Lonely Planet 2024’de görülmesi gereken 10 kent arasında İzmir’i gösterdi. Peki, İzmir’i görülmesi gereken bir kent yapan unsurlar neler?
Bir İzmirli, dünyanın neresine giderse gitsin, hayat serüveni nasıl olursa olsun, bir gün tekrar İzmir’e dönecektir der İzmirliler. İzmir hakkında klişelerle dolu pek çok yazı yazılmıştır ancak dünyayla birlikte İzmir de değişiyor. Gezi yayıncılığında öncü kabul edilen Lonely Planet 2024’te görülmesi gereken 10 kent arasında İzmir’i gösterdi. Peki, İzmir’i görülmesi gereken bir kent yapan unsurlar neler gelin bakalım.
Bornova’da bir masal
Liman kentleri tarih boyunca bulundukları ülkelerin en hareketli yerleri olmuşlardır. Uluslararası ticaretin bir yan etkisi olarak çok kültürlülük ve tolerans genlerine işlemiştir. İzmir de bu özellikleri taşımakta. Farklı dinlerden, uluslardan, kültürlerden insanın yüzyıllarca barış içinde yan yana yaşadığı bir kent olarak dünyada hak ettiği konuma artık daha çok yaklaşan bir İzmir’den bahsedebiliriz. İzmir’in köklülerinden Arkas ailesi ticaretin dışında pek çok kültür sanat faaliyetine önayak oluyor. Aslına sadık kalarak restore ettirilen Bornova’daki Mattheys Köşkü, Cumhuriyet’in 100. yılında ziyaretçilere açıldı. 1922’de dönemin ev sahibi Hortense Wood hayranı olduğu Atatürk’ü, Köşk’te ağırlama fırsatına sahip olmuş. Köşk’e ek olarak, Arkas Sanat Merkezi, Arkas Deniz Tarihi Merkezi ve Arkas Sanat Urla da, İzmir’de sanat ve kültür alanında görülmesi gereken yerler arasında.
Şehrin kalbi Konak
İzmir denilince Kemeraltı Çarşısı’ndan bahsetmemek olmaz. Tarih kokan dolambaçlı sokaklarında İzmirlilerin bile zaman zaman kaybolduğu Kemeraltı var oldukça İzmir’in vazgeçilmez bir parçası olarak kalacak. Envai çeşit ürünün bulunabileceği dükkânların yanı sıra lezzetli sokak yemekleriyle ünlü Çarşı, İzmir’in şehir merkezi Konak’ta konumlanıyor. İzmir’in meşhur söğüşünü yemeden, Kızlarağası Hanı’nda bir çay içmeden Kemeraltı’na gittim demeyin.
Kemeraltı’na gitmişken Saat Kulesi’nin yer aldığı Konak Meydanı’nda da bir fotoğraf çektirip sonra İzmir’in kalbinin attığı Alsancak’a doğru deniz kenarından keyifli bir yürüyüş yapabilirsiniz. Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde Alsancak Dostlar Fırın’ının boyozu, Çelebi’nin “bombası” meşhurdur. Kordon’un keyfini çıkarıp Alsancak Vapur İskelesi’ne geldiğinizde bir sonraki varış noktanız Karşıyaka olacaktır.
Karşıyakalı hep fiyakalı
Körfez’in bir yakasında Göztepe, karşısında Karşıyaka bulunur. “Göz Göz” ile “Kaf Kaf’ın ezeli rekabeti dillere destandır. Futbolda Karşıyaka çok geriler de kalsa da, basketbolda ilçenin dünya çapında bir markası haline gelmiştir. Son 10-20 senede Karşıyaka ilçesinin geçirdiği değişim ve yenilenme çok çarpıcı boyutlarda. Özellikle Bostanlı ve Mavişehir mahallelerindeki konutlaşma, artık kentin cazibe merkezinin Körfez’in karşısına kaydığını gösteriyor. Karşıyaka’nın ayrı bir önemi daha var: Zübeyde Hanım’ın anıt mezarı da ilçe sınırları içinde bulunuyor.
Ege’nin gözde mekânları
Son duyurulan yeni restoran seçkisinde İzmir’den üç restoran birer Michelin Yıldızı alırken, altı restoran da Bib Gourmand ödülüne layık görüldü. OD Urla’nın yıldız alması zaten bekleniyordu, öyle de oldu. Çevreye duyarlı olduğu için bir de yeşil yıldız verildi Şef Osman Sezener yönetimindeki restorana. Ayrıca Teruar Urla’da şef Osman Serdaroğlu ve ekibi, Ozan ve Seray Kumbasar’ın yarattıkları Vino Locale ile İzmir’e birer Michelin Yıldızı’nı getirdi. Tavsiye listesine eklenen Pizza Venedik’ten bahsetmeden geçmek olmaz. Alsancak’ın kalbinde yer alan bu kült restoran da İzmir’in bir simgesidir.
Zengin tarih mirası
Roma’nın göbeğinde nasıl Kolezyum varsa İzmir’inde Agora’sı mevcuttur. Tarih boyunca çeşitli pek çok büyük uygarlığa ev sahipliği etmiştir İzmir. Selçuk ilçesinde Şirince’nin girintili çıkıntılı sokaklarında huzuru ve aşkı yakalayabilirsiniz. Efes Antik Kenti’nde Yunan ve Roma kültürlerinin kalıntılarını görebileceksiniz. Burada Efes Deneyim Müzesi’ni gezebilirsiniz ya da daha sonra evinizin konforunda www.turkishmuseums.com sitesi üzerinden sanal olarak da bu deneyimi yaşayabilirsiniz.
Yazları başka bir İzmir
Çeşme, İzmirlilerin yaz sıcağından kurtulmak için kaçtıkları sakin şirin bir tatil ilçesi iken artık ülke ve dünya çapında bir tatil merkezi oldu. İstanbulluların Çeşme’ye bağlı Alaçatı’yı keşfetmesiyle çehresi değişen Çeşme’de fiyatlar tavan yaptı ve tabii bu durum da İzmirlilerin pek hoşuna gitmedi açıkçası. Eğlencenin doruklarda yaşandığı bir tatil için Çeşme tabii mutlaka gidilmesi gereken bir yer. Fakat daha sakin bir deneyim için Karaburun ya da Seferihisar tercih edilebilir.
Bu satırların sahibinin bir İzmirli olduğunu belki anlamışsınızdır. Salerno’yu, Marbella’yı aratmayacak kalitedeki doğal güzelliğiyle Çeşme’si, sakin ve huzurlu Foça’sı, iş dünyasında biz de varız diyen Bayraklı’sı, Tarihi Asansör’ü, Agora’sı, tarımsal atılımlarıyla Menemen’i, sanayisiyle Torbalı’sı, kısacası İzmir’in her bir köşesi ayrı bir yazı konusu olabilecek nitelikte bir değişim ve gelişim gösteriyor. İzmir, dünya çapında da parıltısını yansıtmaya başladı bile.