Dr. Ümit Aktaş

Dr. Ümit Aktaş

umit.aktas@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bazı şifalı bitkiler var ki hepimizin evinde bulunması gerekiyor. İşte bitkisel ecza dolabınızda mutlaka bulunması gereken bitkiler. Özellikle de pandemi günlerinde...

Doğanın ilaçları


Bugün üst solunum yolu enfeksiyonlarındaki koruyucu etkisi kanıtlanmış, enfeksiyona neden olan virüslerin, bakterilerin replikasyonunu baskıladığına dair bilimsel bulgular olan bitkileri inceleyeceğiz.

Bu şifalı bitkilerin hepsini çok iyi biliyoruz. Hepsi de soğuk algınlığı, grip, öksürük gibi şikâyetlerde annelerimizin, büyük annelerimizin ilaç niyetine hazırladığı bitki çayları. Metropollerde unutulmaya yüz tutsa da, neyse ki küçük şehirlerde, kasabalarda, köylerde bu gelenek hâlâ devam ediyor.

Haberin Devamı

Tam zamanı

Bilim insanları, iki şifalı bitkinin viral enfeksiyonlardaki etkisini görmek için bir araştırma yapmışlar (2). Yunanistan menşeli çalışmada, ülkemizde pek çok türü bulunan, kekik ve adaçayından elde edilen aktif maddeler kullanılmış. Bu bileşenleri sızma zeytinyağıyla karıştırıp, formül okside olmasın diye kapsüllere yerleştirmişler.

Araştırmada yer alan 104 kişi üst solunum yolu enfeksiyonu geçiren, grip, soğuk algınlığı semptomları gösterenler arasından seçilmiş. Katılımcıların yarısına plasebo, diğer yarısına ise bu kapsüller verildikten sonra düzenli aralıklarla kan örnekleri alınmış. Enfeksiyon göstergesi olan C-Reaktif protein düzeyleri gözlenirken, üst solunum yolu enfeksiyonuna neden olan on üç farklı virüs için PCR testleri yapılmış. Kekik ve adaçayı bileşenleriyle desteklenenlerin daha çabuk iyileştikleri, PCR testlerinin diğer katılımcılara kıyasla çok daha kısa sürede negatife döndüğünü gözlemlemişler.

Metodoloji olarak güçlü bir çalışma ve bulguları bu şifalı bitkilerden daha çok faydalanmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Binlerce yıllık bir geleneği yeniden canlandırmanın tam zamanı!

Doğanın ilaçları



Şifalı kekik

İçindeki timol, karvakrol, rosmarinik asit, ursolik asit gibi maddeler sayesinde kekiğin virüsleri, mikropları etkisiz hale getirdiği, üst solunum yolu enfeksiyonlarında, bronşit ve öksürük tedavisinde fayda sağladığı başka çalışmalarda da kanıtlanmıştır. Salgından korunmada elinizi güçlendirmek, hastalığa yakalanırsanız daha hafif atlatmak için ecza dolabınıza eklemeniz gereken bitkilerin başında kekik geliyor. Kekiğin güçlü antioksidan özelliği ile vücuttaki enflamasyonla savaşmak gibi bir faydası da var.

Kekik deyip geçmeyin. İçindeki bazı bileşenlerin kanseri önlediği, hatta tümör gelişimini baskılama özelliğiyle kanser tedavisinde de kullanılabileceği yolunda çalışmalar var.

Püf noktası:

Bu şifalı etkileri baharat olarak kullandığınız kekik türünden elde edemezsiniz. Tıbbi kekik, yani Thymus vulgaris kullanmalısınız. Bu kekik ülkemizde Akdeniz kekiği, beyaz kekik, catır otu, girit kekiği, zahter otu, sivri kekik ve güvey otu olarak da bilinir.

Hastalıklardan koruyucu etki için, üstüne sıcak su ekleyip 10 dakika demlenmeye bırakarak hazırladığınız kekik çayından günde 2-3 fincan içmenizi öneriyorum.

Doğanın ilaçları



Doğal güç ıhlamur

Antioksidanlardan kanserden koruyucu kafeik aside, enfeksiyonlarla savaşan flavonoitlere kadar pek çok değerli bileşen ıhlamurda bir araya geliyor. Toplum olarak, solunum yolu hastalıklarında en çok başvurduğumuz doğal ilaçların başında ıhlamur var. Antiviral gücü, doğal bir öksürük ilacı olması ve balgam söktürücü etkisi ile solunum yollarını açtığı da düşünülecek olursa, ıhlamurun pandemi döneminin yıldızları arasındaki yerinin çok sağlam olduğunu söyleyebilirim. Bu doğal ilaçtan bol bol faydalanın.

Püf noktası:


Ihlamurun yapraklarını değil çiçeklerini kullanın. Bitkinin şifalı özellikler taşıyan kısmı çiçekleridir.

Ihlamuru uzun süre kaynatmayın. Rengi kırmızı olana kadar kaynatmak, içindeki etken maddelerin yok olmasına yol açar. Kaynatmak yerine üzerine sıcak su koyup 10 dakika demlenmeye bırakın.

Her derde deva adaçayı

Soğuk algınlığı, öksürük ve boğaz ağrısında başvurulan doğal ilaçlardan biri de adaçayıdır. Aynı kekik gibi antiviral, antiseptik özelliğe sahiptir. Bu şifalı bitkinin özellikle üst solunum yollarındaki viral enfeksiyonlarda etkili olduğunu gösteren pek çok bilimsel çalışma var.
Beyin sağlığınızı korumak, Alzheimer’dan korunmak, kan şekerinizi dengelemek, menopoz semptomlarını hafifletmek için de adaçayından faydalanabileceğinizi eklemek istiyorum. Ama tüm şifalı bitkilerde olduğu gibi öncelikle doğru türü kullanmanız gerekiyor!

Püf noktası:


Tıbbi adaçayı olarak bilinen Salvia officinalis ülkemizde yetişmez, ama yerel adaçayı türlerimizden Salvia triloba (Anadolu adaçayı ve acı elma otu olarak da bilinir) tıbbi adaçayı kadar şifalı özelliklere sahiptir. Yani bu iki türden birini tercih edin.

Adaçayı hazırlarken sakın suda kaynatmayın. İçindeki şifalı bileşenler zarar görür. Suyu ateşten alıp adaçayını öyle ekleyin, on dakika kadar demlenmesini bekledikten sonra için.

LİSTEYE EKLEYİN!

Bitkisel ecza dolabınızda en ön sıralarda yer alması gereken üç bitki daha var. Bunları da listeye ekleyin.

1. Zencefil: Bazı bitkilerin koronavirüs üzerindeki etkisi araştırıldığında, zencefilin virüsün hücreye tutunmasını zorlaştırdığı görüldü. Kronik enflamasyonla savaşan, bağışıklık sistemini destekleyen zencefilin şifa sırrı içindeki gingerolden geliyor.

2. Zerdeçal: Tıpkı zencefil gibi zerdeçal da koronavirüsün çoğalmasında rol oynayan bir enzimi baskılıyor. Alzheimer’a ve kansere karşı güçlü bir koruyucu olduğunu da unutmayın.

3. Karanfil: Bu baharatla ilgili daha önce yazdıklarımı tekrar hatırlatmakta fayda var. Karanfil güçlü bir mikrop öldürücüdür. Yanınızda hep karanfil bulundurun ve toplu taşıma araçlarına binmeniz, kalabalık bir ortama girmeniz gerektiğinde ağzınıza bir karanfil atıp çiğneyin.

1 “Reporting effectiveness of an extract of three traditional Cretan herbs on upper respiratory tract infection: Results from a double-blind randomized controlled trial” G. Duijker, J Ethnopharmacol. 2015 Apr 2; 163: 157166.