Fazilet Şenol

Fazilet Şenol

fazilet.senol@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yusuf Paşa, 1795 ila 1832 yılları arasında o zamanlar Osmanlı himayesinde olan Trablus'u yönetti. Aslen bir yeniçeri olan namıdiğer 'Trablusgarp Dayısı' Yusuf Paşa vazife süresi boyunca Cezayir ve Tunus gibi Trabluslu denizciler ile Akdeniz'de ticaret yapan gemileri kontrol ediyor ve bu gemilerden vergi alıyordu. 19. yy'ın başlarında Cezayir, Fas, Tunus ve Libya'daki denizciler Akdeniz'i tamamıyla kontrol altına almışlardı.

ABDyi kendi toprakları dışında savaşa soktu 308 denizciyi esir alan Karamanlı Yusuf

ANLAŞMAYA UYMADI

1785 yılına kadar ABD uluslararası sularda özgürce hareket edebiliyor, gemilerine bayraklarını çekebiliyorlardı ancak Cezayirli denizcilerin Amerikan gemilerini ele geçirmesiyle bu özgürlükleri kısıtlanmaya başladı. Bu durum ABD'nin Akdeniz'deki ticari faaliyetlerini zora sokmaya başladı. Bu sebeple bazı diplomatik kararlar alınması gerekti. ABD hükümeti Akdeniz'in güneyindeki yöneticilerle kağıt üzerinde anlaşmalar imzalamak durumunda kaldı. Onlardan biri de Osmanlı İmparatorluğu'nun Trablusgarp eyaletini yöneten Karamanlı Yusuf Paşa ile 4 Kasım 1796 tarihinde Trablus Anlaşması'ydı.

Haberin Devamı

O dönem ABD Başkanı John Adams tarafından imzalanan anlaşma 10 Haziran 1797 yılında yürürlüğe girdi. Anlaşma ABD'nin Akdeniz'de yaptığı ticaret karşılığında Trablus yönetimine vergi vermesini içeriyordu. O dönem için yaklaşık 10 bin dolarlık bu haraç hatırı sayılır bir para sayılırdı. İmzalar atılsa da bir müddet sonra vergiler kesildi.

ABDyi kendi toprakları dışında savaşa soktu 308 denizciyi esir alan Karamanlı Yusuf

NOT GÖNDERİP YILLIK VERGİYİ 225 BİN DOLARA ÇIKARDI

Cezayirli askerler tarafından himaye edilen gemilerin vergileri verilmiyor, bu nedenle anlaşmanın tekrardan gözden geçirilmesi gerekiyordu. Bunun üzerine ABD yönetimi ticaret gemilerini korumak için Akdeniz'e tam 4 adet savaş gemisi gönderdi. Bu harekete binaen Yusuf Paşa, dönemin ABD Başkanı'na bir not gönderdi ve yıllık vergiyi 225 bin dolara çıkardı. Ancak ABD, gönderdiği savaş gemilerine güvenerek bu talebi görmezden geldi.

Ciddiye alınmadığını hisseden Yusuf Paşa askerlerine 14 Mayıs 1801'de ABD konsolosluğu önünde bayraklarını parçalamayı emrederek ABD'nin ticaret gemilerinin peşine düşmeye başladı. Üstelik Yusuf Paşa ABD konsolosunu da ülkeden kovmuştu. Camilerden savaş ilan edilmesi emrini de verdi. Bunun üzerine ABD Haziran 1801'de her birinde 44 adet top bulunan President ve USS Philadelphia firkateynlerini bölgeye gönderdi. Bu iki firkateyne 32'şer top kapasiteli 2 savaş gemisi daha sonradan katıldı. Ayrıca başka gemileri de sonraki aylarda filoya katıldı, ardından ABD başkanı 1803'de Trablus limanın işgal edilmesi ve Trablus'un da topa tutulması emrini verdi.

Haberin Devamı

Yusuf Paşa'nın o tarihlerde 10 bin süvari, 40 bin piyade olmak üzere toplamda 50 bin kişiden oluşan bir ordusu vardı. Ordu Kuloğulları ve yeniçerilerden oluşuyordu. Denizlerde ise 1000 denizcinin görev yaptığı 20 adet savaş gemisi bulunduruyordu. Saray ve yönetim birimlerini koruyan Çavuş Birlikleri (Şavişiyye) olarak isimlendirilen kapıkulu askerleri ise kölelikten azat edilmiş Afrikalılar ve yeniçerilerden oluşuyordu.

ABDyi kendi toprakları dışında savaşa soktu 308 denizciyi esir alan Karamanlı Yusuf

GEMİYLE BİRLİKTE TÜM ASKERLERİ ESİR ALDI

ABD'li askerler Libyalı denizcileri hafife almışlardı. Karşısındakileri basit birer korsan olarak görüyorlardı. Ancak Yusuf Paşa himayesindeki Trablusgarp denizcileri en büyük ABD gemisi olan Philadelphia'yı, 31 Ekim 1803 tarihinde içinde bulunan 308 denizciyle birlikte ele geçirerek, Trablus limanına çekti. Kaptanları Bainbridge ile birlikte denizcilerin hepsi esir alındı. USS Philadelphia'yı geri almayı başaramayan ABD Donanması, geminin Yusuf Paşa'nın elinde ganimet olarak kalmasını engellemek amacıyla Maltalı korsanlarla anlaşarak gemiyi ateşe verdirdi. Ancak yakılan USS Philadelphia’nın bayrak direği bir şekilde söküldü ve bayrak hâlâ Trablus kalesinde dikili. Savaş yaklaşık 5 sene sürdü ve ABD ekonomisini çökertti. 1805'te savaş bittiğinde Yusuf Paşa tahtını korumakla birlikte savaşın başında 10 bin dolar haraç isteyip barış antlaşmasında 60 bin dolarlık bir rüşvet almıştı.

Böylece Yusuf Paşa ABD'yi kendi toprakları dışında bir savaşa zorlayan ilk Türk oldu ve bu savaş ABD tarihine 'First Barbary War' (Birinci Barbar Savaşı) olarak geçti. Libyalılar halen Trablus Kalesi'nde dikili bulunan Yusuf Paşa'nın ele geçirdiği ABD firkateyni USS Philadelphia'nın bayrak direğini zafer işareti olarak görüyor.