Fedai Ünal

Fedai Ünal

fedonunal@gmail.com

Tüm Yazıları

Biraz daha sakin, huzurlu bir dinlence mekânındayız bu hafta: Sakin şehir Seferihisar’ın tam karşısındaki Urla Demircili Koyu’ndayız

Bence Eylül, “karavancıların ayı” olmalı. Yaz boyu gittiğimiz her yerde illa bir sorun çıktı karşımıza. Marmaris, Kaş, Karaburun nereye gitsek ya bir işgüzar, fırsatçı ya da “manzaram bozuluyor” bahanesiyle “hep bana hep bana” diyen birileri çıktı karşımıza. Yalnız kendim için söylemiyorum, tüm karavancılar yaşıyor bu sorunu. Park sorunu da eklenince üzerine, koca yaz birçoğumuza iyi gelmedi. Ama eylül öyle mi ya! Sahiller boşaldı. Şehirlere, beldelere “karavan giremez” yasakları bitti ve her yer karavancılara kaldı.

Haberin Devamı

Sakin şehrin karşı kıyısında

Geçen haftaki Ildır gezisi kesmedi bizi. Bu hafta biraz daha sakin, huzurlu bir dinlence mekânı seçtik. Sakin şehir Seferihisar’ın tam karşısındaki Urla Demircili Koyu. İzmir, Çeşme otobanının hep sağ tarafına gider insanlar. Yolda giderken deniz hep sağınızda kalır ya, belki de ondandır. Fakat yolun solu daha güzeldir bana göre. Daha yeşildir, yol boyu durabileceğiniz, alışveriş edebileceğiniz küçük tezgâhlarla doludur. Urla’da denize gireceksek eğer bizim tercihimiz Demircili Koyu olur. Ege, Urla sonbaharda başka güzeldir. Her ne kadar İzmirli olsam da, Urla’dan geçiyor bile olsam şehir merkezini şöyle bir dolanmadan edemem. Size tavsiyem doğrudan Demircili’ye gitmek yerine, Urla merkezde mola verin. Yürüyüş mesafesinde çok güzel yerler göreceksiniz. Bulunduğunuz mevsime uygun ürünler, yemekler çıkacak karşınıza. Ayrıca bu minik turunuzda alışverişinizi de tamamlamanızı tavsiye ederim; çünkü Demircili girişinden sonra ihtiyaçlarınızı giderebileceğiniz yakın bir market yok.

Sakin şehrin karşı kıyısında

Keyifli yol

Ana yoldan önce Kuşçular’a sapacaksınız. Bu yol sizi doğru Demircili’ye götürecek. Hatta burası aynı zamanda bir bağ rotasıdır. Yol üzerinde bulunan şarap üreticilerine ait bağları da görebilirsiniz. Ve yine bu yolda bulunan restoranlar da ilginizi çekebilir. Yok, biz hemen denize ulaşmak niyetindeyiz diyorsanız önünüze çıkacak ilk yol ayrımından sola sapıp Altın Köy Plajı’na gidebilirsiniz. İncecik kumu, sakin ve denizi temiz bir plaj burası. Daha önce rahatça karavanla konaklamak mümkünken şimdi tüm boş alanlar tel örgülerle çevrilmiş.

Haberin Devamı

İki kamp alanı var

Biz şöyle bir denize girdik, keyfini çıkardık ve tekrar Demircili’ye çevirdik istikametimizi. Dediğim gibi yol boyunca güzel manzaralar var. En ilginçlerinden biri de, yolda tabelalarını da göreceğiniz sakız ormanları. Girmek yasak olsa da, yakınından bakmak bile kâfi geliyor insana. Demircili köyünden hemen sonra deniz karşılayacak sizi. Bu güzergâhta ücretli iki kamp alanı var. Birincisi Muhtarın Yeri, diğeri ise Deniz Yıldızı plajı. İki lokasyon da gayet güzel yerler. Çok fazla rüzgâr almıyor, sakinlik garanti ve ikisi de ücretli. Bizim tercihimiz Deniz Yıldızı plajını geçer geçmez görünen yarımadayı ana karaya bağlayan Demircili plajı. Bir yanı açık denize, bir yanı da içeriye bakan, bir tarafı dalgalıyken, diğer tarafı sakin olan şahane bir yer burası. Tek kusuru biraz rüzgârlı oluşu, bir de denizin her mevsim soğuk oluşu.

Haberin Devamı

Karavanınızı dilediğiniz tarafa koyabilirsiniz, genel olarak bu mevsimde başka karavancılar da olduğundan, yalnızlık çekmezsiniz.

Çevrede çok fazla yapılacak bir şey yok. Ancak kayalıklara çok inmeden yarımadayı gezebilir ve akşam da balık tutabilirsiniz.

Yine çok yorulduk. Koca karavanı kullanmak yordu beni. Haliyle acıktık da. Daha önce yaptığım et konservesiyle hızlıca bir pilav, yanına bir de salata yapıp oturduk sofraya. Açtık bir de Müzeyyen Senar’dan “Akşam oldu hüzünlendim ben yine” şarkısını, bıraktık kendimizi geceye, yıldızlara...

Şimdi göğe bakma, yıldızları izleme zamanı.

Şimdi karavancıların zamanı…

Kalın sağlıcakla.

Kadın Kooperatifi

Bölgenin kadınlarının yöre ürünlerini geleneksel olarak işledikleri bir yer. Tabii ki enginar konservesi alın ama diğer tüm ürünleri de şiddetle tavsiye ederim.

Sakin şehrin karşı kıyısında

Urla Sanat Sokağı

Buralara kadar gelmişken, restore edilmiş eski Rum evleri arasında gezin. Bir kafeye oturun. Akıp giden hayata bakın oturduğunuz yerden.

Sakin şehrin karşı kıyısında

Şafak Lokantası

1974 yılından beri misafirlerini ağırlayan Şafak Lokantası’nın yemekleri odun fırınında pişiyor. İlle deneyin. Mevsim otları ve elbette enginar yemekleriyle yapılan ne varsa yiyin.

Sakin şehrin karşı kıyısında

Malgaca Pazarı (Arasta çarşısı)

Sakin şehrin karşı kıyısında

Eğer Urla’daysanız bu çarşıyı mutlaka görmelisiniz. Antikacıdan katmerciye, köfteciden fırına kadar birçok dükkânı burada görebilirsiniz. Malgaca Pazarı’nda ille bi keyif çayı da için derim.