TBMM, yeni döneme yeni anayasa çalışmasıyla başlıyor. Siyasi partiler yeni bir anayasa yapılması konusunda hemfikirler. TBMM’de uzlaşma komisyonu kurulacak ve çalışmalar başlayacak.
Yeni anayasa tartışmaları yeni değil. Birçok kurum ve kuruluş bu arada iktidar partisi de yeni anayasa taslakları hazırladılar. Bazıları kamuoyunda tartışıldı.
İlk 3 madde
Bu tartışmaların odağında Anayasa’nın ilk 3 maddesi vardı. 4. madde ise bu 3 maddenin değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceği hükmünü taşıyor. İlk 3 maddenin özel koruma altına alınmış olmasının nedeni, taşıdıkları hükümlerin Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesi ve temel ilkelerini belirliyor olması.
Kürt sorunu ve 3 madde
Yeni anayasanın “Kürt sorunu”nu çözmesi gerektiği yönünde de bir beklenti var. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kürt sorununun yılların ihmali sonucu demokratik eksikliklerden kaynakladığı saptamasını yaptı.
İnsan hakları bağlamında evrensel hukuk kuralları, kişi hak ve özgürlükleri ve bunların güvence altına alınması gibi konularda partiler arasında görüş ayrılığı çıkmayacaktır.
Buna karşın “Kürt sorunu” diye isimlendirilen sorunun, “iki milletli bir Türkiye Cumhuriyeti anayasası” önerisi olarak gündeme getirilmesi halinde, bir uzlaşma beklemek hayalci olur.
Millet meselesi
Yeni anayasa tartışmasının “millet meselesi” etrafında olacağına kuşku yok. Anayasanın başlangıç kısmı “Yüce Türk Devleti”; “Türk milleti” ve “Atatürk milliyetçiliği, ilke ve devrimleri”ne dayanıyor. Bu anlayış, Anayasa’nın koruma altındaki 3 maddesine de yansımış durumda.
PKK’nın ve belirlediği “Kürt siyaseti”nin ortadan kaldırmak istediği tam da bu maddelere yansıyan kuruluş felsefesi ve ilkeleri. Bu cephe, “Kürt sorunu”nu bir “millet sorunu” olarak görüyor ve nihai olarak bağımsız bir Kürt devleti hedefliyor.
Son yıllarda böyle bir hedefleri olmadığını açıklamış olsalar da PKK ve yönettiği Kürt siyasetinin talepleri, bu hareketin “ulusal kurtuluşçu” bir karakteri olduğunu gizlemeye yetmiyor. Kürt kimliğinin anayasaya dercedilmesi talebi, özerk Kürt bölgesi talebi, ayrı eğitim, ayrı yargı, ayrı güvenlik kurumu gibi talepler uzun vadeli hedefi de gösteriyor.
Türk kimliği
Türk kimliği ve Türk milleti kavramı bir “üst kimlik” olarak kabul edilecek mi, edilmeyecek mi? PKK-BDP-DTK cephesi kabul etmiyor. İtirazlarının esasını da zaten bu oluşturuyor.
Atatürk’ün, “Türkiye Devleti’ni kuran Anadolu halkına Türk milleti denir” ifadesinden de anlaşıldığı gibi, Türk milleti kavramı soycu bir anlayışı yansıtmaz. Ancak, PKK-BDP-DTK cephesi Türk ve Türk milleti kavramlarını bir üst kimlik olarak reddediyor.
Yeni anayasa sürecine de damgasını vuracak tartışma bu alanda olacaktır.
İster başlangıcında olsun, ister sonuna bırakılsın, yeni anayasa tartışmalarının düğümleneceği konu bu konudur.
TÜSİAD’ın önerisi
Kısa süre önce TÜSİAD’ın yeni anayasa taslağında da aynı konu öne çıkmıştı. Türkiye Devleti’nin bir cumhuriyet olduğu hükmü dışında, her maddenin değişebileceğini öneren bu taslak, iktidar partisinden de BDP hariç muhalefet partilerinden de tepki görmüştü.
Yeni anayasa çalışmalarına öncülük edecek olan TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Yardımcısı olarak “İlk 3 madde 74 milyonun ortak paydasıdır; ilk 3 madde hatta ilk 5 maddenin değiştirilmesini düşünmüyoruz” demişti. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da, “İlk 3 maddenin değiştirilmesini düşünmüyoruz” açıklamasını yapmıştı. MHP, sadece ilk 3 maddenin korunmasını savunmakla kalmayıp Anayasa’nın başlangıç kısmını da kuruluş felsefesi ve ilkeleri olarak savunmuştu.
Demokratik, çağdaş bir anayasa her kesim tarafından desteklenecektir. Bu alanda bir çatışma yok. Türkiye Cumhuriyeti’nin dayandığı temel ilkeleri ve buna bağlı olarak temel yapısını değiştirmeyi TBMM’deki üç büyük parti de reddediyor. Gerçekten uzlaşma isteyen ve arayanların bu gerçeği unutmamaları gerekiyor.