Milli eğitim sistemimiz yaz-boz tahtası gibi. Sınav sistemi sürekli değişiyor. Ortaöğretime giriş sınavları da üniversiteye giriş sınavları da sürekli değişiyor.
Bu arada sistemin temel sorunlarına da bir çözüm bulunabilmiş değil.
Şimdi 8 yıllık kesintisiz eğitim yerine 4+4+4 olarak formüle edilen yeni sistem geliyor.
Birinci 4
Yasa tasarısının ilk halinde birinci 4 yıldan sonra açık öğrenime geçmek için kapı açılıyordu.
Bu hükmün, özellikle kırsal kesimdeki kız çocuklarını okuldan uzaklaştıracağı ve çocuk gelin sayısının artacağı eleştirisi yapıldı.
Bu kapı, “Baba beni okula gönder”, “Haydi kızlar okula” gibi hükümetin de desteklediği kampanyalara tersti.
Bu terslik anlaşıldı ve alt komisyonda açık öğrenime geçme seçeneği ikinci 4 yılın sonuna konuldu.
İkinci 4’teki belirsizlik
Sistemi düzenleyen tasarının 3. maddesinde şu hüküm yer alıyor:
“İlköğretim kurumlarının, ilköğretim birinci kademe ve ilköğretim ikinci kademe olarak bağımsız okullar halinde kurulması esastır. Ancak imkân ve şartlara göre ilköğretim ikinci kademe okulları, ilköğretim birinci kademe okullarıyla veya ortaöğretim kurumlarıyla birlikte de kurulabilir.”
Bu madde, eğitimciler üzerinde kuşkuya yol açmış durumda.
Ankara büromuzu ziyaret eden Eğitim-Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız ve Genel Örgütlenme Sekreteri Mustafa Ecevit, bu hükme şu eleştiriyi getirdiler:
“İkinci kademe okullar, birinci kademeye (ilkokul) veya liselere bağlanacak, deniliyor. Hükümde belirtilen ‘imkân ve şartlara’ göre ifadesi belirsizdir. İkinci 4, nereye bağlanacak? Buradaki amaç nedir? İmam-hatiplerin orta kısmının açılacağı da söylendi. Bu durumda bazı okullar ikinci kademe olarak imam-hatip liselerine bağlanacak demektir. Böyle bir halde de 10 yaşındaki çocuk imam-hatip lisesinin orta kısmına yönlendirilebilecektir. İmkân ve şartlar ifadesinden, açılacak olan imam-hatip ortaokullarının ikinci kademe adı altında imam-hatip liselerine bağlanacağı anlaşılıyor. Bununla birlikte yeni düzenleme, sadece imam-hatip liselerinin orta kısmının açılmasına değil, bunun dışındaki bütün ikinci kademe okullara, mesleki yönlendirme kapsamında, din eğitimi dersi konulmasına da olanak sağlıyor.”
Diğer meslek liseleri
Yıldız ve Ecevit, ayrıca diğer meslek liseleri için de aynı durumun oluşabileceğini şöyle dillendirdiler:
“Keza bazı ikinci kademe okulları da diğer meslek liselerine bağlanabilir. O liselerin ortaokulu işlevini görürler. Bu durumda ilk 4 yılı tamamlamış bir çocuk, ikinci kademeden itibaren meslek lisesine yönlendirilebilir. Bunun anlamı 10 yaşındaki çocuğu meslek okuluna yönlendirmektir. Oysa Avrupa’da meslek okullarına yönlendirme yaşı 16’dır. Bu düzenleme ile Türkiye’de henüz oyun yaşını bitirmemiş çocuklar, meslek okullarına yönlendirilmiş olacaktır.”
Çocuk işçiler
Eğitim-Sen’in endişe duyduğu bir önemli konu da, sistemin, “ucuz işgücü olarak çocuk işçiler” kaynağı ve pazarı haline gelmesi. Bu endişelerini de şöyle dile getirdiler:
“Alt komisyonda yapılan düzenlemeyle çocuk emeği sömürüsünün önü sonuna kadar açılmaktadır. Bu düzenlemeye göre, bir işletmeye sınırsız stajyer meslek lisesi öğrencisi çalıştırma hakkı veriliyor. Oysa ki, Mesleki Eğitim Kanunu’nda yer alan haliyle en fazla o işyerinde çalışanların onda biri stajyer çalıştırma hakkı vardır. Şimdi bu oran sınırı kaldırılarak işletmelerde ucuz işgücü olarak istedikleri kadar meslek lisesi öğrencisi çalıştırabileceklerdir.”
Yıldız ve Ecevit, bu düzenlemenin Avrupa Birliği ülkelerindeki sistemden çok uzak olduğunu, bu nedenle dile getirdikleri olumsuzlukların giderilmesi gerektiğine vurgu yaptılar.