Dilara Koçak

Dilara Koçak

bilgi@mezurasaglik.com.tr

Tüm Yazıları

18 Ekim Dünya Menopoz günü öncesinde bu hassas döneme dair yeni çalışmaları ve  perimenopoz  döneminde bir kadın olarak kendi deneyimlerimi paylaşmak istiyorum

Menopoz kadınların hayatındaki en hassas dönemlerden biri.  Aslında vücudun bir nevi “Bana daha iyi bakmalısın” uyarısında bulunduğu bir dönem olarak tanımlanabilir. Hem menopoza geçiş (perimenopoz)  hem de menopoz dönemini iyi yönetmek kıymetli. Peki bu süreçte kendinize iyi bakıyor musunuz? Menopoz semptomlarınızı hekiminizle konuşmayı, düzenli kontrollerinizi ve gerektiğinde hormon replasman tedavisini ihmal etmeyin, araştırmaktan çekinmeyin.

Haberin Devamı

Menopozu doğru yönetelim

Ben ne yapıyorum?

Hayatımın bu yeni dönemini ben de doğal karşılıyorum ve kabul ediyorum, bu süreçte kendimi gözlemlerken farklılıkları da keşfediyorum hatta benzer yaş arkadaşlarımla da sohbet ediyorum. Diyeceğim o ki sevgili kadınlar, menopoz döneminden korkmayın, menopozu kucaklayın… Bazen menopoz hiç şikayet vermez ama östrojen hormonunun azalması doku ve hücreleri farklı etkileyebilir o yüzden daha iyi beslenme ve egzersizi önemseyin. Rutin kontroller için doktora gitmeyi de ihmal etmeyin. Rahim ve rahim ağzı kanseri riskinin artabileceği bu dönemde jinekolojik muayene, smear testi gibi kontrolleri de önemsemek gerekiyor. Ben bu dönemde perimenopoz süreci ile ilgili olarak bilgi almak adına Op. Dr. Banu Çiftçi’ye sorularımı yönlendirdim. Kendisinden aldığım önemli bilgileri ve kafa karıştıran konuları sizlerle paylaşmak istedim.

- Son yıllarda gerek değişen yaşam tarzı alışkanlıkları gerekse çevresel faktörlerle menopozun daha erken yaşlara gerilediğini görüyoruz. Peki, menopozu geciktirmek mümkün mü?

Gebe kalmak isteyen, yumurta rezervi düşük kadınlar bu çaresizlikleriyle çok fazla suistimal edilirler. Kanıta dayalı tıp kapsamında bilimsel hiçbir faydası gösterilememiş, tüp bebekte yeni gelişmeler başlığı altında onlarca tedaviye maruz bırakılırlar. Amaç çocuk sahibi olmak gibi bir istek olunca da çok kolay bu tuzaklara düşürülür, olmadık tedavilerle yıpratılır ve bir sonuç alamazlar. Şimdi buna bir de erken veya zamanında menopoz eklendi. Şimdi de kadınların menopoza dair olumsuz, korkulan beklentileri nedeniyle çare arayışları suistimal ediliyor.

Haberin Devamı

Çocuk sahibi olmaya yönelik üzerlerine boca edilen tedaviler şimdi de güya menopoza girmemelerini sağlayıcı tedavi ve yöntemler olarak sunuluyor. PRP’yle kök hücre tedavileriyle, akupunkturla, hacamatla vs. menopoz geciktirilebilir mi? Cevap maalesef ki hayır.

Menopozu doğru yönetelim

- En çok sorulan sorulardan biri de Hormon Replasman Tedavisi. Bu konuda kadınlarımıza neler söylemek istersiniz?

Menopoza geçiş ve sonrası dönemde, başka bir tıbbi sakınca yoksa hormon yerine koyma tedavisi (BHRT) vermemek çok ciddi kayıplara sebep oluyor.  Sanıyoruz ki kemik erimesi ve diğer menopoza bağlı hastalıklar ileri yaşlarda oluşuyor.  Halbuki net olarak kanıtlandı ki kemik erimesini hızlandıran, Alzheimer riskini artıran, ateş basmalarını artırıp cinsel fonksiyonu bozup, hayat kalitesini düşüren, damar tıkanıklığını artırıp meme kanseri riskini artıran, östrojenin bitmesi değil; karşılanmamış fazla östrojen etkisi... Menopoza geçiş dönemi. O kadar kıymetli ki o ateş basmalarının görüldüğü, adet düzensizliklerinin başladığı dönem. Bu dönemde vücudu karşılanmamış östrojenin zararlarından korumak, adetler tam kesildiğinde de bu sefer azalan östrojeni de yerine koymak gerekiyor. Bazı kadınlarımız, ben çok rahat geçiriyorum, hiç ateş basması bile olmadı diyor ama vücudun bas bas bağırıp alarm verdiği o çok kıymetli dönemi kaçırıyor. Geçiş dönemindeki 5-6 ayda vücudun gördüğü zarar, menopoz sonrası 5-6 yıla eşdeğer. Bu dönemi kaçırmamak ve kişiye özel biyoeşdeğer hormon yerine koyma tedavisi çok önemli.

Haberin Devamı

Sadece bir üreme hormonu değil

- Menopoz sonrası, yumurtalıklarda östrojen ve progesteron hormonu üretiminin azaldığını biliyoruz. Peki bu süreçte vücutta ne gibi değişiklikler oluyor?

Östrojeni küçümsememek gerekiyor. Nature Scientific Reports da yayımlanan bir çalışmada ilk defa canlı olarak bir çeşit PET görüntüleme tekniğiyle beyindeki östrojen reseptörleri izlendi. Kadın beynindeki östrojene duyarlı bölgelerde östrojen reseptör yoğunluğu tarandı. Bugüne kadarki bilgi, menopozla beraber beyindeki östrojen reseptörlerinin kontağı kapattığı, kaybolduğu yönündeydi. Halbuki bu çalışmada tam tersine menopozla beraber beyinde östrojen reseptörlerinin belirgin şekilde arttığı izlendi. Bu sonuçlar bize beynin menopozla birlikte kanda yok denecek kadar azalan östrojen hormonundan az da olsa yararlanabilmek için reseptörleri artırdığını gösteriyor. Çalışmada aynı zamanda reseptör artışının daha fazla olduğu menopoz sonrası kadınlarda beyin sisi ve duygu durum değişikliklerinin çok daha fazla yaşandığı izlenmiş.

Östrojenin sadece bir üreme hormonu olmadığını, beynin neredeyse tüm bölgelerinde onarımdan, yenilemeye kadar çok sayıda fonksiyonu olduğunu ve östrojen eksikliğinin hızlı bir şekilde bilişsel fonksiyonları bozarak nörolojik olarak da yaşlanmaya götürdüğünü ve hormon yerine koyma tedavisinin gerekliliğinin bir kez daha altını çizebiliriz.

Sevgili Banu Çiftçi’ye kıymetli bilgileri için çok teşekkür ederim. Beslenme ve yaşam tarzı alışkanlıklarınızda yapabileceğiniz değişiklikleri ise sizler için özetlemeye çalıştım…

Menopozu doğru yönetelim

NE YAPMALI, NE YAPMAMALI?

1- Menopozdan sonra, düşük östrojen seviyelerinin uzun süreli etkileri kardiyovasküler hastalık riskini ve osteoporozu riskini artırabilir. Yeterli kalsiyum ve D vitamini almak çok daha önemlidir. Düzenli tahlil ve gerektiğinde hekim kontrolünde takviye almayı ihmal etmeyin.

2- Doymuş yağ tüketiminin azaltılması ve yerine fındık, badem, ceviz, zeytinyağı gibi doymamış yağlardan zengin besinlerin konulması kalp sağlığını destekler.

3- Tuz alımının azaltılması hem genel sağlık hem de menopoz semptomlarının yönetilmesi açısından kıymetli.

4- Omega 3 yağ asitleri açısından yağlı balıklar başta olmak üzere haftada 2 defa balık tüketimine özen gösterin.

5- Lif içeriği ile bağırsak dostu tam tahıllar, baklagiller, sebze ve meyveler sofranızın vazgeçilmezleri arasında olsun.

6- Menopoz döneminde kilolar genellikle karın bölgesinde toplanmaya meyillidir. Bu durum ilerleyen dönemlerde insülin direnci ve kalp hastalıkları için de risk faktörüdür.

7- Sigara içmek ve alkol almak bazı menopoz semptomlarının yanı sıra kardiyovasküler hastalık ve osteoporoz riskini artırabilir. Sınırlamanızda fayda var.

8- Fiziksel aktivite bazı menopoz semptomlarını yönetmeye ve kardiyovasküler hastalık ve osteporoz riskini azaltmaya yardımcıdır. Hayatınızda egzersize yer açmanız önemli.

9- Menopoz sırasında sıcak basması gibi problemler yaşıyorsanız, baharatlı yiyecekler, kafein ve alkol gibi bazı “tetikleyici” yiyecek ve içeceklerden kaçınmanın faydalı olabileceğini söyleyebilirim. Bir diğer taraftan kafein alımını sınırlamakta da yarar var. Gün içinde 2-3 fincanı geçmemeye çalışın.

10  - Özellikle menopoz sonrası kadınlarda yaş almayla birlikte kemik yoğunluğu kaybı olabiliyor. The Journal of Nutritional Biochemistry dergisinde yayımlanan araştırmada siyah frenk üzümünün bu duruma etkisi araştırılmış. Araştırma sonuçlarına göre menopoz sonrası kemik kaybı ve osteoporoz dahil olmak üzere bazı sağlık durumlarını iyileştirebiliyormuş.  Kırmızı mor meyvelere de beslenme planınızda yer açın…