Amerika’nın ağır abilerinden Colin Powell’ı hatırlıyor musunuz? Hani şu, Genelkurmay Başkanlığı’ndan sonra George W. Bush’un Dışişleri Bakanı yaptığı Powell...
En ciddi haliyle televizyonların karşısına geçmişti. Elinde işaret çubuğuyla dev ekranlar üzerinde birtakım çizimler, haritalar, fotoğraflar ve yarı silik dokümanlar gösteriyordu.
“İşte” diyordu, “Saddam’ın elindeki kimyasal silahlar!”
Haliyle Irak halkının Saddam’ın elinden kurtarılması gerekiyordu! Bush ve Powell, Irak halkını kurtarmaya, ülkeye özgürlük ve demokrasi getirmeye karar verdiler.
“Irak’ı kurtarmak” 7 yıl sürdü.
Irak önceki gün kurtulmuş olmalı ki, ABD askerleri ülkelerine dönmeye başladılar.
“Özgür Irak”ın bedeli
Şimdi bakalım Irak halkı nasıl kurtuldu, özgürlüğüne nasıl kavuştu?
Ölen Iraklı sayısı 1 milyon civarında.
7 yıldır her kentinde her gün birkaç patlama yaşanıyor, siviller ölmeye devam ediyor. Saddam’ın fakir halkı şu anda daha da fakir.
ABD’nin savaş boyunca harcadığı para 1 trilyon dolar.
“Özgür Irak” şimdilik üç parça. Sünniler Şiilere, Şiiler Sünnilere, Araplar Kürtlere, Kürtler Araplara, Türkmenler Kürtlere, Kürtler Türkmenlere düşman...
Irak’a öyle bir demokrasi geldi ki Kuzey Irak’ta bile seçilmesi şüpheli olan Celal Talabani, ABD geldiğinden beri Irak’ın Cumhurbaşkanı!
Artık Irak’ta hiç kimse kendini sadece ismini söyleyerek tanıtmıyor. Mutlaka adının başına Sünni Arap, Şii Türkmen, Sünni Kürt, Şii Arap diye eklemek zorunda kalıyor. Meslek tabelaları da öyle; Sünni Arap Doktor, Şii Kürt Avukat gibi...
ABD memnun
Irak’ın ve Irak halkının hali içler acısı.
Ama, ABD memnun...
Neden memnun olmasın ki. Irak’a girerken, güttüğü iki hedefe de ulaştı:
1- Irak, İsrail için tehdit olmaktan çıktı,
2- Irak petrolleri, ABD ve İngiltere’nin kontrolü altına alındı.
Irak’a demokrasi gelmiş gelmemiş, Irak halkı özgürlüğüne kavuşmuş kavuşmamış, 1 milyon Iraklı ölmüş ölmemiş, kimin umurunda!
ABD kendi hedeflerine ulaştı.
Kibar Powell
Irak’ı bu hale getiren ABD, “kibarlığı” da elden bırakmadı.
Televizyonların karşısında bütün ciddiyetiyle Saddam’ın kimyasal silahlarının yerlerini koridorlarına kadar gösteren Powell, “Ben özür diliyorum” dedi.
- İstihbaratımız yanlışmış. Yanılmışım!
Dünya anladı ki ABD’nin savaş nedeni saydığı silahlar yokmuş!
Powell, defterini 1 milyon ölü ve bir küçük özürle kapatıp köşesine çekildi.
Ya kurtarmaya kalkarsa
Irak halkı, istikrara ve refaha kavuşabilir mi?
Irak halkı, özgür olabilir mi?
Irak, demokrasiyi gerçekten inşa edebilir mi?
Zengin petrol kaynaklarından gelen geliri halkın refahı için kullanabilir mi?
Irak halkı, Sünnisiyle, Şiisiyle, Arabıyla, Kürdüyle, Türkmeniyle tekrar bir araya gelebilir mi?
Bu soruların yanıtını bilen kimse yok.
ABD, Irak sayfasını böylece kapatmaya hazırlanırken kapıda Suriye ve İran var. Amerika, “Suriye ve İran halkını da kurtarmaya” niyet ediyor gibi.
Şimdi, “Ya ABD Irak’ı kurtardığı gibi Suriye ve İran’ı da kurtarmaya kalkarsa” sorusu gündemde.
Çünkü herkes Irak halkının nasıl kurtarıldığını gördü. “Ya bizi de kurtarırsa” diye korkuyor.