Bu yazımızda tehlikeli bir müdahaleye dikkat çekmek istiyorum: Zayıflama için yapılan mide ameliyatları.
Son zamanlarda çok rağbet gören bir televizyon programı var. Program mide ameliyatı yaptıran 350-400 kiloluk hastaların bir yıllık zayıflama maceralarını ekrana getiriyor. 350 kilo olan, her an hayatını kaybetme, uyuyup uyanamama riskiyle yaşayan bir hastaya bu ameliyatı yapmanın belki bir mantığı olabilir, ki bu da tartışılır. Peki, kilo fazlası 250 kg. değil, 50-60 kg. olan hastalara bile uygulanan mide ameliyatlarına ne demeli? Pek çok kişinin izlediği bu programla ilgili en ciddi tehlike bu ameliyatlara olan ilginin artması ve maalesef bu ilginin suiistimal edilmesidir.
Mantık ne diyor?
Sağlıklı bir şekilde zayıflamanın koşullarından biri yavaş kilo vermektir. Fazla kilolarınızı bir ayda almadınız. Kilo verirken de çok hızlı vermemelisiniz. Çünkü hızlı kilo kaybı, ani kalp ölümlerine sebep olur. Vücudunuzun sinyallerine kulak tıkar ve yaşamak için ihtiyacınız olan besin miktarının altında beslenmeye devam ederseniz, zaman içinde bağışıklık sisteminizin çökmesi kaçınılmazdır. Böyle bir diyeti haftalar, aylar boyu sürdürmek vücudunuza kalıcı zararlar verir. Zaten bu yeni bir bilgi değil, beslenme uzmanlarının onlarca yıldır bildiği, söylediği şeyleri bir kez daha hatırlatıyorum.
Tehlike değişmiyor
Bir insanın midesinin içine ister bir balon yerleştirin, ister midenin bir kısmını alın; ve bu ameliyatlar ne kadar ileri teknoloji olurlarsa olsun tehlikeli oldukları gerçeğini kesinlikle değiştirmiyor. Ameliyattan hemen sonra gelişen komplikasyonları bu operasyonla ilişkilendirmek mümkün oluyor. Peki ya böylesi bir ameliyatın üstünden altı ay ya da bir yıl sonra ölenler? Bu ölümler ameliyatla ilişkilendirilmediği için de tehlikenin ne kadar büyük olduğunun kimse farkında değil.
Gastrik bypass ameliyatlarının uzun dönemli etkilerini araştıran bir çalışma (1) hastalarda en sık rastlanan ölüm nedeninin kalp krizi olduğunu gösteriyor. Kısa sürede 60-70 kilo veren birinin kalp krizinden ölmesi hiç şaşırtıcı değil. Bu, ani kilo kaybına bağlı olarak vücudun iflas ettiğini gösterir. Gastrik bypass ameliyatı yapanlar “Obez bir hastaydı, şeker ve yüksek tansiyon yüzünden ölüm riski çok fazlaydı, bu ameliyatla ona bir şans verdik” diyorlar. Ben de diyorum ki, bu haliyle belki 10 sene daha yaşayabilecek bir hasta sadece bir sene sonra hayatını kaybetti.
Hayat kalitesi düşüyor
Üstelik bu ameliyatlar hastanın yaşam kalitesini son derece olumsuz etkiliyor. Bazı hastalar gastrik bypass operasyonlarının üstünden yıllar geçmesine rağmen karın ağrısı, mide bulantısı, baş dönmesi, yutkunmada zorluk gibi semptomlar yaşıyorlar. Yiyeceklerdeki besinleri yeterince absorbe edemedikleri için birçok sağlık problemi ile karşılaşıyorlar.
Riskler neler?
Bir araştırma (2) gastrik bypass ameliyatı geçirmiş hastaların operasyon sonrası aylar, hatta yıllarda da yakından izlenmesi gerektiğinin altını çizerek uzun zamana yayılmış olan risklere dikkat çekiyor.
Peki, bu riskler neler?
Besinsiz kalmak: Hangi teknikle olursa olsun bu ameliyatı geçirmiş hastaların mideleri hacim olarak öyle küçülmüştür ki çok az yemekle kendilerini doymuş hissederler. Hatta kusmamak için yiyecekleri yutmadan önce uzun uzun çiğnemeleri gerekir. Hastalara yemeklerine proteinle başlamaları önerilir. Çünkü eğer sebzeyi önce yerlerse midelerinde proteine yer kalmaz. Kırmızı et, bazı meyvelerin kabukları ve birçok sebzeyi sindirmek imkansız hale gelir. Bu operasyonu geçirmiş olan hastaların hemen tamamında saç dökülmesi gözlenir- ki bu da vücudun yeterli besinleri alamadığının en iyi göstergesidir.
İntihar riski: Bir araştırmaya (3) göre mide ameliyatı olan hastalarda intihar riski artıyor. Aylar, yıllar boyunca az beslenmek, vücudun ihtiyaç duyduğu vitamin ve minerallerden mahrum kalmanın psikiyatrik etkilerinin olması son derece normal değil mi? “Mutluluk Kürleri” kitabımda da dile getirdiğim gibi depresyonun başlıca nedeni kötü beslenmedir.
Dumpıng sendromu: İnce bağırsağın mideden hızlıca gelen sindirilmemiş besinlerle dolmasıyla ortaya çıkan ve mide krampları, kafa karışıklığı, titreme, çarpıntı, terleme, baş ağrısı gibi semptomlarla kendisini gösteren bu duruma gastrik bypass ameliyatı geçirmiş hastalarda sıkça rastlanması şaşırtıcı değil.(4)
Ani kalp ölümü: Yukarıda da belirttiğim üzere bu ameliyatı geçirmiş hastalardaki başlıca ölüm nedeni ani kalp ölümüdür. Nitekim, ülkemizde de bu tarz ameliyatları olarak hızlı zayıflayan kişilerde, ani kalp ölümleri görülmektedir.
Sözün özü:
Sağlıklı yaşamanın temeli sağlıklı beslenmedir. Ameliyatla zayıflama olmaz. İnsan vücudundaki her nokta kıymetlidir ve vazgeçilemez fonksiyona sahiptir. Zayıflama ameliyatları anatomik yapıyı bozar ve sağlık için tehlikelidir.
1 Death Rates and Causes of Death After Bariatric Surgery for Pennsylvania Residents, 1995 to 2004 Bennet I. Omalu, MD, MPH; Diane G. Ives, Arch Surg. 2007;142(10):923-928. doi:10.1001/archsurg.142.10.923
2 “Endoscopic Evaluation of Symptomatic Patients following Bariatric Surgery: A Literature Review” Miral Subhani, Kaleem Rizvon ve Paul Mustacchia, Diagn Ther Endosc.2012: 753472.
3 Possible Risk Factors for Increased Suicide Following Bariatric Surgery James E. Mitchell, Ross Crosby, Obesity (Silver Spring). 2013 Apr; 21(4): 665672.
4 “Dumping syndrome following gastric bypass: validation of the dumping symptom rating scale.” Laurenius A1, Olbers T, Näslund I, Karlsson J, Obes Surg. 2013 Jun;23(6):740-55. doi: 10.1007/s11695-012-0856-0.