Siyasiler bugün itibariyle son viraja girdiler. Temponun zirve yapacağı haftanın bir örneğini, partisinin İstanbul 1. Bölge 1.sıra adayı BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ile bizzat yaşadım. Tuzla’da sabah halk buluşmasıyla başlayan programı bir televizyon röportajı, iki miting ve son olarak geniş katılımlı bir akşam yemeği ile sürdü.
Öyle ki, koşuşturmacası sırasında sohbetimizi bir etkinlikten diğerine giderken arabada yaptık. Halen Ankara milletvekili olan Destici’ye neden bildiği, tanıdığı bir saha varken İstanbul’dan adaylığı tercih ettiğini sordum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı birinci turda seçtirmek yanında partisini yüzde 3’ün üzerine taşımayı, çıkarabildiği kadar milletvekili çıkarmayı hedeflediğini söyleyen Destici, “Oyu daha düşük olan bir yerden yüzde 10 oy alsam, 6 - 7 vekil çıkaran bir ilde bu, 40-50 bin oy yapar. Ama İstanbul’da yüzde 10 aldığınızda 350 bin oy almış oluyorsunuz. Yani bir anda partinizin oyunu yukarıya taşıyor. İstanbul’da aday olmam bu stratejinin sonucudur. Çünkü genel başkan aday olduğu zaman oy yükseliyor” dedi.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Milliyet Ankara Temsilcisi Didem Özel Tümer’e, partisini yüzde 3’ün üzerine taşımayı, çıkarabildiği kadar milletvekili çıkarmayı hedeflediğini söyledi.
8-10 yer garanti
Destici aday listeleri açıklanmadan, 30 yıl boyunca çeşitli seçimlerde BBP’ye oy veren 9,5 milyondan fazla kişi olduğunu söylemiş ve bu hesap üzerinden 29 ilde partisi için potansiyel gördüğünü belirtmişti. Seçime ramak kala son durumun ne olduğunu sordum. Hazine yardımı için gerekli yüzde 3 barajını geçeceklerinden emin olduğunu vurgulayan Destici, “her akşam yatmadan hesap yapıyorum” dedi ve şunları söyledi:
“30’a yakın ilde milletvekili çıkarma ihtimalimiz var. 15’i yüksek ihtimal. 8-10 arası garanti gibi gördüğüm yerler var ama tabi bunları söylemem doğru olmaz, diğerlerine haksızlık olabilir”.
BBP Genel Başkanı’na kamuoyu araştırmalarında 4 adaydan ikisinin yüzde 5 ve üzeri oy alması durumunda cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kaldığının hesap edildiğini hatırlattım ve beklentisini sordum. Destici ısrarla, birinci turda bitecek dedi:
“Cumhurbaşkanımızın oy oranı 48- 49’a geldi. Yurtdışı oyları bu hesaba dahil değil. 2018’deki yurtdışı oylarında Cumhur ittifakı’nın oy toplamı 65 civarında. İttifakımız bu 65’i tekrar alacak gözüküyor. Bu da yüzde 2’nin üzerinde oya tekamül ediyor. Kılıçdaroğlu da bunu yüzde 1’ini alacak gözüküyor. Ben yüzde 50 buçuk - 51 arası oyla sayın cumhurbaşkanımızın 1. turda en yakın rakibinin 7-8 puan önünde seçileceğini düşünüyorum.”
‘Çözüm Süreci’nin ötesine geçtiler’
Destici’ye PKK lideri Abdullah Öcalan ile İmralı’da görüşüldüğü iddiaları ile seçimden sonra tekrar bir çözüm sürecinin gündeme gelebileceği yönündeki tartışmaları da sordum. Millet İttifakı’nın HDP ve PKK ile tam bir işbirliği içinde olduğunu söyleyen Destici, bu ittifakın ‘Apo’yu bile bırakacağını savunarak, “ Onlar çözüm sürecinin de ötesine geçmiş vaziyetteler. PKK’nın PYD’nin istediği her şeyi verecekler. Onlardan Cumhurbaşkanı yardımcısı da olacak eğer seçimi kazanırlarsa. Şimdi bunu tepki olur diye dillendirmiyorlar” dedi. Daha önce de Çözüm Süreci’ne karşı çıktıklarını ama devletin denediğini söyleyen BBP Genel Başkanı, “AK Parti’nin içinde bu düşüncede olanlar yok mu? Var. Aynı şey HÜDAPAR için de geçerli. İlkesel olarak söylüyorum her siyaset kuruluşu elbette fikrini söyleyebilir. Teröre ve şiddete başvurmadığı sürece bunlar demokratik siyaset içinde değerlendirilir. Ama ben Türk bayrağına Türkiye bayrağı diyen ya da Türkiye’de federasyon özerkliği isteyen birileriyle iş birliği yapmam. Ben sayın Cumhurbaşkanımızın öyle bir düşüncede, niyette olduğunu sanmıyorum. Hatta seçimden sonra Türkiye’nin hem Suriye’nin kuzeyi, hem Irak’ın kuzeyi, hem de içeride terörle mücadele noktasında daha kesin ve kararlı adımlar atacağını biliyorum. “ diye konuştu.
Seçim öncesi tabloda, milliyetçi parti sayısındaki fazlalığın seçim sonrasında değişebileceğine dair bir beklentisi olup olmadığını da sordum Destici’ye... Sadece Cumhur İttifakı’nda iki ayrı milliyetçi parti, dışarda İYİ Parti ve Zafer Partisi var çünkü. O ise cevabına, “Meral Akşener’in İYİ Partisi milliyetçi bir parti değil. Milliyetçi bir parti terörle, terör örgütüyle beraber olan bir ittifakta yer almaz” diyerek başladı. Kendi ittifaklarının 15 Temmuz darbe gecesi sokakta kurulduğunu söyleyen Destici, “Biz oturup saatlerce konuşmuyoruz. Zaten ortak düşüncelere sahibiz. Bu nasıl seçimden 5 yıl sonra devam ettiyse tam bir uyum içerisinde önümüzdeki 5 yıl da yine tam bir uyum içerisinde devam edecek. Milliyetçiliğin esas sahibi olan MHP ve BBP zaten birlikte.” dedi.
‘Kaybederse onlar sokak hareketlerine yönelir’
Yabancı basında başta olmak üzere kimi çevrelerce gündeme getirilen seçim sonucunda Millet İttifakı’nın kazanması halinde ‘sokakların karışabileceği’, ‘iktidarın devredilmeyeceği’ iddiaları için görüşünü de sordum Destici’ye. BBP Genel Başkanı, bunların ‘dışarıdan’ destek almak ve kitleleri harekete geçirme hedefi taşıdığını belirterek “Ben tam tersini düşünüyorum. Seçimi kaybederlerse onların sokak hareketlerine yöneleceğini düşünüyorum. Çünkü o ittifakın içinde PKK var. İkincisi Kılıçdaroğlu sadece PKK ile işbirliği yapmadı FETÖ ile de işbirliği yaptı. Onların da hücreleri, kriptoları var. Onlar da harekete geçer. Üçüncüsü de aşırı sol gruplar var. DHKPC gibi. Gezide bunları gördük. Aradaki fark, oy farkı az olursa ben bunların sokağa çıkacaklarını ve sandıklarda hile yapıldığını iddia ederek sokakları karıştıracaklarını düşünüyorum. Hiç heves etmesinler, devlet bütün bunların bilgisine sahip ve bütün bunların tedbirini alıyor” dedi.