Deniz Kilislioğlu

Deniz Kilislioğlu

deniz.kilislioglu@ntv.com.tr

Tüm Yazıları

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri, geçen hafta İstanbul’da çok dikkat çeken bir ifade kullandı:

“Devletler ve özel sektör, Rus gıda maddeleri ve gübresinin, Ukrayna tahılı gibi dünya pazarlarına ulaştırılması için işbirliği yapmalı.”

Genel Sekreter, bunun emtia fiyatlarının düşmesi için hayati önemde olduğunu belirtip, “Taşıma, sigorta ve finansal açıdan bazı zorlukları aşmamız gerekiyor, bu engellerin kaldırılması için AB ve ABD ile çalışıyoruz” dedi.

Bu ürünlerin Batı’nın yaptırımlarına maruz kalmaması Rus tahıl şirketleri, o şirketlerin ürünlerini taşıyan nakliye firmaları ve o gemilere sigorta yapan şirketler açısından hayati önemde. İstanbul mutabakatına göre BM, bir anlamda Rusya’ya garantör olmuştu. Ancak özellikle Rus gübresi hala limanlardan çıkabilmiş değil. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, bu anlaşmanın hayata bir an önce geçebilmesi için uğraşıyor. Zira Rusya gidişattan memnun olmazsa Ukrayna tahılının dünya pazarlarına satılmasına imkân tanıyan ve 120 günlük süresi olan anlaşmayı devam ettirmeyebilir. Rusya, Türkiye ile mutabakatın hatırına bu süreyi veriyor ama verilen mesajlara bakılırsa sabrı da tükeniyor ve BM’den Batı’yla bu meseleyi hızlıca çözmesini talep ediyor.

Haberin Devamı

Rus Dışişleri Bakanlığı’nın Uluslararası Örgütler Birimi Başkanı Pyotr Ilyiçev’in dikkat çekici ifadeleri şöyle:

“Aktif şekilde BM sekretaryasıyla koordinasyon halindeyiz. Washington, Brüksel ve özel yabancı şirketlerle hedefe yönelik çalışmalar yürütülüyor. Başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere tüm dünya, uluslararası gıda pazarlarını istikrara kavuşturmakla ilgileniyor. Şirketlerimizin karşı karşıya kaldığı Batı’nın suni ve gayri meşru engelleri ortadan kaldırılmadan, tedarik zincirinin normal işleyişini yeniden sağlamak ve gıda güvenliğini sağlanmak ve bu sorunları çözmek pek mümkün değil. Şu ana kadar BM’nin çabaları istenilen sonuca ulaşmadı ancak çalışmalar devam ediyor.”

Bu arada Moskova’nın Batı’ya bir diğer eleştirisi Ukrayna tahılıyla ilgiliydi. Uzun süren tahıl koridoru müzakerelerinde “gıda krizini büyütmekle” suçlanan Rusya, mutabakattan sonra Ukrayna buğdayının Afrika, Ortadoğu gibi ülkelere gitmediğini duyurdu. Ilyiçev’in şu sözleri dikkat çekiciydi: “Şu ana kadar buğday değil, mısır, soya fasülyesi gibi tahıl ürünleri gönderildi. Ama bunlar ihtiyacın büyük olduğu gelişmekte olan ülkelere değil Birleşik Krallık, İrlanda, İtalya, Kore, Türkiye ve Çin gibi zengin ülkelere gitti. Bu bize de sürpriz oldu. Oysa bu mutabakata, gelişmekte olan ülkelerde gıda sektöründeki krizi önlemek için varılmıştı” dedi.

Haberin Devamı

Rus gübresi çıkamıyor

Rus gübresi çıkamıyor

Rusya’nın gübre ihracatı

(OEC- The Observatory of Economic Complexity verileri)

Dünyanın en büyük gübre ihracatçısı

En çok ihraç edilen 7.ürün

Gübre ihracat geliri: 1,5 milyar dolar (2021-2022 artışı: Yüzde 189)

İhraç edilen ülkeler: Brezilya, Estonya, Hindistan, Çin, ABD

Rus gübresi çıkamıyor

Başkanlar ve ABD ulusal arşivi

Dünya 2.5 haftadır ABD eski başkanı Donald Trump’ın Florida’daki evine yapılan baskını konuşuyor. Trump’ın kendi atadığı FBI (ABD İç istihbarat Birimi) Başkanı bu operasyon için düğmeye bastı. Hafta içi de Amerikan Adalet Bakanlığı arama için mahkemeye sunduğu talep metninin önemli bölümünü sansürleyerek de olsa yayınladı. Ayrıca uzun yıllar New York’ta gazetecilik yapmış Andrew Kirtzman’ın piyasaya yeni çıkan kitabında da çok ilginç iddialar ortaya atıldı. Kirtzman’ın New York eski belediye başkanı ve Trump’ın avukatı Rudy Giuliani hakkında yazdığı kitaptaki en ilginç iddia da, arama yapılan malikanenin altında bir tünel bulunduğuydu.

Haberin Devamı

Trump’a dönük bu operasyonu, Kasım ayında yapılacak ara seçimlerle, ABD derin devletiyle, Cumhuriyetçi Parti içindeki mücadeleyle, hatta Trump’ın Rusya bağlantısıyla ilişkilendirenler oldu. Beykoz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Küntay’a göre bu baskının bir tek sebebi var: Başkanların Arşiv Yasası (Presidential Records Act).

Prof. Küntay, Trump’ın Watergate skandalı sonrasında 1978 yılında çıkarılan yasaya aykırı hareket ettiğini ve operasyonun tamamen bununla ilgili olduğunu ifade ediyor. Bu operasyonun yeni başlamadığının altını çiziyor ve geçmişte yapılan açıklamalarla Florida’daki evin soruşturmaların odağında olduğunu söylüyor:

“Başkanlar görevden ayrılırken, Ulusal Arşiv’den başarşivci gelir, Başkan ile görüşür. Der ki ‘bunlar çöptür, bunlar arşivliktir, bunlar devlet belgesidir.’ Ülkenin ulusal güvenliğiin etkileyecek belgeler arşivlerde durur, belirli bir müddet sonra da halka açılır. Diğerleri de doğrudan halka açılır. Bu da ‘Bilgi Alma Yasası’nın bir gereğidir. ABD’de bu süreç her dört yılda bir yaşanır”.

Neler var neler yok!

Bu yorumdan sonra ABD Ulusal Arşivleri sitesine girdim. Vaktiniz varsa https://www.archives.gov/presidential-libraries adresine göz atın derim. Bu sitede 1929’dan sonra görev almış 15 eski ABD başkanı dönemine ilişkin veriler var. Bazıları sadece kronolojik bilgi ile sınırlı, bazılarındaysa yıllar sonra açılan belgelere erişilebiliyor.

Örneğin en zengin arşivlerden biri -geçen zaman da öngörüldüğünde- George W. Bush’un arşivi. Irak Savaşı’nı başlatan kararın taslakları, yabancı liderlerin ABD Başkanı’na gönderdiği mektuplar, yapılan görüşmeler, dönemin Ulusal Güvenlik Danışmanı Condoleeza Rice’ın görüşlerinin de yer aldığı belgeler, savaşı başlatan konuşmanın taslak versiyonları dahil pek çok belge arşivlenmiş durumda. ABD Ulusal Güvenliği ile ilgili olduğu düşünülen belgeler sitede liste olarak yer alıyor ve bunlara erişim kapalı. Bilgi talep edilmesi durumunda bu belgeler kişiyle – bilgi edinme yasası kapsamında- paylaşılabiliyor; ancak değerlendirme Ulusal Arşiv yetkililerinin inisiyatifinde.

Gelelim Eski Başkan Donald Trump döneminin arşivine. Burada ağırlıklı olarak sosyal medya paylaşımları arşivlenmiş durumda. Malum ABD Başkanları sosyal medyada @POTUS adresini kullanıyor (President Of The United States). Başkan değişse de kurumsal sosyal medya hesabı değişmiyor. Her başkan görev süresi dolduktan sonra başkanlık sırasına göre kullanıcı adına ek alıyor. Başkanın attığı tüm tweetler, aldığı tüm beğeniler, yaptığı retweetler ve Başkan’a verilen cevaplar görev süresinin başladığı günden bitiş güne kadar yine bir twitter hesabında görülebiliyor. (Donald Trump’ın Twitter dökümüne@POTUS45 adresinden ulaşılabiliyor.) Üstelik sadece kendisinin değil, eşinin, kabinesinde çalışan tüm isimlerin kurumsal hesaplarının yanında kişisel hesaplarında paylaştığı mesajlar da arşivlenmiş durumda. Elbette merak edilen kamuoyuna halihazırda açık olan paylaşımlar değil. Merak edilen asıl şeyler, belgelerin gizlilik süresi dolduğunda ortaya çıkacaklar. Bugün asıl mesele Trump döneminde belgelerin kaçırılıp kaçırılmadığı olsa da biz bu vesile ile yakın tarih meraklılarına, ABD Ulusal Arşiv sitesinin uzun vakitler geçirilebilecek güzel bir kaynak olduğunu söyleyelim...