Bülent Tunalıoğlu bir İzmirli.
1994-2004 arası İl Genel Meclisi CHP üyesiydi.
Bugün Güzelbahçe’de başkan danışmanlığı, proje geliştirme koordinatörlüğü, kent konseyi sekreterliği görevinde.
Aynı zamanda
Avrupa Konseyinde, Türk milli delegasyonu üyeliğinde bulundu.
* * *
“Metro ne âlemde?” diye düşündüğüm günün gecesinde...
Bir rüya gördüm.
* * *
Kazılan bölgede, ayağımda çizmeler yürüyorum.
Sanki korku tüneli gibi.
İşçilerin gözündeki endişe, mutsuzluk karanlıkta bile hissediliyor.
Gecikmenin gerginliği her yana yansımış.
Zamanla yarışılıyor ama...
Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin Bakan’ı...
İzmir’in milletvekili Binali Yıldırım bunu söylüyorsa, olayı masaya yatırmak lazım.
“İzmir’de iş yapmak kolay değil. İş yapmak isteyenleri yoruyorlar.”
Taş ağır, üstelik yakından geliyor.
* * *
Devam edelim.
Bakan Yıldırım, zararı vurguluyor:
Memleketin iç güvenliği ve asayişini sağlamak...
Kamu düzenini korumak...
İllerin genel yönetimini düzenlemek...
Halkın vatandaşlık işlemlerini yerine getirmekle görevli İçişleri Bakanımız İdris Naim Şahin, hafta sonu Marmaris’teydi.
Yine sevecen, babacan tavır ve sözleriyle ilgiyi topladı.
* * *
Karadenizliler gecesinde, Karadenizlileri anlattı.
Üzülmemek elde değil.
Seçilen bir başkan, “görevi bırakıyorum” dediğinde, çevresi bütünleşir, arkası, sağı, solu kalabalıklaşır “Ölürüz de seni bırakmayız” ısrarını sürdürür.
O’na moral, isteklendirme verir.
O da sevilmenin, yalnız olmadığının mutluluğunu yaşar.
* * *
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, geçen hafta bürokrat ve teknotralarına bir konuşma yaptı.
Yeniden aday olmayacağı fikrinden vazgeçtiğini...
Yüzde 90 aday olacağını açıkladı.
64 yıllık hayatında bir kez Bakan gördü.
Gördüğüne pişman oldu.
Tanıştığına önce sevindi, sonra içi yandı.
Coşkusuna gem vuramadı, takla atmadı ama davulcu çaldı, o meydanda oynadı.
Bir o yana, bir bu yana.
Döne döne, seke seke.
Alkışlayanlar yanından çekip gidince...
Ne olduğunu anlayamadı.
İzmir Büyükşehir’de yeni dönem başladı.
Başkan Aziz Kocaoğlu bürokratları topladı.
“Yol ayırımındayız. Ya çalışacağız, ya çekip gideceğiz...” dedi.
Birlik, beraberlik istedi, moral verdi.
İçten dileğimiz; dağınıklığın bitmesi, hizmetin sürdürülmesidir.
Yoksa faturası ağır olur.
Kente, kentliye, çalışanlara ve siyasilere.
* * *
Bakın, İstanbul Serbest Muhasebeciler ve mali Müşavirler Odası’nın yaptığına...
Memlekette zengini, fakiri ayırmış.
Varsılların bol keseden harcamalarını...
Yoksulların alamadıklarını araştırmış.
* * *
Ortaya ilginç sonuçlar çıkıyor.