1980 - 1990’lı yıllardı. Eski Bit Pazarı’nda, Çankaya Onur Han’ın tam karşı sokağında, şimdiki telefoncular sokağının başlangıç noktasında kel kafalı, iri yapılı bi balıkçı vardı. Her pazar tezgahını açar, koca bi sacın üzerinde sardalya pişirir ekmek arasına koyar, bol soğan ve domatesle şenlendirir ve müşterilerine dükkanı/ GOF sunardı. Ben ki, birçok yerde farklı lezzetler deneme şansı bulmuş biriyim, henüz o kel amcanın yaptığı balık ekmeğin üzerine bi balık ekmek yemedim. Bit pazarındaki balıkçı amcanın daha modern olanını İtalya’da görmüştüm.
Cenova limanında küçük, şirin bir büfede sardalya, gümüş balığı, çimçim karides satılıyordu. Dileyen dilediğini sipariş ediyor ve siparişi kese kağıdında yapılıyordu. Dileyen ekmeğini ve içeceğini alıp ister büfe içinde ister büfenin dışında balığını yiyordu. Bi balık ekmek kadar olmasa da yine de çok keyifliydi. Bi kaç haftadır Bostanlı’da bir balık hamburgercisini takibe aldım. Açıkçası hayalim çeşit çeşit balıklarla yapılmış hamburgerlerdi. Bu duyguyla gittim Bostanlı “Gof”a. İki arkadaş, Caner Denktaşlı ve Talay Eraydın açmışlar bu sade ama bi o kadar da leziz dükkanı. Geçtiğimiz haftalarda yazmıştım, Bostanlı yeme içme konusunda Alsancak’ı geride bırakmak üzere diye. Ara sokaklar bile irili ufaklı lezzet mekanlarıyla dolmuş, taşmış.
Gof da Boatanlı’daki dükkanlardan biri. Sade bir mekan. İdari işlerle Caner ilgileniyor. Mutfak Talay Eraydın’da. Şimdilik sadece Granyöz balığı ile yapıyorlar hamburgerlerini ama Talay şef “abi biz yeni bir işletmeyiz ama yakında daha farklı balık çeşitleriyle de hamburgerler yapacağız” diyor. Sohbetimiz sürerken Talay şef iki farklı hamburger hazırlıyor benim için. Hazırlarken de anlatıyor “abi dükkanımızda hazır sos yok, hepsi de benim tarifim, ekmeğimiz özel, bu ekmek ve soslar için aylarca çalıştık.” Bu sırada mönüye şöyle bi göz atarken hamburger isimleri dikkatimi çekiyor. Bu sırada şef “balık burger isimlerinin tamamı bir deniz tanrısının adı” diye bilgilendiriyor beni.
İki delikanlı işlerine çok hakim ve çok heyecanla yapıyorlar. Yazımın en başında Çankaya’daki balık ekmekçi ve İtalya da kese kesekağıdıyla satılan balıklardan söz etmiştim ya! Hah işte Gof’ta yediğim hamburger bana hem Çankaya’daki balık ekmeği hem de İtalya’daki çıtır balıkları anımsattı.
Yani demem o ki, balıktan hamburger olur mu, demeyin. Ben denedim, oluyormuş. Ve ilk ısırıktaki hissiyatım aynen şöyle; Biraz Çankaya, biraz Cenova, çokça balık. Yolunuz açık olsun gençler, takipteyim...