Bundan tam 46 yıl önce baskıcı bir rejimden kaçar gibi geldik anavatanımıza. Cumhuriyetle ilk tanışmamız 8 yaşında Edirne’de bir tren vagonunda oldu. Babama ilk sorulan şey “Soyadınız ne olsun?” oldu. Oysa o güne dek hiç fikri bile sorulmamıştı. Okula gittik, öğrendik ki, Mustafa Kemal Atatürk kurmuş Türkiye Cumhuriyeti’ni. Cumhuriyeti gençlere emanet etmiş. Ve o gençler sahip çıkmışlar bugüne değin Cumhuriyet’e. Bundan sonra da sahip çıkacaklar! Bugün çok daha iyi anlıyorum Cumhuriyet’in kıymetini, babamı daha iyi anlıyorum, Atatürk’ü daha iyi anlıyorum. Anlıyorum ki; bu yazının başlangıcı benim Cumhuriyetle tanışmam. Ve haykırıyorum; Yaşasın Cumhuriyet! Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti. Nice yüzyıllara... Ne mutlu Türk’üm diyene!