Kovid-19 tarihe karışmak için ayak diriyor. Şimdi de ‘FLİRT’ adlı yeni varyantıyla ortalıkta. Diğer yandan klimalı ortamlarda geçirilen sürenin artması, buzlu içecek tüketimi gibi faktörler yüzünden soğuk algınlığı oranları da giderek artıyor. Bağışıklığımızı etkileyen bu aşırı sıcak günlerde birbirleri ile iyi anlaşan, bir diğer deyişle birlikte tüketildiğinde sinerjist etki gösteren vitamin, mineral ve besinlerden bahsetmek istiyorum.
Son günlerde çevrenizde ateş, boğaz ağrısı gibi semptomların arttığını görüyorsanız yalnız değilsiniz. Hava sıcaklıkları giderek artıyor, nem tüm etkisini üzerimizde gösteriyor ama maalesef virüsler sıcak dinlemiyor. Kovid-19 mutasyonları etkilerini göstermeye devam ederken son günlerde sıklıkla duyduğumuz bir varyant var: ‘FLiRT’. Mayıs ayından bu yana artan vakalarda Dünya Sağlık Örgütü bu varyant üzerinden uyarıda bulunuyor, bazı yayınlar ise “Yaz Kovid’i” olarak tanımlıyor. FLiRT, varyantların genetik kodlarındaki mutasyonların isimleri kullanılarak oluşturulan bir isim. Kendisi yine sıklıkla duyduğumuz Omicron varyantından mutasyona uğramış. En sık görülen belirtileri ise boğazda ağrı ve yanma, uzun süreli olmayan ateş, kas ağrısı ve yorgunluk. İştah kaybı, burun akıntısı gibi belirtiler de daha az görülen semptomlar arasında.
BESİNLER İLACINIZ OLSUN
Diğer yandan virüsten bağımsız olarak klimalı ortamlarda geçirilen sürenin artması, buzlu içecek tüketimi gibi faktörler yüzünden soğuk algınlığı oranları da giderek artıyor. Bu dönemlerde, bireyler doğrudan bağışıklığı artırdığına inanılan bazı yiyeceklere veya vitamin takviyelerine yönelebiliyor. Evet, vücudunuzun en iyi şekilde çalışması için bazı besin ögelerine ihtiyaç duyar; ancak bağışıklığa destek denince aklınıza sadece takviyeler veya ilaçlar gelmesin. Beslenme düzeninizde bazı adımlara dikkat ederek bağışıklık sisteminize destek olabilirsiniz. Tüm bunlara dikkat ederken bağışıklık sisteminin çevresel ve davranışsal faktörlerden etkileneceğini de hatırlayın. Hava kirliliği, sigara-alkol tüketimi, yetersiz uyku, kronik stres ve yetersiz beslenme bağışıklığı baskılayan faktörler arasında. Bu hafta yazımda birbirleri ile iyi anlaşan, bir diğer deyişle birlikte tüketildiğinde sinerjist etki gösteren vitamin, mineral ve besinlerden bahsetmek istiyorum. Bu besinleri bir senfoni orkestrası olarak düşünebilirsiniz. Her biri sağlığınıza tek tek fayda sağlarken bir araya geldiklerinde ise bu etkilerini artırıyorlar.
1- ZEYTİNYAĞI VE LİKOPEN
Domates ve zeytinyağının başrolde olduğu sofralar, bol yeşillikli salatalar ve zeytinyağlı yemekler sizce de yaz mevsimini özetlemiyor mu? American Journal of Clinical Nutrition dergisinde yayımlanan bir araştırma, zeytinyağını likopen içeren gıdalarla birlikte tüketmenin, içeriğindeki fenolik bileşenlerden ve fitokimyasallardan yararlanmak için önemli bir adım olduğunu vurguluyor. Likopen deyince de elbette domates gelsin fakat karpuz, kayısı, kuşburnu gibi gıdaların da likopen içerdiğini belirtmek istiyorum. Likopen emiliminin ısı ile birlikte arttığını hatırlayın. Maksimum fayda için zeytinyağlı yemeklerinizde domatesi mutlaka kısık ateşte zeytinyağı ile birlikte pişirin. Karpuz, kayısı gibi mevsim meyvelerini de salatalarınıza ekleyerek ve zeytinyağı ile buluşturarak sağlık faydasını artırabilirsiniz.
2- C VİTAMİNİ VE DEMİR
Eminim çoğunuz hastalıklardan korunmak veya hastalığı daha kolay atlatmak için C vitaminine başvuruyorsunuzdur. Demirin bağışıklık üzerinde de etkileri oldukça fazla; öyle ki eksikliğinin vücudun enfeksiyonlarla savaşma yeteneğini azalttığına, bağışıklık tepkilerini olumsuz yönde etkilediğine dair araştırmalar var. Demir denildiğinde akla hayvansal kaynaklı gıdalar gelse de tahıl, baklagil ve yeşil yapraklı sebzelerin de bitkisel demir içerdiğini hatırlayın. Hayvansal kaynaklı besinlerden alınan demir, bitkisel kaynaklı besinlerden alınan demire göre daha kolay emilir. Vegan, vejetaryen beslenenler için bu konu oldukça kıymetli. Bitkisel protein kaynağı baklagilleri filizlendirme yönteminin de daha yüksek antioksidan kapasite ve daha iyi vitamin mineral biyoyararlanımı sağladığına dair araştırmalar var. Vücudunuzdaki demir emilimini artırmanın en önemli yollarından biri ise C vitamini kaynakları ile birlikte tüketmek. Öyle ki C vitamini, demirin daha emilebilir hâle gelmesine yardımcı oluyor. Nutritients dergisinde yayımlanan bir araştırmada, demir eksikliği anemisi olan kadınların C vitamini alımlarını artırmaları vurgulanıyor. Yetersiz demir seviyelerinin yorgunluk, konsantrasyon problemi, saç dökülmesi gibi pek çok semptomu tetikleyebileceğini de hatırlatmak istiyorum.
3- POTASYUM, MAGNEZYUM VE KALSİYUM
Sıcaklarda tansiyon problemleri ile mücadele edenlerden misiniz? Vücuttaki terleme ile birlikte aşırı su ve tuz kaybı, kan basıncında dengesizliklere sebep olabiliyor. Kan basıncınızı dengelemeye yardımcı ve sinerjik etki gösteren bu üç minerale önem gösterin. Öyle ki bu üç mineralin kan basıncını dengeleyebileceğine ve elektrolit dengesine yardımcı olduğuna dair pek çok çalışma bulunuyor.
Nutrition Research and Practice dergisinde yayımlanan ve yaklaşık 17 bin bireyin değerlendirildiği bir çalışmada, araştırmacılar yeterli potasyum, magnezyum ve kalsiyum alımı olan kişilerin yedi yıllık bir süre boyunca yüksek tansiyon geliştirme risklerinin daha düşük olduğunu belirtiyor. Peki, bu mineralleri nasıl bir araya getirebilirsiniz? Örneğin kalsiyum içeren yoğurdun içine potasyum ve magnezyum içeren kabak çekirdeği, badem, muz ve isteğe bağlı yulaf ekleyebilir veya vitamin, bol yeşillik içeren salatalarınıza peynir ilave edebilirsiniz. Bu üç mineral bağışıklık sisteminin normal fonksiyonuna da katkıda bulunuyor.