri Birliği tarafından bir yasa önerisine de dönüştürülmüştür.

Karaciğer nakli yok
“Başka Hacettepe yok” başlığı altında Hacettepe Tıp Fakültesi hocalarımızdan dinlediğiniz bir öykünün aynısını İstanbul Üniversitesi’nin Baltalimanı tesislerinde kahvaltıda buluştuğumuz Cerrahpaşa ve Çapa hocalarından da dinledik:
- Şu anda İstanbul’da üniversite hastanelerinde karaciğer nakli yapılamıyor. Bu tür ameliyatlar özel hastanelerde yapılıyor.
Hacettepeli hocalara sorduğumuz gibi Cerrahpaşa ve Çapalı hocalara da soruyoruz:
- Peki neden karaciğer nakli yapamıyorsunuz?
Hacettepe’den aldığımız yanıtı aynen alıyoruz:
- Muayenehanesi olan veya özel hastanede çalışan hocaların hastaya dokunması yasaklandığı için yapamıyoruz. Eğer muayenehaneniz varsa veya özel bir hastanede çalışıyorsanız mensubu olduğunuz üniversite hastanesinde hasta bakamıyorsunuz, tedavi yapamıyorsunuz, ameliyat yapamıyorsunuz. Bu kabul edilebilir bir şey değildir.

Ucuza doktor
Cerahpaşa ve Çapa hocalarının Sağlık Bakanlığı’nın kurmakta olduğu sistemle ilgili kesin yargıları şöyle:
- Bu sistem doktor emeğini ucuzlatmayı hedefliyor. Üniversite hocalarını piyasaya ucuz işgücü olarak sunup kurulmakta olan uluslararası hastane zincirlerine çalışmaya mecbur bırakmak istiyorlar. Çok düşük bir istisna oranı üniversite hocaları, üniveritelerinde kalmak, hastalarına bakmak, tedavi yapmak, ameliyat yapmak ve tıp öğrencisi yetiştirmek istiyorlar. Bilimsel çalışmalarını sürdürmek istiyorlar. Bunun için talep ettikleri de çok yüksek ücretler değildir. Biz tam gün çalışmayı, bu çalışmanın karşılığını tam olarak almak koşuluyla destekliyoruz.

Üniversiteleri batırıyorlar
Cerrahpaşa ve Çapa tıp fakülteleri hocalarının çizdikleri tablo tıp fakültesi hastanelerinin batmakta olduğunu gösteriyor. Ancak hocalar bu batmanın Sağlık Bakanlığı tarafından özellikle sağlanmaya çalışıldığını da iddia ediyorlar. “Mesela” diyorlar:
- Bir fıtık ameliyatı olacaksınız. Eğer üniversite hastanesine gelirseniz fıtık ameliyatı için devlet ünevirsiteye 350 lira ödüyor. Yani fıtık ameliyatının 350 liraya yapılabileceğine karar vermiş durumda. Ama bir vakıf veya özel hastaneye gidip de fıtık ameliyatı olursanız o zaman aynı devlet “350 liraya fıtık ameliyatı olmaz” demeye başlıyor ve bu hastanelere yüzde 70 daha fazla ücret almaları hakkını veriyor. Dolayısıyla üniversite hastaneleri mali açıdan cezalandırılmış, yaptıkları ameliyatın maliyetini bile tahsil edememiş, kullandığı sarf malzemelerini yeniden alıp yerine koyamamış oluyor. Ardından da çıkıp üniversite hocaları iyi işletmeci değil diye suçlanıyorlar. Tıp fakültesi hocalarından sanayi kârlılığı bekliyorlar. Biz fabrika işletmiyoruz.
Hacettepe’den sonra Cerrahpaşa ve Çapa Tıp Fakültesi hocaları da fakültelerinin elden çıkacağı düşüncesindeler. Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile tartışmalarının “muayenehane”, “bıçak parası”, “hastaneden muayenehaneye hasta alma” gibi her meslekte görülecek kadar birkaç kötü örneğe indirgenmesine de itiraz ediyorlar.
“Yapan varsa cezası verilsin ama tüm doktorlar itibarsızlaştırılmasın” diyerek tepki gösteriyorlar.
Bu düşüncelerle Cerrahpaşa ve Çapa hocaları yarın greve gidiyorlar...