Üç yıldır üzerinde çalışılan ve 8 temel başlık, 61 maddeden oluşan Türk Yargı Etiği Bildirgesi’nin açıklamasının ardından Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz ve diğer kurul üyeleriyle ile bir araya geldik. Bakan Gül, bildirgenin ortaya çıkmış olmasının aynı zamanda Türk yargısının özgüvenini gösterdiğini belirterek, hem vatandaşlarda hem de yargı mensuplarında farkındalık oluşmasını sağlayacağını söyledi.
HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz ise etik ile disiplinin zaman zaman bir birine karıştırıldığını vurguladı. Kişisel verilerin korunması suretiyle disiplin cezası alan yargı üyeleri HSK’nın sitesinde yayınlanıyor. Etik değerleri ihlal eden yargı mensupları ise ilan edilmeyecek.
‘Yargı ombudsmanlığı’
Etikle bağdaşmayan davranışların da meslekte ilerleme ve tayin gibi konularda karşılığı olacak. Etik değerler konusunda ortaya çıkan genel tablo ise yıl sonlarında yayınlanacak raporlar ile göz önüne getirilecek. Hangi etik değerlerin ihlal edildiği de böylece görülecek. HSK kendi içinde bir tür yargı ombudsmanlığı yapmış olacak.
HSK Başkanvekili Yılmaz ayrıca istatistiklere göre hakim ve savcılarla ilgili yılda 18-20 bin şikayet yapıldığını söyledi. Şikayet sayısı yüksek. Ancak bunlardan yaklaşık bin 500’ü soruşturma konusu olabilecek nitelikte çıkıyor. 300-400 kadar şikâyet de cezaya bağlanıyor.
Sorumluluk beklentisi
Bazı yargı mensuplarının sosyal medyadan yaptıkları siyasi görüşlerini deşifre etmek gibi paylaşımlar tartışma konusu. Hem Adalet Bakanı Gül, hem de HSK üyeleri bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AHİM) de dahil olmak üzere birçok kurumla temas kurulduğunu ve uygulamalar hakkında görüş alındığını anlattı. Yargı mensuplarına sosyal medyanın yasaklandığı ülkeler de var. Ancak şu aşamada bunun Türkiye’de uygulanmayacağı belirtildi. Burada yerleştirilmek istenen otokontrol. Sosyal medya konusunda herhangi bir sınırlama getirilmeyecek ancak “bağımsızlığın sorumluluğu sana ait” denilerek paylaşımlarının önüne gelmemesini sağlayacak sorumluluk beklenecek.