Fedai Ünal

Fedai Ünal

fedonunal@gmail.com

Tüm Yazıları

Bu köşeden hep güzel şeyler yazmaya gayret gösteriyorum. Çevremizde olan onca olumsuzluğa rağmen iyi tarafından bakmaya çalışıyorum her şeye. Fakat gelin görün ki bazen iyi tarafından da baksanız, bakış açınızı da değiştirseniz üzüntünüze mani olamıyorsunuz. Size son dönemde sık sık köyüm Çınardibi’nden sözediyorum. Doğasının, insanının güzelliğinden bahsediyorum. Yerli domatesini, barbunyasını ve şahane kirazlarını anlatıyorum. Zaman zaman da köyden manzaralar paylaşıyorum, efsane kiraz ağaçlarını storylerimde gözlerinizin önüne getiriyorum. Mayıs başında telli duvaklı gelinlikler bürünmüş kiraz ağaçlarının çiçeklerini paylaştığımda, kiraz bol olacak bu sene demiştim. Öyle de oldu. Hani şu meşhur replikteki gibiydi her şey; dalları bastı kiraz! Ara sıra gittiğim köy kahvesinde yüzler gülüyordu. Yeni seneye dair hayaller kurulmaya başlanmıştı bile kirazın bolluğu ile bitlikte. Ve ne olduysa haziran ayı ortasında oldu. Bi kaç zamansız yağmur geldi geçti önce. Ama kiraz henüz kızarmadığından pek sorun yaratmadı. Tam, geçti artık, derken dolu yağdı! Ama ne dolu! Yara almadık kiraz tanesi bırakmadı. Buna da şükür derken, bu kez de kızarmaya başlayan kirazın üzerine yağmur yağdı. Bi çoğu yaralanan kirazın sağlam kalanları da çatladı bu yağmurla birlikte. Bahçelerde toplanacak kiraz kalmadı desem yeridir. Dalların aralarından sağlam kirazları toplamaya kalksan, çalışanın yevmiyesini karşılayamayacak duruma geldi dönümlerce kiraz.  

Haberin Devamı

Kiraz ağaçlarının gözyaşları

Ve hazin son!  

İzmir Bayındır Çınardibi’nde çiftçilerin çok büyük çoğunluğu dalında bıraktı kirazlarını. Elbette ben bir kiraz uzmanı değilim ama ortalama bahçe başına 200.000 ila bir milyon lira civarında zarar etti çiftçiler. Maalesef çiftçilikte böyle şeyler oluyor. Her şeyi yapıyor da insan, doğanın gücüne engel olamıyor. Uzun zamandır köydeyim. Bahçelerin kenarlarından geçerken, kurumaya yüz tutmuş al al kirazları gördükçe, mayıs ayında gelin kızlara benzettiğim kiraz ağaçların gözyaşları gibi geliyor şimdi gördüklerim. Bunca şeyi size neden anlattım biliyor musunuz? Bir tohumu yetiştirip büyütmek inanın çok zor. Hani bazen pazarlarda burun kıvırdığımız o ürünler hiç kolay yetişmiyor. Ve öyle her zaman da muhteşem paralar kazandırmıyor köylüye. Çoğumuzun bildiği gibi parayı, hiç suya sabuna dokunmayan, risk almayan aracı kazanıyor. Sizlerden ricam, aldığınız ürünlerin ne kadar zor yetiştirildiğini bilin ve asla israf etmeyin. Biz şehirlilerin “a dolu yağmış, yağmur olmuş” dediğimiz durumun hem köylüyü hem de kirazları ağlattığına şahit oldum ben. Afat yaşayan tüm çiftçilerimize geçmiş olsun...