Fedai Ünal

Fedai Ünal

fedonunal@gmail.com

Tüm Yazıları

İki hafta önce gittiğim hızlandırılmış Edirne, Kırklareli, Çanakkale gezimden notları sizlerle paylaşmayı sürdürmek istiyorum.

Biliyorsunuz, geçen yıldan beri gitmek istediğim panayırı nihayet ziyaret etme şansı buluyorum.

Birlikte seyahat ettiğimiz arkadaşlarımızla Pavli (Pehlivanköy) Panayırı’nı gezerken ani bir yağmur, yaptığımız bütün planı altüst ediyor. Gece kamp yapmayı planladığımız alanın çamur deryasına döndüğünü görünce hızlıca bir karar verip kampımızı bulunduğumuz yere yaklaşık 100 km mesafede bulunan Erikli/Mecidiye mevkiinde yapmaya karar veriyoruz.

Haberin Devamı

Uzunköprü’ye Köfteci Niyazi için gidilir...

Karanlık çökmeden Mecidiye’ye ulaşmak için yola koyuluyoruz. Yağmur şiddetini artırarak devam ederken yolumuzun üzerinde Uzunköprü’ye varıyoruz. Daha ben Uzunköprü tabelasını görür görmez “Ya abi, burda bi Köfteci Niyazi varmış, uğrasak ya” diye mırıldanmaya başlıyorum. Arkadaşım, “Fedo, biraz önce kuzu çevirme yedik ya kardeşim, ne köftesi” diyor, ama nafile, sürekli mırıldanıyorum köfte diye... Neyse bu mırıldanmalarım, Uzunköprü çıkışına doğru ses getiriyor. Öndeki araçta bulunan diğer dostlarımıza da haber veriyoruz ve benim köfte aşermemi gidermek için Köfteci Niyazi’ye doğru çeviriyoruz direksiyonları.

Uzunköprü’ye Köfteci Niyazi için gidilir...

Şööyle geniş bir daire çiziyoruz arabalarla ve hoop işte Köfteci Niyazi’nin önündeyiz. Yağmur, bütün şiddetiyle yağıyor. Hiç kontak kapatmadan arabalardan inip dalıyoruz dükkândan içeriye.

İçeri girer girmez mis gibi bir köfte kokusu karşılıyor bizi. Daha merhaba demeden, yağmur ve bir an evvel çadırları kurma telaşından olsa gerek, “Abi, biz buraya İzmir’den bir dostumun tavsiyesiyle geldik. Ancak aç değiliz, sadece birer köfte tadıp gideceğiz, hızlıca bi porsiyon köfte atar mısınız?” derken, tok bir ses “Hoş geldiniz be yau, kolay gelsin” diyor.

Cızır cızır sesler

Sesin sahibi, 2008 yılında vefat eden Köfteci Niyazi’nin oğlu Özcan Atasayarlar. Ayaküstü bir iki sohbet yaparken ısrarla buyur ediyor Özcan Bey, ancak vaktimiz olmadığından sadece köfteyi tadıp gideceğimizi anlatıyoruz.

Bu arada cızır cızır sesler gelen ızgaradan inen köfteler tabakta yerlerini alıyor. Hemen ayakta birer tane atalım ağzımıza diyoruz. Özcan Bey, “Ayakta olmaz üle, şüle bi oturun bakiim” diye kapıya yakın bir masaya oturtuyor bizi. Köftenin yanına hızlıca, biberler, köz domatesler geliyor. Sözde aç değiliz ama gelen kızarmış ekmeği önce köftenin, sonra domatesin suyuna bana bana götürüyoruz.

Haberin Devamı

Köfte mi? Onu sormayın! Biliyorsunuz çok farklı yörenin köftelerini tattım, deneyimliyim diyebilirim bu konuda. Ama Niyazi’nin köftesi bugüne kadar yediklerimin arasında en iyilerden biriydi. Sözde aç olmayan 4 arkadaş derin bir sessizlikle köftenin tadına bakarken aklımıza mukayyet olup midemizin tuzağına düşmemeye çalışıyoruz.

Midemize aldanmadan köftelerin tadı damağımızda masadan kalkıyoruz. İvedi yola koyulmamız gerektiğinden hesabı ödeyip çıkmak istiyoruz.

İşte ikinci şok! Hesabı ödeyemiyorum!

Rahmetli Köfteci Niyazi’nin oğlu Özcan Atasayarlar, son derece naif ve babacan bir tavırla “Ne hesabı be ya, siz bi şey yimediniz ki, hem tatmaa gelmişiniz küftemizi, olmaz üle şey. Hadi bakam, ananızın ak sütü gibi elal olsun, iyi yolculuklar” deyip uğurluyor bizi.

Haberin Devamı

Bu aralar çok ihtiyacımız olan misafirperverliği, dostluğu, hatırşinaslığı sırtımıza yükleyip yolcu ediyor bizi Özcan Bey. Yağmur devam ediyor. Koşarak biniyoruz araçlarımıza. Hareket etmeden yol arkadaşımla aynı anda “Buraya mutlaka gelelim” diyoruz.

Teşekkürler Özcan Usta. Dostluk, misafirperverlik, hatırşinaslık yükün sırtımızda, en kısa zamanda gelip seni ve Uzunköprü’yü daha yakından tanıyacağız. Güzel İzmir’den Uzunköprü’ye selamlar...

Güzel İzmir Lezzetleri Festivali!

Festivallere dair düşüncelerimi biliyorsunuz. Yurtdışına her gittiğimde “Neden benim ülkemde, şehrimde böyle şeyler olmuyor” diye kıskandığım en önemli organizasyonlar festivaller oluyor. Gerçi son dönemde bizim ülkemizde de harika işler yapılmıyor değil. Mesela Antep Gastronomi Festivali. Geçen hafta, sosyal medyadan ağzımızın suyu aka aka izledik.

Uzunköprü’ye Köfteci Niyazi için gidilir...

Ve yine 12-13-14 Ekim’de Adana’da düzenlenecek olan ‘Adana Lezzet Festivali’. Bu yıl ikincisi düzenlenecek bu lezzet karnavalının geçen yıldan daha harika olacağından yana hiç kuşkum yok. Duyduğuma göre, belediye ve valilik birlikte çalışıp yapıyormuş organizasyonu. Öyle ki festival tarihlerinde ek uçak seferleri bile organize edilmiş. Olması gereken bu. Bravo! Şimdi gelelim bize. Ben olsam, uzun zamandır İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin son derece şık ve organize biçimde yürüttüğü ‘Yarımada’ projesini ‘Güzel İzmir Lezzetleri Festivali’yle taçlandırırdım. Şehir merkezini ve ilçelerini, lezzet ve tarihi mekânları birleştirerek gelen konuklara tanıtırdım. Kemeraltı Çarşısı’nı organize eder, gastronomi ve alışverişi gecelere yayardım.

Not: İzmir’de bir gastronomi fuarı düzenleniyor. Ancak benim sözünü ettiğim, bunun tüm şehre yayılması... Tel: 0284 513 27 06