Fedai Ünal

Fedai Ünal

fedonunal@gmail.com

Tüm Yazıları

Okullar açılınca pek fazla uzaklara gidemez olduk. Ama olsun, oturacak değiliz ya! Yakın çevremizi keşfetmeye, yaz boyunca kalabalık diye gidemediğimiz yerlere gitmeye devam. Bu hafta karavanımızın durağı Türkiye’nin ilk “Cittaslow”u (sakin şehir) Seferihisar.

Sakin şehrin hakkını verin

Seferihisar’da keşfedecek o kadar çok şey var ki! Ama siz eğer yolunuz buraya düşerse bir şey yapmamayı tercih edin, amaçsız gelin sakin şehir Seferihisar’a. Biz öyle yaptık.

Attık kendimizi karavanımıza, öylece çıktık yola. Bildiğim, gezdiğim ve çok sevdiğim bir yer Seferihisar. Keşfedecek şahane noktaları var: Sığacık köyü, pazarı ve kalesi, Teos Antik Kenti, Papaz Boğazı Koyu, Turkuaz Koyu, Azmak Koyu, Taş Ada Koyu, Marina gibi... Daha bir sürü yer! Ama bizim aradığımız sakinlik değil, daha çok sakinlik...

Haberin Devamı

Sakin şehrin hakkını verin

O yüzden belki de birçok İzmirlinin bile bilmediği Azmak Koyu’na gidiyoruz. Seferihisar’a gelmeden, Bademler köyünü geçince, Ulamış Sapağı’ndan gidiliyor buraya. Fakat siz direkt koya gitmek yerine bence kesinlikle Bademler ve Ulamış köylerine uğramalısınız. Her iki köyden de yerel ürünler alabileceğiniz gibi gözlerinizi, ruhunuzu dinlendirecek birçok şeyle karşılaşacaksınız. Ayrıca Azmak Koyu’nda alışveriş imkânı olmadığından, alışverişinizi buralardan, yerel lezzetlerle etmeniz güzel olur. Mesela ekmeğiniz Ulamış’taki fırından karakılçık unundan olsun. Yemelere doyamayacaksınız. Zeytin, peynir, reçel ve daha bir sürü yerel ürün bulabilirsiniz köylerde.

Enginar tarlalı deniz manzarası

Biz hazırlıklı olduğumuzdan direkt Azmak’a çevirdik rotayı. Ulamış Kavşağı’ndan hemen sağa ayrılan yoldan mandalina bahçelerinin arasından kıvrıla kıvrıla giden bir yola girdik. Minik derenin üzerine kurulu köprülerden geçtik. İkinci köprüden hemen sonraki Artemis Restoran’a (Enginar Restoran) bir selam çaktık. Küçük bir yokuştan inerken, neredeyse enginar tarlalarıyla bir olmuş şahane bir deniz manzarası karşıladı bizi. Enginarlar kurumuş, canlanmak için baharı bekliyor, ama böyle de güzel manzara. Hem de çok güzel. Alabildiğine uzanan kumsalın hemen yanına çektik karavanımızı. Bu aralar sakin deniz kıyıları. Birkaç karavancıdan başka kimseler yok. Biraz rüzgâr sesi, çokça da deniz ve martıların sesi, o kadar! Rüzgârın dağıttığı müzik eşliğinde kitabınızda kaybolabileceğiniz eşsiz bir yer burası. Gecesini anlatmaya kelimeler yetmez. Derin bir karanlık, ay ve yıldızlar.

Haberin Devamı

Şehir merkezi çok uzak değil. Eğer dilerseniz Sığacık Marina civarında da konaklamak mümkün. Keyif sizin. Dedim ya okul olduğundan fazla uzaklaşamıyoruz İzmir’den. Ama olsun, kısacık da olsa doğayla iç içe, baş başa kalmak çok güzel. Ne diyeyim, eğer yolunuz düşerse Instagram’dan @fedonundukkani sayfasına DM mesajı atın. Kim bilir belki de birlikte kamp ederiz. Kalın sağlıcakla…

Nerede ne yenir, neresi gezilir?

Sakin şehrin hakkını verin

Artemis Restoran (Enginar restoranı): Azmak yolunda, denize gelmeden hemen önce bir enginar tarlasının kıyısında salaş bir mekân burası. Kendi ürettikleri enginarları yaz kış tadabilirsiniz. Salatasından, zeytinyağlısına, tatlısına kadar birçok farklı enginar yemeği yiyebilirsiniz.

Haberin Devamı

Sığacık’taysanız balık: Şehrin girişinde, nehir ağzında küçük balıkçılarda yiyebileceğiniz gibi şu yazdığım yerleri de tercih edebilirsiniz: Burç Restoran, Milos Balık, Sığacık Ermiş Balık Evi, Ada Marin Restoran, Maşa Teos Restoran ve No:17 Sığacık Restoran.

Sakin şehrin hakkını verin

Teos Antik Kenti: Eğer Seferihisar’daysanız bu eşsiz kenti kesinlikle gezin. Kazı çalışmaları devam eden bu muhteşem yer sizi çok etkileyecek.

Seferihisar plajları: Ekmeksiz Plajı, Akarca Plajı, Akarca Halk plajı, Gemi Suyu mevkisi halk plajı. Akkum Plajı ve adını sayamadığım bir sürü plajı ziyaret edebilirsiniz. Ama uyarmalıyım Seferihisar’da deniz suyu soğuktur.

Sakin şehrin hakkını verin

Kaleyi ve şehri gezin: Sığacık Kalesi ve kale içinde bulunan evlerin birçoğu çok iyi korunmuş. Sakin şehir olduktan sonra da halkın tamamı turizme dâhil edilmiş. Mutlaka sokaklarında yürüyün. Evlerin önlerinde satılan yerel lezzetlerin tadına bakmayı da ihmal etmeyin!