Dellal Metin!

Adı Metin Daşdelen. Namı diğer ‘Dellal Metin’... 23 Nisan 1969 Adıyaman merkez doğumlu.

Söze, “İlkokul mezunuyum” diye başlıyor, “Babam, Adıyaman Oturakçılar Pazarı’nda tellaldı. Pazarda müşterilerin getirdiği ürünleri açık arttırmayla satardık. Bizim orada, Adıyaman’da bu işe tellallık derler. Adıyaman şivesiyle ‘Dellallık’. Askere kadar onun yanında tellallık yaptım. Askerden sonra bi 5 yıl daha yaptım o işi. Sonra müzik hayatına atıldım. Sesimi güzel bulurdu dinleyenler…” şeklinde devam ediyor.

Metin, Adıyaman’da tanınan sıra gecelerinin aranan mahalli sanatçılarından biri. 23 yaşında müziğin içinde bulmuş kendini.

Adıyaman’dan Kahtalı Mıçe, Mahmut Özçiftçi, Urfa’dan Kazancı Bedih, Diyarbakır’da Bedri Aysel hocalarından feyz almış, türküler söylemiş, onlara eşlik etmiş. Dellal Metin, aynı zamanda çiğ köftecilik de yapıyormuş Adıyaman’da.

O kara günü, “Ünlülerimiz Adıyaman’a geldiklerinde mutlaka dükkanıma uğrarlar hem çiğ köftelerini yerler hem de türkülerimi dinlerlerdi. Dinleyicilerimden bir de Zara idi. Taa ki o kara geceye kadar. Ayın 5’inde Adıyaman Valiliği’nin özel kalemi Adıyaman Tanıtım Günleri için İstanbul’a gideceğimi iletti. Ayın 6’sında sabah erken saatte yola çıkacağımı söyleyip hazırlığımı yaptım. 4 günlük etkinlik için erkenden gidip tanıtım standını görecektim. Sabah 04.00’te uyandım. Eşim, ‘Hava yağmurlu, saat 06.00 da yola çık’ dedi. Tekrar yatağıma döndüm ki o anda deprem vurdu. Ev iki katlı, hemen terasa kaçtık. Kolonlar patladı. Evimiz yan yattı. Kendi canımızı kurtardık ama canlarımız yitti gitti maalesef. Dükkanım tarihi Ulu Camii’nin yanındaydı. O da yerle bir oldu. Maalesef Ulu Camii’de yıkıldı” diye anlatıyor.

Derin bir hüzün var Dellal Metin’in gözlerinde.

Sohbetimizi oğlu, Rhonchus Çiğ Köfte dükkanının sahibi İbrahim Daşdelen’in İzmir Hatay’daki dükkanında yapıyoruz. Dükkanın ortasında küçük bir köşeye babasının pikapları ve kasetlerinden oluşan şirin bir alan oluşturmuşlar. Dellal Metin gün içinde gelip kasetlerini dinliyor, İzmir’e alışmaya çalışıyor. Enkazdan çıkarmış kasetlerini Metin.

“Ömrümüzce dinlediğimiz yerel sanatçıların özel kasetleri var arşivimde. Çok kıymetliler anlayacağın. Onları enkazda bırakamazdım. Enkaz başında duran askerin uyarılarını dikkate almadım, öyle çıkardım bunları. Alamazdım. Asker oğlan yalvardı, ‘Girme enkaza’ diye ama ne yapayım, girdim aldım hatıraları. Ben birazını kurtardım şükür geçmişimin ama çok insan bir eski fotoğrafını bile bulamadı, alamadı...

Bu kayıtların tamamı sıra gecelerinde özel kaydedilmiş, çok kıymetli kayıtlar. Hiçbiri, herhangi bi yerde yayınlanmamış şeyler. İbrahim Tatlıses’in sıra gecesinde kaydedilmiş gençlik sesi var mesela. Urfa’da kasetçilik yaptığı dönemde, kendi anonsuyla, kendi sesini kaydettiği kayıtları var. Allah ömür versin kendisine, bir daha ne zaman bir sıra gecesine katılıp kaydedeceğiz onları, di mi?” diyor.

İçli içli anlatıyor Dellal Metin. Yüreğim sıkışarak dinliyorum. Anlatırken, daha kim bilir neler, neler yaşandı o kara gecede, diye düşünmekten alamıyorum kendimi. “Bundan sonraki planın nedir?” diye soruyorum Dellal Metin’e,

“Kendi yöremde de, İzmir de de tanınırım. Daha önce burada program da yaptım. Adıyaman toparlanana kadar İzmir’deyiz. Sanatıma devam edeceğim burada da. Bakarsın ‘Dellal Metin’in Yeri’ diye bi çiğ köfteci açarım. Nasip artık. Ama ne olursa olsun en kısa zamanda memleketim Adıyaman’a döneceğim” yanıtını veriyor.

İnşallah Dellal Metin, inşallah Adıyaman ve o kara geceyi yaşayan tüm deprem bölgeleri yeniden aya kalkacak, tüm yaralar sarılacak. Yeniden evlerinize, topraklarınıza döneceksiniz.

Yine türküler söyleyeceksiniz. Şimdilerde saçılıp, dağıldığınız memleketin dört bi yanından, yepyeni dostlar eşlik edecek türkülerinize...