Nazillili Karabıyık Amca şekerle sodadan yaptığı gazozunu anlatırken, “Cem Yılmaz’ın oynadığı ‘İftarlık Gazoz’ filminin arabasını benim arabayı görüp yaptılar” demişti. Geçen yıl vefat eden Karabıyık Amca’nın işini damadı sürdürüyor
Eskiden bi gazoz kültürü vardı memleketimin. Neredeyse her semtin gazozcusu vardı. Ya da bana öyle geliyordu. Bisküvi arasına sıkıştırılan gül lokumunun yanında ne de güzel giderdi. Sonra leblebi tozunun üzerine içip, bi de üstüne puflamak yok mu? Dün gibi aklımda hepsi de! Malum seviyorum gezmeyi. Hele pazar gezmeyi ayrı seviyorum. İşte bu gezilerden tanıdığım fakat son gittiğimde vefat haberini aldığım Nazillili gazozcu Karabıyık Amca’dan (Necati Kabakçı) söz edeceğim size.Başta anlattığım gibi gazoz ayrı bir tutku benim için.
Yeşiller, sarılar, kırmızılar, zerzevatın binbir türü, meyvenin envai çeşidi pazarda bir araya gelmiş “Al beni, al beni” diye fısıldıyor sanki kulaklarımıza. Ama amacımız belli, nar ekşisi alıp çıkacağız. Bu arada Nazilli’nin nar ekşisi kendine has lezzeti ve yapım tekniği ile çok özel bir üründür. Yolunuz düşerse ille alın. Benden söylemesi. Neyse biz hararetle nar ekşisinin peşinden koşarken sıcak hava dilimizi damağımızı kurutuyor. İşte tam o anda Karabıyık Amca’nın arabası çıkıyor karşımıza.
İftarlık Gazoz’da oynayacakmış
Seyyar arabasının boyunca koltuğuna oturmuş, pos bıyıklarıyla gülümsüyor bize. İnsanın içini ısıtan bi gülümsemesi var. Ama yanında içinizi serinletecek gazozu da mevcut. “Amcacım iki gazoz lütfen” derken aklımdan geçen iki şişe gazozdu aslında. Ama Karabıyık Amca “Nasıl şekerli mi, az şekerli mi olsun evlat?” deyince şok oluyorum. Biraz daha dikkatli bakınca gazozu, benim tabirimle çeşmeden dolduruyor. “Az şekerli” derken bütün dikkatimle gözüm gazoz çeşmesinde. “Dayı nasıl bi şeydir bu yahu?” diyecek oluyorum “Siz bi serinleyverin, anladırım ben size” deyip yine babacan gülümsemesiyle içimizi ısıtıyor. İkinci gazozdan sonra da anlatıyor hikayesini. Aslında öyle çok çok özel bir şeyden yapmıyormuş gazozu. Şeker ve soda, o kadar. Önünde duran çeşme de iki ayrı kolla idare ediliyor. Ama zannetmeyin ki o kollar o kadar basit çalıştırılabiliyor. Denedim, asla göründüğü kadar kolay değil. Şekerini işte bu kollardan biriyle ayarlıyor. Az isteyene az, çok isteyene çok şeker koyuyor gazozuna. Ben tanıdığımda 80’ine çoktan merdiven dayamıştı Karabıyık Amca. 1960 yılında başlamış gazoz satmaya. “50 guruşa satıyoz diye bizim işi pek kıymetli bulmazlardı evlat. Ama ben evimi barkımı burdan yaptım, evlatlarımı burdan okuttum hep” diye anlatıyor. Bir ara “Cem Yılmaz’ın İftarlık Gazoz filminin arabasını benim arabayı görüp yaptılar. Filimde de oynecektim ama kısmet olmadı” diye gevrek gevrek gülüyor.
Gazozculuğu şart koşmuş
İşini çok seviyor ve önemsiyor Karabıyık Amca. Ki bence de harika bir iş yapıyor. Hatta öyle ki, şu anda el verdiği ve Nazilli pazarında kayınpederinin işini sürdüren damadı Ali Ak, Karabıyık Amca’nın kızını istemeye gelince amca, kızını vermek için “gazozcu” olmasını şart koşmuş. O da sözünü tutmuş. Marangozluğu bırakıp kayınpederinden gazozculuğu öğrenmiş. Geçtiğimiz haftalarda yolumuz yine Nazilli’de Perşembe Pazarı’na düşünce, amcanın gazozunu içip iki kelam edelim istedim. Fakat gazoz arabasının yerini sorduğum ilk pazarcı, Karabıyık Amca’nın öldüğünü söyledi. Damadı Ali abinin onun yerinde gazoz sattığını da ekledi. Hemen Ali abinin yanına koştuk. Başsağlığı dileklerinden sonra Karabıyık Amca’yı andık. Ruhu şad olsun diye birer buzz gibi gazoz içtik arkadaşımla.
“65 sene bu pazarda gazoz sattı kayınpederim. Allah rahmet eylesin bana da el verdi. Ben de ömrüm, sağlığım oldukça yapacağım bu işi.” Biraz hüzünlü ama çokça gülümseyen yüzüyle anlattı bize Karabıyık Amca’yı. İnşallah Ali abinin de bu mesleği sürdürsün diye el vereceği biri olur. Bu güzel gelenek sonsuza dek sürüp gider.