Denizi severim ama dağlara aşığım. Dağ sevdamı da Balkan göçmeni olmama bağlıyorum. Hele bu mevsim gelince bi başka sevdalanıyorum dağlara. Çünkü doğa neredeyse her hafta renk değiştiriyor. Kuru otlar baharın tatlı rüzgarıyla dağılırken, yerini yemyeşil çimenler, mis gibi kokan çiçeklere bırakıyor. Yol kenarları papatya halılarıyla kaplandı. Kırmızı gelincikler geçenlere göz kırpıyor. Sadece bu kadar mı? Değil elbette…
Doğa tüm bu güzellikleriyle birlikte bahar aylarında insanlara bereket de sunuyor. Bu mevsim aynı zamanda, ülkemizde sıkça görülen kuzugöbeği mantarı mevsimi. Dün köyde sevgili komşum Turgay Güneş abimle adeta kuzugöbeği mantarı avına çıktık.
Çınardibi Köyü’nden Bayındır’a doğru inerken sağlı sollu dağları kaplamış çam ormanları içinde saatlerce dolandık. Elimizde sepet, dilimizde dua ile dolandık. Ama nafile. Bir tane kuzugöbeği bile bulamadık.
Bizim için bulup bulamamak önemli. Ancak birçok insan için bu mantar çok kıymetli. Çünkü bu dönemde yurtdışına giden önemli ürünlerden biri. Şu anda taze kuzugöbeği mantarının kilo fiyatı 700 lira ile 1000 lira arasında değişiyor. Yani bu mantar özellikle bu dönemde köylü insanlarımız için önemli bir gelir kaynağı.
Elbette bizim gibi keyif için mantar avına çıkanların sayısı az değil. Hoş biz ava çıksak ne olacak, dolanıp, dolanıp sepetimiz boş dönüyoruz eve. Çünkü bu iş hem bir deneyim hem de ormanda bu mantarın yetiştiği ocakları bilmek gerektiriyor.
Daha da önemlisi mantarı toplarken onun tekrar yetişebilmesi için, doğaya saygıyla, bilinçle hasat edilmesi gerekiyor. Yoksa birçok üründe olduğu gibi onun da nesli tükenebilir. Ki bu öyle bir mantar ki öyle kolay kolay ekilip yetiştirilemiyor da!
Eğer civarınızda bir çam ormanı varsa siz de kuzugöbeği avı yapabilirsiniz. Ama lütfen öncelikle doğada olduğunuzu unutmayın, tedbirli olun. Sonra mutlaka mantarınızı kökü toprakta kalacak şekilde kesin ve mutlaka bir sepetle toplayın ki, siz gezdikçe mantar sporları doğaya saçılsın. Son olarak, asla ama asla kesin olarak bilmediğiniz hiçbir mantarı ne elleyin ne de yiyin. Bir de kuzu göbeği bulduğunuzda kesinlikle kimseye yerini söylemeyin. Adettendir, altın bulduğun yer söylenir de, kuzugöbeği bulduğun yer söylenmez. Hadi ben kaçtım. “Turgay abi, bulacağız bu mantarı biz. Aramaya devam...”