Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın, 14-16 Ekim’de Sıfır Atık Festivali’ni hayata geçiriyor. Başkan Büyükakın, “Daha azıyla daha çok dünya” diyerek her yaşta vatandaşa dokunacak Festivali ve amaçlarını Milliyet’e özel olarak anlattı.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, 14-16 Ekim tarihlerinde dünyada örneklerine taş çıkarır nitelikte ve kapsamda çok zengin bir sıfır atık festivali düzenleniyor. Festival, yeşil büyümenin anahtarı olan döngüsel ekonominin “azalt, yeniden kullan ve dönüştür” ilkeleriyle organize edildi. Üstelik tiyatrodan modaya, gastronomiden belgesele, atölyeler, sergiler, söyleşilerle, farklı alanlardan uzmanlar ve ünlülerin katılacağı Festival programı 7’den 77’ye herkese dokunabilecek zenginlikte. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın, dünyamızın ve insanın geleceğinin tehlike altında olduğuna dikkat çekerek, sıfır atığın önemini Milliyet’e anlattı. Daha az ile yetindiğimizde dünyanın daha fazlasını sunabileceğini vurgulayan Büyükakın, “Daha azıyla, daha çok dünya mümkün diyoruz. Bunu fark ettirmek istiyoruz. Biz daha fazlasıyla yaşamaya alışan insanlar olarak aslında dünyayı azaltıyoruz. Aslında böyle tüketmeye devam edersek kendimizi yok edeceğimizi fark ettirmek istiyoruz. Dünyanın bize bu imkânları sonsuza kadar sağlayamayacağı, 2050 yılından sonra ciddi sorunlar çıkacağı ortada. Küresel ısınma da bunu bizim önümüze çok ciddi bir şekilde koyuyor” dedi.
‘2050’de dünya bize yetmeyecek’
“Sıfır Atık Festivali’ndeki ana mantık şu: Aslında biz insanoğlu olarak özellikle Rönesans ve reformdan sonra bir dünya algısı oluşturduk. Bu dünya algısı maalesef dünyayı hâkimiyeti altına alma merkezi üzerinde oturuyordu. Sonrasında insanoğlu, dünyayı düşüncesiz bir şekilde tüketmeye başladı. Limit aşım günleri var. Yani, dünyanın bir kapasitesi var ve biz o kapasiteyi tüketiyoruz. Ülkenin kaynakları vs.yi yıllık sayılara bölerek, o ülkenin tükettikleri hesaplanıyor. 1970’li yıllarda bu limit aşımı kabaca aralık aylarında biterdi, şimdi temmuzda bitmeye başladı. Biz dünya var olduğundan sanki 1.7 kat daha büyükmüş gibi tüketiyoruz. Bugünkü tüketim kalıplarımız, insanoğlunun tüketim davranışı, elinde olanlar 1.7 kat daha fazlaymış gibi bir tüketim davranışı. Nüfus ve bu tüketim alışkanlıkları böyle devam ederse, 2050 yılına gelindiğinde bu dünya bize yetmeyecek. Bu büyüklükte, bu imkânlar işletilebilir araziler, doğal kaynaklar, tüm bunlar insanoğlunun bu tüketim davranışına yetmeyecek ve aslında dünyayı tüketmiş, yok etmiş olacağız.
‘Böyle gitmez bu iş!’
“Dolayısıyla bir ya biz ne yapıyoruz? ‘Böyle gitmez bu iş’ dediğimiz bir noktadayız. Hem küresel ısınma hem de geri dönüşüm bilinci anlamında bir yaklaşımın bizimkisi. Üretirken, tüketirken, tükettikten sonra ve yaşarken, tüm bu süreçlerde bu bilinçle yaşamamız lazım. Üretirken mesela kaynakların daha azını kullanarak, daha uzun süre ürettiklerimizi kullanacak şekilde üreterek yaşamamız lazım. Mesela, daha az ambalaj atığı, daha fazla geri dönüştürülebilir bir üretim mantığıyla, üretirken kaynakları kaybetmeyip, tasarruf etmeliyiz. İkincisi, tüketirken aynı mantıkla hareket etmeliyiz.
“Biz bu festivalde ‘daha azıyla daha çok dünya’ mesajını verecek, geri kazanma mantığını anlatacağız. Daha iyi bir tüketim davranışına geçişi, daha iyi bir üretim kalıbına geçmemiz gerektiğini anlatacağız. Festivalde çocuklarımıza, gençlerimize bunu daha eğlenceli ve daha iyi anlatacağız. Niye eğlenceyi işin içine kattık? 1970’li yıllarda Roma Raporu diye bir yaklaşım vardı. Dünyanın kaynaklarının 2000’li yıllara gelindiğinde tükeneceğini anlatan çalışmalar. O raporu yazan yazarlardan biri, sonraki yıllarda insanlara bu durumu fark ettirmemiz için kullanmamız gereken aracı da değiştirmeliyiz dedi ve şimdi oyunla anlatmaya çalışıyor. Sıfır Atık Festivali’nde de 34 farklı alanda 84 atölye yapılacak. Farkındalığı artırmak için modacı Dilek Hanif, festivalimize özel 15 elbise tasarladı, geri dönüşümle bir defile yapacak.
Plastik bardaklar kalkıyor
“Yakında şimdi bir genelge çıkartıp belediyedeki tüm plastik bardakların tamamını kaldırttıracağım. Evet, plastik hayatımızı çok kolaylaştırdı, daha önceden yapılamayan birçok şeyi yapar hale geldik. Bu kullandığımız her şeyde geçerli, tekstil malzemeleri, ev eşyaları işte otomobiller ve daha birçokları. Kocaeli için bir yandan kültür-sanat egemen bir şehir tasarlarken, tesisler de kurmaya devam ediyoruz. Mesela bertaraf tesisi kurmak için bir çalışmamız var. Ar-Ge çalışmalarımız var. Ama temel sorun şu; herkes parçacıl bakıyor, bütüncül bakmak lazım.”
Bilet ücreti atıklar olacak
Festivalin kendisi de adı gibi ‘Sıfır Atık’ bir etkinlik olarak tasarlandı. Festivalin katılım biletleri de atıklar olacak. Atölyelere, gösterilere ve panellere katılacak Kocaelililer bilet olarak plastik, elektronik veya tekstil gibi atıkları kullanacak.
Ünlü ekran yüzleri festivalde
16 Ekim Pazar günü Mandıra Filozofu filminin yönetmeni ve başrol oyuncusu Müfit Can Saçıntı ile Doğan Akdoğan atıksız bir yaşamının nasıl mümkün olacağını, minimal yaşamın şifrelerini bizlerle paylaşacaklar. Festivalimizin ikinci gününde Çok Güzel Hareketler 2 ekibi, hazırladıkları geri dönüşüm skeçleriyle eğlenceli bir gösteri gerçekleştirecek.
Üst düzey katılım!
14 Ekim’de başlayacak festivalde ilk gün Türkiye’de Sıfır Atık bilincinin oluşması ve yaygınlaşmasına önderlik eden ve bu çabalarıyla Dünya Bankası tarafından ilk kez verilen “İklim ve Kalkınma Liderlik Ödülü”nü alan Emine Erdoğan ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un festivalin açılışına katılması bekleniyor.
‘Denetim yapılsın!’
Mersin’de yaşamakta olan okurlarımızdan Resul Gerlegiz, “Mersin’in Toroslar ilçesi, Yalınayak Mahallesi, Atatürk Caddesi, numara 22 adresindeki Şok markette bozulmuş ürün satıyorlar. Kapıdan girdiğinizde sol tarafta bulunan meyve sebze reyonunda muz, kırmızı biber, yeşil biber, şeftali salatalık ürünlere baktığımızda muzun birinin kabuğu soyulmuş. Diğerlerinin rengi siyahlaşmış, üzerlerinde sinek uçuşuyor. Yine aynı şekilde şeftali çürümüş. Kırmızı biber özellikle öyle büzüşmüş ki yenilmez haldeydi. Limonlar küflenmişti. Bu durumu görevliye belirttiğimizde ürünlerin sıcaklıktan ötürü bozulduğunu söyledi. Hani bunu özellikle belirtmek istiyorum. Ürünlerin sabahtan koyulduğunu, gerekli sıcaklık sağlanamadığı için bozulduğunu market görevlisi belirtti. Ben de çiftçi olduğumu, bu ürünlerin yeni olmadığını söyledim. Ben böyle tepki verince market görevlisi muzu ve birkaç ürünü kaldırdı. Alo 174 Gıda hattını aradığımda da bize şaka yapıyormuş gibi 15 gün içerisinde denetleyeceklerini söylediler. Ardından Mersin Toroslar Belediyesi’ni aradık, zabıtanın ilgilenmesini istedik. Çalışan kişi bunun zabıtanın görevi olmadığını, zabıtanın sadece etiket ve kasa fiyatı arasındaki denetimleri yaptığını söyledi. Biz ise zabıtanın görevinin halk sağlığını korumak olduğunu ısrarla söylememize rağmen şikâyetimizle ilgilenmedi. Bozulmuş ürünleri almadım, onun yerine saat belli olsun diye başka bir ürün aldım marketten. Lütfen denetim yapılsın” dedi. Okurumuzun bu şikâyetini Şok market yetkililerine ve Toroslar Belediyesi Zabıta ekiplerine iletmiş olalım.
Her gün ölümle burun buruna kalıyorlar
İstanbul Üsküdar, Acıbadem Caddesi üzerinde bulunan Doğa Koleji Acıbadem Bilim Okulu’nda okuyan öğrenciler ve veliler, okulun önünde hız kesici kasis olmamasından şikâyetçi. Öğrencilerin ve velililerin şikâyetlerini özetleyecek olursak: “Her gün ölümle burun buruna kalıyoruz. Biz veliler çocuklarımızı okula her gün bırakırken korkuyla bırakıyoruz. Okulun hemen karşısında İSPARK var. İSPARK’a arabamızı bırakıp çocuğumuzu okuldan almak için karşıdan karşıya geçmeye çalışıyoruz. Ancak yukarıdan ve aşağıdan arabalar çok süratli geldiği için her gün ölümle buruna kalıyoruz. Okulun 50 metre aşağısında yaya geçidi var ancak kimse ne bize ne de öğrencilere yol veriyor.
Öğrencilerin ve bizim başımıza bir şey gelmeden yetkililerin buraya bir önlem almasını istiyoruz.” Okurlarımızın bu şikâyetini İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekiplerine iletmiş olalım. Umarız İBB yetkilileri öğrencilerin ve velilerin sesine kulak verip yukarıdan ve aşağıdan gelen araçları yavaşlatmak için bir kasis yapar ve sorunu ortadan kaldırır.
‘Bugüne kadar netice alamadık’
Kastamonu ili, Azdavay ilçesinde yaşamakta olan okurlarımızdan Kemal Şen, “2020 yılında Kastamonu ili, Azdavay ilçesi, Ali köyü Köseköy Mahallesi’nin yolunun kilit taşı yapımı için talebimiz oldu. Talep doğrultusunda taşların maliyetinin tamamını köylüler üstlenip işçilik ve nakliye giderleri devlete ait olarak yolumuz yapıldı. 11 Ağustos 2021 tarihinde yaşanan sel nedeniyle yolun 300 metrekarelik kısmı sel sularına gitti. Afete uğrayan yolun tekrardan kilit taşı yapımı için 08.09.2021 tarihi ve 2183 sayılı ve en son olarak 12.04.2022 tarihli ve 914 sayılı dilekçelerle Azdavay Kaymakamlığına gerek heyet olarak gerekse yazılı talebimizi bildirdik. Bugüne kadar netice alamadık” dedi. Okurlarımızın bu şikâyetini Kastamonu Valiliği, İl Özel İdaresi yetkililerine iletmiş olalım.
Öğrencilerin talebi var
İstanbul Üsküdar Acıbadem Caddesi üzerinde bulunan Doğa Koleji Acıbadem Bilim Okulu’nda okuyan öğrenciler, “Okulumuzun önünde kapının yanındaki yeşil alan için ayrılan alanda sadece toz toprak var. Yukarıya doğru baktığınızda gene çiçeklerin olması gereken yerde uzamış kurumuş otlar var. Size gönderdiğim fotoğraflardan bakabilirsiniz. Okulumuzun çevresinin düzeltilmesini istiyoruz” dedi.
Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türken, bakalım öğrencilerin talebine kulak verip okul çevresindeki yeşil alanda bir düzenleme yapacak mı? Bekleyip göreceğiz.
Siz sorun yetkililer yanıtlasın
Sevgili okurlar! Yaşadığınız şehirde, sokağınızda, cadde ve kaldırımlarda gördüğünüz aksaklıkları, trafikte karşılaştığınız sorunları, kurum, kuruluş ve markalarla yaşadığınız problemleri sorumlulara duyurmak, şikâyetlerinizi onlara iletmek ve çözüm bulunmasını istiyorsanız, bize iletin. 0530 954 59 59 numaralı telefonumu günün her saatinde arayabilir, whatsapp’tan veya eren.aka@milliyet.com.tr elektronik posta adresine şikâyetinizi fotoğraflarıyla birlikte iletebilirsiniz...