Didem Özel Tümer

Didem Özel Tümer

didem.tumer@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce vakası” bir kesim için aşağı yukarı şöyle bir şey oldu: Nereden çıktı şimdi bu ikinci tura kalma iddiası falan… bir dakika, bir dakika… Söylediklerine inanmayanlar, kendini kandırdığını düşünenler, “yapma etme, oyları bölme, bu vebali üstlenme” diyenler oldu. Millet İttifakı’nı destekleyenler hazırlıksız yakalanmış gibiydi. Gözden kaçan neydi ve nasıl olmuştu böyle birdenbire?

Sonra cumhurbaşkanlığı adaylığı için imza toplama süreci başladı. O iddialı İnce 100 bin imzayı birkaç saat içinde toplayamamıştı işte. Görmüş müydü? Kanmayacaktı öyle etkileşime, titreşime falan… Ayrıca imza toplamakta kendisinin gerisindeki Yeniden Refah Partisi (YRP) bile yarıştan Erdoğan lehine çekilmişti ama o hâlâ diretiyordu. Neye güveniyordu Muharrem İnce?

Haberin Devamı

Kamuoyu araştırmacılarına göre, Muharrem İnce şu anda anketlerde seçim barajı olan yüzde 7 civarında bir yerde. Seçimde baraj üzerinde kalırsa partisi milletvekili çıkaracak, cumhurbaşkanlığı seçimi de ikinci tura kalacak. Ama baraj altı kalırsa da özellikle büyük illerde verilen oylar Cumhur İttifakı’na yarayacak.  

İmza ve iddia

Herkesin bir fikri vardı elbet. Bir bilen anlatsın hele diye düşündüğüm sırada Toplumsal Etki Araştırmaları Merkezi (TEAM) Araştırma Direktörü Ulaş Tol’un bir söyleşisine denk geldim. Mealen şöyle diyordu Tol, “İmza meselesi bir gösterge olmayabilir, iddiasını kaybettiği anlamına gelmeyebilir...” Kendisini aradım ve  “Muharrem İnce kitlesini” ile pek çok kişi açısından çelişkili görülen imza ve iddia uyumsuzluğunu açıklamasını istedim. Tol ile sohbetimizden notlarımı şöyle özetleyebilirim:

*Muharrem İnce aslında bir fırsata denk geldi. Onun yerinde başkası, örneğin Mansur Yavaş ya da Ekrem İmamoğlu ‘ben kendi yoluma gideceğim’ demiş olsalardı bu patlama onlara denk gelirdi.

*Son 1,5 - 2 yıldır merkezde toplanan, Cumhur İttifakı’nı da, Millet İttifakı’nı da beğenmeyenlerin oluşturduğu kararsız bir kesim var. Büyük oranda da yeni seçmen. Bu kitle arayıştaydı ve adayın kim olacağını, seçim hattına girilmesini bekliyordu. Muhalefetteki adaylık tartışmaları netleştikten sonra tepki olarak İnce’ye yöneldiler. Ama sadece bunlar değil. İnce farklı partilerin birbirlerine yakın olan kesimlerini buluşturuyor. Bunlar, ‘‘dindar ama biraz dindar, milliyetçi ama biraz milliyetçi’’. YRP ve Zafer Parti’sinde (ZP)toplanmamalarının nedeni de bu, onları daha sert, radikal buluyorlar. Alternatifler arasında da en güçlü gördüklerine gittiler. İnce de bu kitle ile farklı bir duygudaşlık da kurmuş.

Haberin Devamı

*Muharrem İnce’nin bir partisi ya da örgütü yok. Onu destekleme eğilimli bir seçmen grubu var. Angajmanları yok, partili değiller.  Akşener ile karşılaştırmak doğru değil. (Akşener birkaç saat içinde 100 bin imzayı aşmıştı) Akşener’in çok güçlü bir parti örgütü ve onu destekleyen bir CHP vardı. İnce’nin seçmenlerinin çoğunu yeni seçmenler oluşturuyor, bunlarda da imza, resmi işlere yanaşma motivasyonu düşüktür.

*(İmza vermeye gitmeyen sandıkta neden versin?) Şimdilik kendilerini gizlemeyi tercih ediyor olabilirler. Sandıkta böyle olmayabilir, gidip oy kullanabilirler. Ayrıca, İnce’ye gelenler zaten seçimi diğer seçmen grupları kadar umursayan bir kitle değil. Onlar sıkıcı konuşmalardan da kurtulmak istiyor. Kurallı cümleler kurmak gerektiğine de inanmıyorlar, onlar için tutarlı olmak da gerekmiyor.

Haberin Devamı

*(Muharrem İnce, Millet İttifakı lehine hareket etse kitle onunla gelmez mi?) 100 birim oyu varsa bunun 60’ı hâlâ Millet İttifakı’ndan yana. Millet İttifakı bunları ikna edebilir ama tamamını getiremez. İnce’nin destekçilerinin dörtte biri de Cumhur İttifakı’ndan geliyor. Güçlenirse Cumhur İttifakı’ndan daha fazla oy çekme ihtimali de var. Ortada İnce’nin gücünden bağımsız bir güç var. Kendisi “Ben Kemal Bey lehine çekiliyorum” dese bile bu gücü oraya taşıyamayabilir. (Yazarın notu: Bu ifade Meral Akşener’in de Cumhur İttifakı’na davet edildiğinde ‘biz gitsek de seçmenimiz bizimle gelmez’ sözünü hatırlatıyor. İnce de katıldığı televizyon programında benzerini söylemişti)

*(İnce’nin kitlesini Millet İttifakı’na ne getirir?) Gençlere Ekrem İmamoğlu, Cumhur İttifakı’ndan gelenlere de Mansur Yavaş, Temel Karamollaoğlu ya da Ali Babacan gibi figürler ile ulaşılabilir. Ama aritmetik her zaman böyle çalışmaz. YPR Cumhur İttifakı’na girince, tabanı da gelir diye bir garanti yok. Kararsızdaki seçmen grubu hareketlidir ama muhalif olmuş bir seçmen grubu tekrar hareketlense bile saf değiştirmiyor, muhalefet içerisinde hareket ediyor.

İddiaya devam

Muharrem İnce dördüncü günde 100 bin imzaya ulaştıktan sonra kameraların karşısına “gönüllü” olduklarını söylediği 13 gençle çıktı.  İddiasını sürdürdü ve “İstesek ilk gün 100 bin imza toplayabilirdik. Toplasak AKP’liler yardım ediyor diyeceklerdi. Her şey planladığımız gibi oldu” dedi. Konuşmasında sık sık “çocuklarım, evlatlarım” ifadesini kullandı. “Bunlar kendi telefonlarından, kendi kontörlerini yiyerek sağa sola telefon açtılar. Kendi bilgisayarlarını alıp partinin genel başkan yardımcılarının odalarında çalışma yaptılar” sözleriyle onlara minnettarlığını ifade etti. İnce konuşmasında da daha çok onlara seslendi:

“Ama çocuklar helal olsun size. Çok güzel direndik. Hiç merak etmeyin, Muharrem hocanız, cumhurbaşkanı seçildiğinde bu terör örgütlerini, bu çıkar şebekelerini yerle bir edeceğim…”

Bakalım İnce ve kitlesi nasıl yol alacak…İnce o yolu nasıl yürüyeceğini biliyor gibi. Kiminle dans ettiğini de…