Didem Özel Tümer

Didem Özel Tümer

didem.tumer@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Anadolu toprakları yüzlerce yıl boyunca yüzbinlerce, hatta milyonlarca kişiye sığınak oldu. Çerkesler, Abhazlar, Tatarlar ata yurtlarından sürüldüklerinde, binebilen gemi ile olmadı at sırtında ya da yaya bu güvenilir topraklara ulaşmaya çalıştı. Yollardaki kayıpları nedeniyle Çerkeslerin ağızlarına yıllarca balık alamadıkları anlatılır. O kadar acılarla kavuşulmuştur buralara...

Mübadeleyi yaşadı aynı topraklar. 80’lerde Bulgaristan’daki asimilasyon ve baskıya karşı kapılarını açan da Türkiye’ydi. Dedeleri, nineleri Makedonya’dan, eski Yugoslavya’dan ya da Balkanların başkaca yerlerinden göçenlerin
bir kısmı bugün TBMM’de siyaset yapıyor.

Haberin Devamı

Saddam’ın Halepçe mezaliminden kucaklarında bebekleriyle kaçarak ve Körfez Savaşı sonrası arkalarına bakmaksızın gelenlerin görüntüleri için biraz Youtube belgeseli taranabilir.

Afganistan’ın işgali sırasında Afganistan Türklerinin getirilerek Türkiye’nin dört bir yanına yerleştirilmesini sağlayan darbeci general Kenan Evren’di. Şanlıurfa Ceylanpınar’da adını taşıyan bir Afgan köyü var.

Türkiye’nin muhacirleri

Bu ülkenin dört bir bucağından yüzlerce insan da çalışmak için Almanya’dan başlayın da Hollanda, Fransa, Kanada’ya ezcümle dünyanın dört bir tarafına gitti. Dördüncü kuşağa gelindi neredeyse. “Uyum” uğruna çok bedeller ödediler ama bugün siyasette, bilimde, sanatta adlarını duyuranlar var. Yine de hâlâ zaman zaman ırkçı saldırıların hedefi haline geliyorlar.  

Türkiye bir muhacirler ülkesidir de dedeleri, nineleri bu topraklara göçenlerin torunları ya da torunlarının torunları, hiç değilse bazısı, artık daha fazla göçe tahammüllerinin kalmadığını söylüyor. Neden? “İşimizi, aşımızı alıyorlar” şikayetleri bir yanda, kültürel farklılıkların, gündelik yaşamın içinde yarattığı çatışma ayrı yanda. Suriye topraklarında verilen her şehidin ardından sosyal medyada sahildeki genç Suriyeli erkeklere ait fotoğraflar “Neden onlar yerine bizim çocuklarımız ölüyor?” diye paylaşılıyor. Bayramda Suriye topraklarına gidip sonra geri dönmelerine gösterilen tepkiye “böylece bir gün dönebilecekleri umudunu koruyorlar” demek, artık bazı yürekleri soğutmaya yetmiyor.

Haberin Devamı

Taliban’ın ülkede etkisini artırmasının sonucu Van’ın, Tatvan’ın yol boylarına yansıyor. Afganların son dönem düzensiz göçüne gösterilen tepkinin ardında da Suriyelilerin on yıldır süren, nasıl ve ne zaman biteceği belli olmayan “misafirliği” var gibi. Sürekli “misafirliğe” vurgu yapılıyor, oysa Suriyelilerin birçoğu artık misafir gibi yaşamıyor. Evlenenler, iş kuranlar, mülk edinenler var. “Gettolar” çoktan oluştu. Birçoğunun geri dönmeyeceğini akademisyenler de siyasetçiler de söylüyor. 

Ankara Altındağ’da 18 yaşındaki bir gencin, parktaki eşyalara zarar veren kişiye, “O benim devletimin malı, niye zarar veriyorsun?” dedi diye defalarca bıçaklanarak öldürülmesi, bir başkasının yaralanması, Suriyeliler yaptı diye daha kötü değil. Yapan Türk de olsa kötü. Her haliyle kötü. Ama artık suçu işleyenin bir Suriyeli olduğunun duyulması, kışkırtmaya hazır bekleyenlerin etkisiyle galeyana yol açıyor. 6-7 Eylül olayları unutuldu mu? 

Haberin Devamı

Gerçekçilik

Altındağ’da yaşananlar, sadece Önder Mahallesi’ndeki Suriyelileri mi korkuttu? Gaziantep’teki, Şanlıurfa’daki, İzmir’deki, Yozgat’taki, Sivas’taki izlemedi mi, ürkmedi mi? Küçücük çocukları taşa tutmak, kadınları, yaşlıları, engellileri şiddetle kovmaya kalkmak insanlık adına kabul edilebilir değil.

Ortada çözümü kolay olmayan bir mesele var. En başından bu yana öyleydi. Suriyeliler 2011’de sınırı geçip ellerinde sadece birer naylon poşetle geçmeye başladığından beri var bu tartışma. Konuya ilişkin söylenebilecek her söze karşı, kurulabilecek bir başka cümle de var. Bugünden yarına, çözüleceğini sanmak gerçekçi olmayabilir. Ama daha rasyonel bakış açılarına, say duyuya, politik söyleme ve iletişim stratejisine artık daha fazla ihtiyaç olduğu ortada. 

Sözü bağlayacağım yer ise, iktidardaki AK Parti’nin önümüzdeki haftalarda dış göç konusunu yeni bir araştırmaya konu edeceği.  Algı, tutum, yaklaşım, tavrın ne olduğu bu araştırma ile belirlenmeye çalışılacak. Afganistan’dan son dönemdeki düzensiz göç ise devletin ilgili makamları tarafından inceleniyor.