Bostanlı’da İtalyan işi sandviç!

Hani meşhur bi söz var ya; terzi kendi söküğünü dikemezmiş diye, benim durumum tam da öyle! Köfteydi, festivaldi, köydü derken oturduğum semti, Bostanlı’yı şöyle bi gezmeyeli yıllar olmuş neredeyse. Öyledir bu iş. Nasılsa oralısın ya, sonra gezerim, sonra dolanırım duygusu taşırsın hep. Ama bi bakmışsın semtin şekli şemali değişivermiş. 26 yıllık İzmir Karşıyaka damadıyım ben. Hanım köylüyüm anlayacağınız. Geçen gün kaynanama gittik, serin serin oturup çaylarımızı yudumlarken oğlum Efe “Baba ben tost istiyom” deyince isteğini yerine getirmek üzere kalktık.

Bostanlı çarşıya uzandık baba oğul. Şöyle diyeyim, İzmir Bostanlı pazar yerinin oradan, trafiğe kapalı alandan, taa Bostanlı Camii’ne, oradan da tiyatroya kadar uzanan şahane bir yürüme alanı olmuş. Köprüden itibaren araç trafiği var ama ona rağmen neredeyse Kıbrıs Şehitleri kadar hareketli bi güzergah olmuş burası.

Kafeler, restoranlar, balıkçılar, söğüşçü, kokoreççi, midyeci, her keseye hitabeden dükkan var yürüyüş yolu boyunca. Ara sokaklar bildiğin İtalya, Avusturya ara sokakları gibi olmuş. Vallahi çok şaşırdım! Ve çok da beğendim tabii... Neyse biz dönelim oğlumun tost işine. Instagramda sürekli karşıma çıkan İtalyan sandviçleri var. Siz de görmüşsünüzdür. İşte o sandviççilerden Bostanlı’ya da açılmış.

Yerini bilemediğimden, arkadaşım Evren’i (@neyedikbeabi) aradım. Meğer çok kolaymış. Eşim Ebru ile evlendiğimizde ilk oturduğumuz 1811 sokaktaymış Strada Sandwich’in yeri. Kolayca bulduk.

Hoş, biz tost yemeye diye çıktık oğlum Efe’yle ama arada bir değişiklik iyidir diye düşündük. Hakkımızı sandviçten yana kullanmaya karar verdik. İşte geldik Strada Sandwich dükkanına. Açık söylemem gerekirse öyle ahım şahım bir şey beklemiyordum. Ekmeğin arasına konmuş şarküteri ürünleri işte, ne kadar farklı olabilir ki! Dükkandaki kızçe pek kibardı. Bazıları tahammül edilmez sorularımın tamamına sabırla cevap verdi. Bizim için hazırladığı sandviçi salamından, pesto sosuna tek tek anlattı. Ve büyük bi sabırla hazırladığı sandviçleri koydu önümüze.

Dedim ya beklentim yok denecek düzeydeydi. Ammaa ilk ısırıktan sonra düşüncem değişti. Bi kere çok güzel bir ekmekti. (Ekmeği kendileri yapıyormuş.) Ekmeği şarküteri ürünlerinden çok beğendim desem yeridir. Bizim tercihimiz pesto sos, roka ve kuru domatesli, acı ve sarımsaklı zeytinyağı ile tatlandırılmış bir sanviçti. Ekmeği ile, içindeki farklı salamları ile, peyniriyle gerçekten müthiş bi lezzetti.

Sözün özü İtalyan işi bu lezzete ben de, Efe’de bayıldık. Dükkandan çıkarken yediğimizin tadı damağımızda, aklımdan geçen şuydu; vay arkadaş Bostanlı’ya neler gelmiş böyle, 1811 sokak ne olmuş! Bu hızlı semt turunda anladım ki, arada sırada kolaçan etmek lazım mahalleyi, yoksa bi sürü güzel şeyi kaçırırız...