Düzgün sıralı bembeyaz dişlerden oluşan doğal ve güzel bir gülümsemeyi sadece kendimiz için değil çocuklarımız için de arzu ediyoruz. Sadece estetik olarak değil, çocuklarımızın sağlığı açısından da düzgün dişlere sahip olmaları önemlidir. Çapraşık ya da çenelerde yanlış konumlanmış dişler, çürük oluşumunu kolaylaştırır, dişeti hastalıkları, ağız kokusu, bazı harfleri söyleyememe gibi sorunlara veya düşme sırasında dudak,dil, yanakların yaralanmalarına sebep olabilir. Eğer düzenli ziyaret ettiğiniz hekiminiz yoksa, çocuğunuzu ne zaman ortodontiste götürmeniz gerektiğini bilmiyor olabilirsiniz. Burada tedavi ve zamanları ile ilgili kısa bir bilgi paylaşmak istedim.
Ortodontik tedavilerin zamanı yapılacak uygulamaya göre değişir. Tedavi sadece diş teli takarak ya da fonksiyonel aparat dediğimiz damak protezlerine benzer protezlerle ya da cerrahi olarak yapılabilir. Diş teli takılarak yapılan ortodontik tedavi, koşullar uygun olduğu takdirde her yaşta mümkündür. Dişler sağlamsa ve dişeti hastalığı ve kemik kayıpları yoksa, tedavi yapılabilir.
Ortodontik tedavi, sadece dişteli takılarak dişlerin düzgünce sıralanması demek değildir. Bazen sorun sadece dişlerde
Merhaba,
Bu yazımı yurtdışınnda eğitim alma arayışında olan ya da dishekimligi yapmak isteyenler için yaziyorum. Son 1 yildir tanidigim ya da tanimadigim pek cok kisiden, bu konu hakkinda mesajlar, sorular aldım ve hatta cocuklarini yurtdisina egitim icin yollamak isteyen aileler de bana ulastılar.
Ben eğitim alacağım yer olarak Belgrad Üniversitesini seçtim. Nedenine gelince; hem Belgrad Üniversitesi Shanghai Listesinde 200-250 bandında hem de Sırbistanda hayat, diğer Avrupa ülkelerine göre daha ucuz. Shanghai Listesi dünyadaki tüm üniversiteleri değerlerine göre sıralayan bir liste. Ben bu kararı verdiğimde, ilk 500 deki tek Türk üniversitesi, İstanbul Üniversitesi idi. Siz bu yazıyı okuduğunuz zaman bu veri ya da aşağıda söyleyeceğim diğer bilgiler değişmiş olabilir o nedenle tekrar kontrol etmenizi öneririm. Shanghai List neden bu kadar önemli çünkü eğitim alıp Türkiye'ye döndüğümüz zaman diploma denkliğine ihtiyacımız var ve bakanlığımızın diploma denkliği şartlarından birisi de ''yurtdışında eğitim aldığınız üniversite Shanghai listesinde ilk 500 de olmalı''. Eğer 500 den daha alt sıralardaysa, ekstra prosedur uygulandığını biliyorum.
Dişhekimliği
Hemen hepimizin hayatımızın bir döneminde karşılaştığımız bir durum.. Genellikle strese bağlı olarak gelişiyor, öğrencilerde sınav stresi, biz, yetişkinlerde hayat mücadelesi sonucunda çoğumuz diş gıcırdatmayı uzun ya da kısa dönemli tecrübe ediyoruz. Çocuklarda olan diş gıcırdatması ise patolojik bir durum değil, aksine süt dişlerinin kalıcı dişlerle değiştiği döneminde oluşan doğal bir durumdur.
Hastalarıma diş gıcırdattıklarını söylediğimde bazen itiraz edenler oluyor, sonrasında beni arayıp doktorum haklıymışsınız, kendimi bugün işyerinde dişlerimi sıkarkan defalarca yakaladım diyorlar. Sadece uyurken değil, gün içinde de farkında olmadan diş sıkabiliriz. Peki böyle bir sorunumuz olup olmadığını nasıl anlayacağız? Kendinize şu soruları sorabilirsiniz;
Sabah uyandığınızda, baş ve boyun ağrılarınız oluyor mu?
Dişlerinizde çürük olmamasına rağmen, sıcak soğuk hassasiyeti var mı?
Diş yüzeylerinde aşınma, çatlak, düzleşme ya da kırıklar var mı?
Dolgularınızda kırılma var mı?
Diş boylarınızda kısalma görüyor musunuz?
Ağzınızı açıp kapatırken klik sesi geliyor mu?
Bembeyaz sağlıklı dişlere sahip olmak, asırlardır insanların güzellik ve genç görünüm için koyduğu kriterlerden biridir. Öyle ki yüzlerce yıl önce, insanlarin daha beyaz dislere sahip olma istekleri nedeniyle, ilk beyazlatma tedavisi, Romali hekimler tarafindan 1. yüzyilda ortaya atilan idrarla disleri firçalama yöntemi olmuştur. 1300’lü yillarda dis çekiminden sonra en çok talep edilen dis tedavisi sekli dis beyazlatmaydi. Zamanin berber hekimleri, disleri beyazlatmak amaciyla önce dislerin dis yüzeyini sert metallerle asindiriyor, daha sonra da yüzeye aquafortis adini verdikleri nitrik asit solüsyonunu uyguluyorlardi. Bu tedavi sekli 18. Yüzyila kadar degismeden devam etmis, 1800’lü yillarin sonlarina dogru ise yerini hidrojen peroksit, eter karisimina birakmistir. Sonraki yillarda ise en sik kullanilan beyazlatici ajan hidrojen peroksittir.
Günümüzde ise aileler çocukların dişlerinde gördükleri renkleşmeleri önemsiyor ve hekimlere danışıyorlar.Çoğunlukla estetik kaygıyla kontrole getirilen çocuk hastalarımdaki lekeler bazen bebeklik ve erken çocukluk döneminde ilaç kullanima bagli (demir preparatlari, demir içeren vitamin suruplari,antibiyotik gibi) lekeler olabilecegi
Dişhekimliği ile ilgili bir branşta ihtisas yapmak için, Şubat ayında Belgrad'a taşındım, eğitimimi tamamlayana dek burada yaşayacağım ve yazılarımı buradan yollayacağım.
Eh, hayatım bu kadar değişince bu köşeme de yansıdı tabi ki...
Bu hafta, küçük bir Avrupa ülkesi olan Sırbistan'da dişhekimleri neler yapıyorlar, nasıl çalışıyorlar, izlenimlerimi aktarmak istiyorum. Hasta profilleri nasıl, bize benziyorlar mı? diye merak ediyordum ve bir Sırp meslektaşım bu sorularımı yanıtladı.
Ziyaret günü, şansıma güzel ve güneşli bir sabahla başladı, hatta pencereme konan kuşların cıvıltılarıyla uyandığımı da ekleyeyim. Günlerdir yağmurlu, çamurlu, bulutlu, eksi 6-7 derecelerde, soğuk günlerden sonra beni büyük bir mutluluk sardı. İtiraf etmeliyim ki İstanbul'un yumuşak, güneşli, ılık havasından sonra burası ilk günlerde beni epey sıktı ama neyse ki o gün çok güzel bir gündü ve ben bir paket Türk kahvesi alıp Dişhekimi Robert Lazar'ın muayenehanesine doğru yola çıktım. Burada ziyarete giderken Türk kahvesi götürmek adetmiş. Bu arada Sırbistan yaklaşık 500 yıl Osmanlı İmparatorluğu'nun yönetiminde kaldığı için gelenek göreneklerimiz çok benziyor, ortak kullandığımız çok kelime var, özellikle
Kentucky Üniversitesi'nde 144 kişi üzerinde yapılan bir çalışma üzerine diş kaybı ve ağız hastalıklarının ilerleyen yaşlarda ciddi sağlık sorunlarına yol açtığı ortaya çıktı.
Journal of the American Dental Association'da yayınlanan bu araştırma 12 yıl boyunca devam etti, dental ve medikal kayıtlar incelendi. Yapılan çalışmadaki kişiler 75 ve 95 yaşlar arasındaydı. Bu araştırmanın sonuçlarına göre, ağzındaki diş sayısı dokuzdan az olan katılımcılarda, diğerlerine göre daha fazla bunama görüldüğü tespit edildi. Bu araştırma üzerine diş kaybı ve ağız hastalıklarının ilerleyen yaşlarda nelere yol açabiliri biraz özetleyelim istedim.
Araştırmada diş kaybı ve ağız hastalıklarının ilerki yaşlarda bunama riskini artırdığı belirtiliyor? Sizce bu doğru bir saptama mı?
Öncelikle Alzheimer hastalığında ne oluyor da unutkanliklar başlıyor, onu özetlemeye çalışayım. İnsan beyninin ürettiği Amiloid Beta Proteini olağan biçimde beyinden uzaklaştırılır, ancak Alzheimer hastalarında bu protein beyinden atılamaz. Plakalar halinde birikir. Bu plakalar da sinirler arasındaki iletişimi olumsuz etkiler. Bu plakalarin oluşumunda indirekt olarak vücuttaki iltihabı olaylar da rol alır.
Bugüne dek Alzheimer
Bilindiği gibi yaz ayları, çocuklarımızın havuz, sokak ve oyun parklarında daha fazla vakit geçirdiği, kazaların da arttığı dönem.
Bir gün çocuğunuz kırık dişiyle karşınızda duruyorsa yapmanız gerekenler peki neler?
Öncelikle sakin olun, dişhekiminizle irtibata geçin. Bu arada temiz bir mendille dudaklardaki kanı nazikçe temizleyip, ılık suyla çocuğunuza ağzını çalkalattırın.
Kırık parçayı, ya da ağızdan fırlamış dişi bulun ve süt içinde ya da eczaneden alacağınız serum fizyolojik içinde muhafaza edin.