Bir ülkenin milyonlarca kilometre uzaktaki bir ülkeye asker göndermesi, o ülkeden asker çekmesinden daha zor olabilir mi? Ya da hangisi daha zor (olmalı)? ABD’nin Suriye’den asker çekme kararının ardından ortaya çıkan yaklaşımlar, gerekçeler ve manevralar bu soruların ve cevaplarının tartışılmasına bir kez daha imkân verecek gibi görünüyor.
13 Ocak tarihli yazımın başlığında ‘ABD Irak’ta askeri varlığını artırıyor mu?’ diye sormuştum. Bağdat’ta yapılan tartışmaların ve gözlemcilerin soruya yanıtının ‘evet’ olduğunu ve gerekçelerini aktarmıştım. ABD; Suriye’de terör örgütü YPG/PYD’yi kullanarak istediği şekli veremediği gibi bu nedenle Ortadoğu’daki etkisi de zayıfladı.
Ancak bir önceki yazıdaki sorunun kapsamını genişletmemiz ve ABD’nin Suriye’den askerlerini çekme kararına paralel olarak bölgedeki askeri varlığını ve etkinliğini artırıp artırmayacağını tartışmamız gerekiyor. Zira Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun 8 ülkeyi kapsayan Ortadoğu turundaki rota ve bazı noktalardan yansıyan açıklamalar buna işaret ediyor.
Pompeo’nun rotası
Türkiye’nin de yakından izlediği Ortadoğu turu ‘sürpriz’ Irak bölümü ile birlikte 9 ülke için planlanmıştı. Tur 8 Ocak’ta Ürdün’den başladı ve şu ülkelerle devam etti; Irak, Mısır, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Katar, Suudi Arabistan, Umman ve Kuveyt. Ancak ziyaretin sonuna doğru Pompeo’nun ülkesinde katılması gereken bir cenaze, turun Kuveyt ayağının iptal edilmesine neden oldu.
Pompeo’nun uğradığı hemen her durakta altını çizdiği temel başlıkları şöyle özetlemek mümkün: ABD’nin İran’a diplomatik ve ticari baskıyı artıracağı, İsrail’in İran’a karşı kendini savunmasını sağlayacak askeri kapasiteye sahip olmasını sağlamaya devam edeceği ve DAEŞ’le mücadelesini sürdüreceği. ABD Dışişleri Bakanı ayrıca “müttefiklerimize bölgeden çekilmeyeceğimizi söylüyoruz” dedi. Bir nevi müttefiklerine garanti verdiğini anlattı.
Katar’da verilen mesaj
Bizim cevabını aradığımız soru ile ilgili olabilecek açıklama ise turun Katar ayağında geldi. Pompeo, Katar’daki askeri varlıklarını artırma konusunda Katarlı yetkililerle mutabakata vardıklarını açıkladı.
ABD’nin 13 bin askerini ağırlayan Katar’a minnettar olduklarını söyleyen ABD Dışişleri Bakanı, “Katar ile Udeyd Hava Üssü’ndeki varlığımızın artırılması hususunda mutabakata vardık” dedi ve bununla kalmadı bir de mutabakat zaptı imzaladı. Katar geçen yılın başlarında da; ABD’nin Körfez’deki en önemli askeri üslerinden biri olan El Udeyd Hava Üssü’nün ABD’nin daimi üslerinden biri olacağını açıklamıştı.
Özetle; ABD’nin bir ülkeden askerlerini çekerken, diğerlerine nasıl daha fazla asker yığdığını Suriye üzerinden gözlemliyoruz. ABD bölgede rolünü artıran rakiplerine karşı ve çıkarları için Ortadoğu’daki varlığını yeniden şekillendiriyor.