Der mi, demez mi derken, dedi. ABD Başkanı Joe Biden, 1981 yılının 22 Nisan’ında soykırım ifadesini kullanan Ronald Reagan’dan sonra bu tanımı kullanan ikinci ABD Başkanı oldu. Tek fark o tam 24 Nisan’da ve anma mesajında ifadeye yer verdi. Kimilerine göre bunun nasıl olduğuna inanmak güç çünkü “demek ki Türkiye bir müttefik olarak gözden çıkarıldı.” Bu kadar şaşırılması şaşırtıcı. Zira Biden da öncülleri gibi seçim sürecinde ABD’de yaşayan Ermenilere 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanıyacağı vaadinde bulunmuştu. Bulunmayan başkan adayı var mıydı? Dünyada en çok Ermeni’nin yaşadığı yerlerin başında ABD geliyor. Ama öncülleri başkanlık koltuğuna oturduğunda Türkiye-ABD ilişkilerinin önemini hatırlıyordu ve “büyük felaket” diyorlardı. Bir de galiba ötekilerin Kamala Harris gibi bir başkan yardımcısı yoktu.
Harris faktörü
Dikkat Biden’a verilince Harris’in bu konudaki etkisi göz ardı ediliyor.
Harris nerenin senatörüydü?
Amerika’daki Ermenilerin yarısına yakınının yaşadığı Kaliforniya’nın.
2019 yılında ne yapmıştı?
Türkiye’de isimlerine aşina olunan senatörler Bob Menendez ve Ted Cruz ile birlikte ABD Senatosu’nda 1915 Olayları’nın ‘soykırım’ olarak tanınması önergesinin destekçisiydi.
Harris’in aynı zamanda her biri bir seçmen olan Ermeni toplumu üyelerine yönelik birçok açıklamasından birinde kullandığı ifade şu; “İnsanlık tarihinin en karanlık zamanlarından biri olan Ermeni Soykırımı’nın uygun bir şekilde tanınması için Ermeni toplumunun yanında olacağım”.
Benzer hesaplar
Amerikalı Ermenilere verilen sözler kadar, Kanada’da yaşayan yaklaşık 65-80 bin civarındaki Ermeni’ye verilen sözler de var tabii. ABD’den, Kanada’ya neden geçtim? Çünkü şunun şurasında iki hafta önce açıklanan ihracat izni iptalinde de “seçmen” etkisi söz konusu. Neydi olay? Kanada, kendi teknolojisinin Dağlık Karabağ’daki çatışmalarda kullanıldığı gerekçesiyle yerli yapım insansız hava aracı (SİHA) Bayraktar TB2’de kullanılması nedeniyle önce bir araştıracağım diye ihracat iznini geçen yıl askıya aldı, sonra da iptal ettiğini açıkladı. Tesadüfen, 24 Nisan’dan biraz önce yapıldı o duyuru...
Dağlık Karabağ’daki çatışmalara Ermenistan saflarında yer almak için Kanada’dan kalkıp giden Ermeniler var. Çatışmalar sürerken Kanada hükümetine yaptıkları çağrılar, düzenledikleri protesto eylemleri, Türkiye’nin Ottava Büyükelçisi Kerim Uras’ın Concordia Üniversitesi’nde davet edildiği etkinliği iptal ettirmek için organize ettikleri kampanyalar için Kanada basınına kısaca göz gezdirmek yeterli. Kanada’da parlamentodan tutun da medyadaki örgütlülüğüne değin güçlü bir Ermeni lobisi var. Zaten 2002’de Senato, 2004’de Avam Kamarası’nda Ermeni iddialarına destek veren kararlar alındı. 2006’da Hükümet düzeyinde iddialara destek verildi. Oysa bu kararların hepsi 1982 - 1985 yılları arasında Türk Büyükelçiliği’ne ve büyükelçilik çalışanlarına yönelik ASALA ve Ermeni Devrimci Ordusu saldırılarına rağmen alındı. Kısa hatırlatmanın ardından sözü ülkenin ufkunda yakında da erken seçim olduğuna bağlayalım. Ekim 2019’da yapılan seçimlerde Liberal Parti lideri ve Başbakan Justin Trudeau hükümeti Avam Kamarası’nda çoğunluk sandalyesine sahip olmadı. Ülkede azınlık hükümeti kuruldu ve hükümet diğer partilerin desteğiyle ayakta olduğu için erken seçim olasılığı yüksek.
Kanada’da olanın, Amerika’da olandan ya da yarın kayda değer Ermeni nüfusa sahip başka bir ülkede olabileceklerden farkı yok. O nedenle Türkiye’nin sadece 1915 olaylarında değil, savunduğu her iddiada kendisini anlatabilmesinin ve kabul ettirebilmesinin yolu da güçlü ve etkili bir diaspora olabilir.