Didem Özel Tümer

Didem Özel Tümer

didem.tumer@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

TBMM’de geçen haftaya Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanun Teklifi’ne ilişkin tartışma damgasını vurdu malûm. Teklifin maddelerinin görüşülmesine geçilmesi reddedilince muhalefet iktidarın kalesine esaslı bir gol atma sevinci yaşarken, iktidar golü çıkarmak için yoğun çaba sarf etti. Nihayetinde yarın teklifin görüşmeleri başlayacak. Öngörüm, geçen hafta yaşananların bu hafta seyredeceklerimizin yanında ‘fragman’ olarak kalacağı. Çünkü ortada Meclis’i uzun süredir meşgul eden, muhalefetin daha komisyon aşamasında Anayasa Mahkemesi’ne gideceğini ilan ettiği bir teklif var.

Haberin Devamı

Söz konusu teklif geçen yıl haziran ayında TBMM İçişleri Komisyonu’nda kabul edildi. Cumhuriyet tarihinin ilk kod kanun teklifi. Yani konu edindiği alanı, yeni baştan tümüyle düzenleniyor. Anayasa Mahkemesi 15 Temmuz’dan sonra çıkarılan bazı OHAL kararnameleri için iptal kararı verdi ve tüm devlet memurları için istenen “güvenlik soruşturması veya arşiv araştırması yapılması” şartlarının bir kanuna dayanması gereğine işaret etti. Çünkü 2 yasa olsa da, aslında dayanak bir yönetmelikti. Yüksek mahkeme iptal kararı verirken ayrıca “kişisel veri ihlâli” olabileceğini gerekçe gösterdi. Ayrıca verdiği kararla bir çerçeve çizdi ve “sınırları kanunla belirlenmiş bir güvenlik soruşturması”, “kişisel verilere güvence”, “idarenin takdir hakkını azaltma” ve “kötüye kullanımın önüne geçilmesi” gerektiğini söyledi. Sonuç olarak da ortaya adı geçen teklif çıktı. Ancak muhalefet teklifi “tehlikeli” buluyor ve “OHAL şartlarının kanunlaştırıldığını” savunuyor. Yine muhalefet partilerine göre bu teklif ile, “ananın - babanın hatasının çocuğuna ödetilmesi mümkün”. Komisyon aşamasındaki tartışmalarda sık sık kulağa çalınan sözcük “fişleme”ydi...

NE GETİRİYOR?

İlgilisi için teklifin ne getirdiğini şöyle özetlemek mümkün: Silah taşıyabilen devlet memurları yani TSK, istihbarat ve jandarma mensupları, infaz koruma memurları, mülki idare amirleri, hâkimler ve savcılar hem güvenlik soruşturmasına, hem de arşiv araştırmasına tabi olacaklar. Bunların dışında kalan, yani silah taşımayan diğer devlet memurları için ise sadece arşiv araştırması geçerli. Arşiv araştırmasından kastedilen; adli sicil kaydı, arama kararı, kesinleşmiş mahkeme kararı, devam eden soruşturma, kovuşturma, memurluktan çıkarma cezası olup olmadığına bakılması. Güvenlik soruşturmasında ise, kişinin kolluk ve istihbaratta kayıtlı ‘olgusal verilerine’, yabancı devlet ve kişilerle ilişkisine, terör ve suç örgütleriyle irtibat ve iltisakına ‘yerinden araştırılarak’ bakılması söz konusu. Güvenlik soruşturmasına kişinin eşi ve birinci derece kan ve sıhri hısımları (kayınpeder, kayınvalide gibi) dahil. 

Haberin Devamı

İşte muhalefetin itirazı da tam buradan başlıyor. Muhalefet, kayınpeder, anne gibi birinci derece yakınların ‘geçmişlerinin’ ya da ‘durumlarının’ değerlendirilmesinin suçun şahsiliği kriterine uygun olmadığı görüşünde. Teklif sahipleri bu konudaki itiraza komisyon görüşmelerinde FETÖ firarisi Adil Öksüz’den örnek vermiş ve “Adil Öksüz’ün oğlunun bir yere hâkim ya da kaymakam olarak atanması gibi durumlar mümkün olabilir” demişti. Muhalefet ayrıca teklifteki “Milli güvenlik açısından stratejik önemde işler” tanımını tartışmaya açıyor. Tanım ile özel sektör tarafından yürütülen bazı ar - ge ve proje çalışmalarının, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması konusu haline gelebileceği iddia ediliyor. CHP, teklifin anayasanın 13, 20, 135 ve 149. maddeleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu savunuyor.

Haberin Devamı

TEKLİF VE FETÖ

Ayrıca komisyonda teklife son anda eklenen bir madde var. Buna göre, Milli Savunma Bakanlığı’na, Sahil Güvenlik Komutanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı’na bağlı okullar ve polis okullarında eğitim alacak öğrencilere, daha eğitime başlamadan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılacak. Şu anda bu okullara girmek isteyen öğrencilere arşiv araştırması yapılıyor. Okul sonrası atamaları yapılırken de güvenlik soruşturmasından geçiriliyorlar. Bu düzenlemenin gerekçesi, ‘hem devlete, hem de kişiye zaman ve emek kaybettirmemek’ olarak açıklandı. “Bir sorunları yoksa, öğrencilikleri bittikten sonra da yollarına kazasız belasız devam edebilsinler. Hem onların verdiği emekler boşa gitmesin, hem devletimizin bunlara verdiği emekler boşa gitmesin” denildi.

Ancak hem bu madde için hem de teklifin bütünü için ortaya konulan gerekçeler muhalefeti tatmin etmedi. Daha o zaman muhalefet direnç göstereceğinin işaretini verdi. Geçen hafta Meclis’te yaşananlara fragman dememin nedeni biraz da bu. Teklifin içeriğine ilişkin yarın başlayacak tartışma çok daha esaslı olacak.