İttifaklar ilk sınavını 24 Haziran’da verdi. 31 Mart’ta seçmenin yerelde ittifaka onay verip vermediği test edilecek. Seçime giderken tartışılanlardan biri ise tüm partilerin küskün seçmenini nasıl sandığa taşıyacağı ve kararsız seçmeni nasıl kendisine oy vermeye ikna edeceği. Yüzde 30’lara varan kararsız seçmenden bahsedilirken, küskün seçmen de partilerin ortak derdi.
CHP’nin bu konuya yaklaşımını Yerel Yönetim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ile konuştum. Her şeyden önce, Torun kararsız seçmen için telaffuz edilen yüzde 30 rakamını abartılı olarak değerlendirdi. Yaptıkları ölçümlerin sandığa gitmeyeceğini beyan eden seçmenin çok fazla olmadığını gösterdiğini söyledi. Torun’a göre sandığa gitmeyeceğini söyleyen ya da kararsız seçmen her yerde aynı oranda değil. Oran ilden ile değişiyor. Örneğin bir ilde sandığa gitmeyeceğini söyleyen yüzde 10 ama diğerinde 15. Yüzde 8 de var, 6 da. Peki CHP bu konuda ne yapıyor? Torun “İYİ Parti yöneticileriyle görüşüyoruz. Örgütler kendi aralarında görüşüyorlar. Yeniden program yapıyorlar. Örneğin bir yerde İYİ Parti seçmeni sandığa gitmiyorsa, oradaki il başkanı ilçe başkanı diyalog sağlayarak yeni bir program yapıyor. İYİ Parti seçmenine dönük mesajlar artırılıyor. Sandığa gitmeleri, oy kullanmaları sağlanmaya çalışılıyor. Bu işbirliğinin Türkiye için ne kadar önemli olduğu anlatılıyor” dedi.
Seçim öncesinde tartışılan konulardan biri de aslında bu. Belediye Meclis üyeleri için bile tek liste yapılarak gidilen, dolayısıyla hangi partinin ittifaka ne ölçüde katkı sağladığının ölçülemeyeceği bir seçime gidiliyor. Ayrıca kendi partisinden bir ismi aday olarak görmeyen seçmen üzerinde motivasyon sağlamanın zor olduğu görüşü var. Ancak Torun ittifaka katkının ölçülebildiğini ve motivasyon konusunda kendi açılarından sorun görünmediğini söylüyor.
‘İttifakı ölçtük’
Torun “İttifaklar çalışıyor mu çalışmıyor diye ölçtük. Yüzde 85 çalışan yer de var, yüzde 65’lerde kalan yer de. Her yerde aynı şekilde çalışmıyor. Bakıyorsunuz İYİ Parti seçmeninin bir yerde CHP adayına desteği yüzde 87, başka yerde yüzde 60 - 65’lerde kalmış. Şu açık, net; Cumhur İttifakı’na göre Millet İttifakı daha başarılı. Tabanda yer bulmuş, daha birbirine uyum sağlamış ve organize bir şekilde devam ediyor. Cumhur İttifakında MHP’nin bazı yerlerde AK Parti’ye, bazı yerlerde de AK Parti’nin MHP’ye destek vermediğini net görebiliyoruz” dedi.
Türkiye Seçmen Araştırması Raporu
Milliyet muhabiri Şevket Yaman’ın ayrıntılarını yazdığı ve CHP’li yöneticilerin masasındaki Türkiye Seçmen Araştırması Raporu’na göre:
- CHP seçmeninin yüzde 46’sı kendisine en yakın parti olarak İYİ Parti’yi, yüzde 10’u MHP’yi, yüzde 6’sı ise HDP’yi görüyor. İYİ Parti seçmeninin yüzde 47’si ikinci parti olarak CHP’yi, yüzde 24’ü MHP’yi, yüzde 11’i ise AK Parti’yi görüyor.
- AK Parti seçmeninin yüzde 57’si kendisine en yakın parti olarak MHP’yi, yüzde 8’i ise CHP’yi görüyor. MHP seçmeninin yüzde 60’ı kendisine en yakın parti olarak AK Parti’yi, yüzde 7’si CHP’yi, yüzde 6’sı ise İYİ Parti’yi görüyor.
- HDP seçmeninin yüzde 49’u ikinci parti olarak CHP’yi, yüzde 20’si AK Parti’yi görüyor.
Ancak rakamlar başka bir şey daha söylüyor. CHP ve İYİ Parti seçmenlerinin ikinci tercih oranları, AK Parti ve MHP seçmenlerininkinden daha düşük. Cumhur İttifakı, 24 Haziran oyunu koruması halinde kritik büyükşehirleri kazanabiliyor. Ancak Millet İttifakı’nın aynı başarı için sadece oyunu koruması değil, karşı ittifaktan oy çekmesi gerekiyor.