İmralı’da Abdullah Öcalan’la başlatılan görüşmelerle yeni bir müzakere sürecine girildi. Paris suikastlerinin bu süreçle ilgili olduğu yönündeki tartışmalar da sürüyor.
BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, İmralı’da müzakere aşamasına gelinmediği yolunda açıklamalar yapsa da, açıkta yürütülen bir müzakereden söz edilebilir.
İmralı’dan döndükten sonra CNN-Türk’teki Tarafsız Bölge programında Ahmet Hakan’ın sorularını yanıtlayan Mardin Bağımsız Milletvekili ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Ahmet Türk, Öcalan’ın taleplerinin bazılarını kamuoyuna açıkladı.
Bu açıklamanın ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Senegal’den dönerken uçakta gazetecilerin sorularına verdiği yanıtlar birlikte ele alınırsa kamuoyuna açık biçimde bir çeşit müzakere yürütüldüğü saptaması yapılabilir.
Ülke dışına çıkma müzakeresi
İmralı görüşmesinden sonra kamuoyuna yansıyan konuların başında Türkiye’de bulunan PKK’lı teröristlerin sınır dışına çıkarılmaları geliyordu.
Ahmet Türk de dahil olmak üzere BDP sözcüleri, bu konudaki soruları yanıtlarken, Öcalan’ın 1999’da yakalanmasından sonra, PKK’nın silahlı unsurlarının yurtdışına çıkarken güvenlik güçlerinin operasyonlar yaptığını hatırlattılar. Bu operasyonlar nedeniyle örgütün 400-500 civarında militanını kaybettiğini belirttiler. Bu nedenle, bu kez böyle bir çıkış olacaksa, aynı sürecin yaşanmayacağını kim garanti edebilir, sorusunu gündeme getirdiler. Bir başka deyişle devlete güvenmediklerini ifade ettiler.
BDP sözcülerinin masaya sürdüğü bu itiraza yanıt Başbakan Erdoğan’dan geldi. Erdoğan, Afrika’dan dönerken, PKK’lıların silahlarını bırakarak ülkeyi terk etmeleri halinde operasyon yapılmasına müsaade etmeyeceklerini söyledi.
Bu yanıt yurtdışına çıkış konusunda bir koşul taşıyordu. Başbakan Erdoğan, PKK’lıların silah bıraktıktan sonra yurtdışına çıkabileceklerini söylüyordu.
Şimdi sıra PKK-BDP cephesinde. Erdoğan’ın bu açıklamasına verecekleri yanıt, PKK’lı teröristlerin yurtdışına çıkmaları konusunda müzakerenin seyrini de belirleyecek.
Öcalan’a televizyon
Ahmet Türk, Tarafsız Bölge’de Ahmet Hakan’ın sorusu üzerine bir serzeniş tonlamasıyla Öcalan’ın televizyonu olmadığını söyledi. Sadece günlük gazeteleri izleyebildiğini ekledi. Öcalan’ın bir de radyosu olduğu biliniyordu.
Ahmet Türk gibi bu konuyu daha önce gündeme getiren BDP sözcüleri de İmralı’da koşulların iyileştirilmesi üzerinde durdular, müzakere yürütecek Öcalan’ın televizyon bile izleyemediğinden yakındılar. Oysa Öcalan’ın eşit olmasa bile eşite yakın koşullarda müzakere yürütmesi gerektiğini savundular.
Bir anlamda müzakere masasına getirilen bu konuyla ilgili olarak da yanıt yine Başbakan Erdoğan’dan geldi.
Erdoğan, gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Öcalan’ın koşullarının dünyanın bir başka ülkesiyle kıyaslanmayacak kadar iyi olduğunu vurguladıktan sonra, kendisine bir televizyon verilmesi yönünde talimat verdiğini söyledi. Erdoğan, Öcalan’ın radyosu yerine bir televizyon verileceğini duyurdu. Böylece bu konu sonuca bağlanmış oldu. Öcalan, artık olayları ve tartışmaları televizyon kanallarından izleyebilecek.