İktidar partisinde üye sayısı hep önemli olmuştur. Göreve gelen il başkanları, “Şu kadar üyemiz vardı, şu kadara yükselttik” diyerek hep övünmüşlerdir. Özellikle eski il başkanlarından Ömer Cihat Akay, partiye üye kazandırmak için yoğun bir çaba sarf etti, parti teşkilatında seferberlik başlattı.
2014 yerel seçim sonrası belediye başkanlarının oylarıyla, ilçelerdeki parti üye sayını karşılaş-tırmıştım. AK Parti’nin resmi kayıtlarına göre, Güzelbahçe’deki üye sayısı 2014’te 3 bin 229’du. 2014 yerel seçimlerinde bu ilçede AK Parti 2 bin 020 oy almıştı. Aynı şekilde Foça’da AK Parti’nin ilçe adayı 1653 oy aldı. Ancak buradaki partinin üye sayısı 3 bin 127’ydi. Anlayacağınız, parti üyesi olanlar üyesi oldukları partinin adayına oy vermemişti.
Bu çarpıcı tespitten sonra zaten partinin kurulları harekete geçmişti.
15 Temmuz sonrası ise işler biraz değişti. Artık referansla üyelik dönemi başlamıştı. Üye sayısı geçtiğimiz haziran ayında 430-435 bin civarındaydı. Yer değiştirmeler, istifalar sonrası genel merkezden aldığım son rakam 405 bin.
Delican yakından ilgilendi
Öyle ya da böyle yaklaşık 30 bin kişinin üyeliği düştü. Şimdi, 400 binin biraz üzerinde parti üyesi var. Bu 400 bin kişinin evet noktasında ailelerini ikna etse, en azından bu rakamı 2’ye çarpsak 800 bin yapar. Çıkan evet oyu sayısı 870 bin! Bana kalırsa burada bir terslik var. İlçelerdeki üye sayısı ve alınan evet oylarını karşılaştırdım. Örneğin, Beydağ’da “evet”i tercih edenlerin sayısı 2 bin 743. AK Parti’nin üye sayısı 2 bin 86. Bu 2 bin 86 kişiyi aileleriyle hesaplasak 4 bin 172 kişi yapar. AK Parti’nin Güzelbahçe’deki üye sayısı 2014’te 3 bin 229 iken, şimdi 2 bin 649’a inmiş. Partiye “yalandan” üye olanlarla, anlaşılan yollar ayırılmış. Burada eve oyu sayısı 3 bin 659. Üye sayısı 2 bin 649. Evet oyu verenlerin nereden baksanız yüzde 80-90’u parti üyesi zaten! Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Bana kalırsa burada bir yanlışlık var...
AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican’ın, göreve geldikten sonra üye konusuyla yakından ilgilendiğini biliyorum. Bu konuda yeni hamleleri olacak. Üyelik, partiye aidiyet duygusunu artıracaktır. Ancak, ilk başlarda üye sayısını artırmak adına ilçelerde biraz hızlı davranıldığına, o dönemde sahada aktif olarak yer alan biri olarak tanıklık ettim. Parti içindeki tatlı rekabet, beraberinde bir dizi yanlışlığı da beraberinde getirdi. Şu anda 280-300 bin civarında aktif üye var. En azından ulaşılan, geri dönüş sağlanan sayı bu... Yaklaşık 100 bin kişi ise soru işaretli.
Sonuç sürpriz değil!
Başbakan Yıldırım, referanduma 5 gün kala İzmir’de 3 günlük bir program gerçekleştirdi. Bu program sırasında, bir parti yöneticisinin (ismi bende saklı) yaptırdığı anketi Yıldırım’a sunduğu bilgisini aldım. Anket, üç aşağı beş yukarı aynı sonucu yakalamış. Onun için, “Ortaya çıkan sonuç bizim için sürpriz değil” yorumları yapılıyor. Tabii anketi bilenler için bu böyle!
Partinin yöneticileriyle konuştum, “Biz kendi oyumuzu koruduk ama MHP seçmeninden gerekli desteği göremedik. İzmir’de kendi tabanımızı korumayı başardık. 2019’da bunun üzerine çıkacağız” diyorlar.
Aklınızda Bulunsun...
3’üncüsü yapılacak olan Urla Enginar Festivali yine şahane otlarla ve farklı şekillerde pişirilmiş enginar yemeklerine ev sahipliği yapacak. Şööyle bi uzanın Urla’ya, Malgaca Pazarı’nda çayınızı yudumladıktan sonra festivali gezin, günün keyfini çıkarın. Ben de oradayım. Bakarsınız karşılaşırız…
Çağla bademli enginarın şimdi tam zamanı...
Malzemeler:
200 -300 gram çağla badem
3 -4 baş enginar.
5-6 adet taze soğan.
Zeytinyağı, tuz, limon.
Havuç.
3-4 kesme şeker (ben havuç kullandığımdan şekere yer vermiyorum)
Bir demet dere otu.
Taze soğanlarınızı ince ince doğrayın çok az bir zeytinyağı içende soteleyin. Önceden ayıkladığınız çağla bademlerini, enginarınızı, havucunuzu ekleyin, şöyle bi çevirin tencerede. Tenceredeki malzeme boyunu aşmayacak kadar suyunu ilave edin. Kaynamaya başladıktan sonra ocağınızın altını kısın. Enginarınızın tazeliğine göre pişme süresini ayarlayın. Bıçağınızı enginarın etli tarafına batırdığınızda çok rahat içine girmeli. Ocağın altını kapatın üzerine zeytinyağınızı ilave edin, dere otunu serpin ve oda sıcaklığında servis edin.
(Not: Ben enginar pişirirken un kullanmıyorum, zeytinyağını da ocağı kapadıktan sonra üzerine ilave ediyorum.)