Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki savaşın başlangıç tarihi 27 Eylül 2020’ydi. 44 gün sürdü ve Ermenistan’ın hiç de hesap etmediği bir şekilde sonuçlandı. Ondan sonra geçen süre içerisinde iki ülkenin liderleri çeşitli platformlarda bir araya geldiler. Konuştular, fotoğraf verdiler. Azerbaycan 30 yıl işgal altında kalan topraklarını kurtardıktan sonra, oralarda çok hızlı ulaşım, alt yapı yatırımlarına başladı. Türkiye ile Ermenistan arasında bir kez daha normalleşme için çaba gösterilmesi girişimi de böylece gündeme geldi. Birçok güçlüğe rağmen bir noktaya da getirildi. Zaman zaman sürtüşmeler, provokasyon girişimleri olsa da ileriye doğru gitmeye teşvik eden unsurlar da vardı.
Peki ne oldu da birden bire başa dönüldü? Ermenistan aldığı mağlubiyetin rövanşına mı soyundu? Cesareti nereden geliyor? Neyi amaçlıyor? Bu soruları Azerbaycan’ın Türkiye Büyükelçisi Reşad Memmedov ile konuştum.
Büyükelçi 10 Kasım 2020 tarihinde Türkiye, Azerbaycan ve Rusya arasında imzalanan Üçlü Bildiri’nin koşullarını hatırlattı önce ve şunları söyledi:
“Bildiride yasadışı Ermeni silahlı birliklerinin Karabağı terk etmesi, Azerbaycan’ın diğer toprakları ile Nahçivanı birleştiren Zengezur koridorunun inşası, yerinden edilmiş şahısların evlerine dönmesi gibi önemli hükümler yer almaktadır. Kelbecer, Laçin ve Ağdam bölgelerinin Azerbaycan’a geri verilmesi de bildiride öngörülmüştü. Azerbaycan hümanizm örneği olarak Libya, Suriye, Lübnan ve diğer ülkelerden getirilip buraya yerleştirilmiş Ermenilerin bu toprakları terk etmesi için ekstra zaman bile verdi. Buna karşılık Ermeniler gittikleri zaman aslında Azerbaycanlıların olan evleri yakıp yıktılar, her yere mayınlar döşediler. Bugün de Azerbaycan’ın bütün taleplerine rağmen Ermenistan uluslararası insancıl hukukun temel ilkelerini ihlal ederek mayın haritalarını Azerbaycan’a vermekten kaçınıyor.
‘Mayınlar 2021 yılı Ermenistan üretimi’
Zaferin üzerinden neredeyse iki yıl geçti. Ermenistan’ın bütün ihlallerini görmezden gelerek onu desteklemeğe devam eden bazı ülkelerin cesaretlendirmesiyle Ermenistan yeniden atağa kalkışıyor. İki ülke arasında sınırların belirlenmesi için komisyon kurulmasına rağmen, Ermenistan çeşitli bahanelerle sınırların belirlenmesine engel olmaya çalışıyor. Her gün ayrı bir provokasyonla karşı karşıyayız. Bölgenin dağlık, ormanlık olmasının avantajlarını kullanarak küçük gruplar halinde Azerbaycan toprağına geçiyor ve mayın döşüyorlar. Bu mayınların 2021 yılı Ermenistan üretimi olması da Ermenistan’ın mağlup olmasına rağmen işgalcilik siyasetinden vazgeçmek niyetinde olmadığının beyanıdır. Son provokasyonları da bu şekilde gerçekleşti ve Azerbaycan Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi onları demir yumrukla ağır bir şekilde cezalandırdı.”
Büyükelçi Memmedov Ermenistan’ın öngörülebilir bir politikası olmadığını belirterek, hem üçlü bildiri hem de Brüksel müzakereleri çerçevesindeki sorumluluklarının yerine getirmekten kaçındığını vurguladı. Memmedov, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yasadışı silahlı grupların Karabağ’dan çıkarılması, sınırların belirlenmesi ve Zengezur koridorunun açılması gibi sorumluluklardan kaçınmaya çalışan Ermenistan iktidarı, yalancı ümitlerle Ermeni halkını da kandırmaya, Karabağ’da yaşayan Ermeni nüfusun Azerbaycan toplumuna entegrasyonuna engel olmaya çalışıyor. Yabancı güçlerin kışkırtmasıyla toprağımızı işgal etmeye kalkışan Ermenistan unutmamalıdır ki, yaptığı hiçbir provokasyon cezasız kalmayacaktır. Azerbaycan kendi toprağını kimseye hediye etmeyecektir. Hedefimiz bölgeye barış gelmesi, burada yaşan nüfusun güvenliğinin sağlanması, Avrupa ve Asya’yı birleştirecek koridorun inşasıdır.”