Yoksulduk ama mutluyduk, şimdi zenginiz ama çok mutsuzum, ancak boşanmayacağım
“Eşimle severek evlendik. Evlendikten iki yıl sonra, maddi sıkıntılar nedeniyle İstanbul’a yerleşmeye karar verdik.
Beş yıl o da ben de bir konfeksiyon atölyesinde işçi olarak çalıştık. Sonra da kendi atölyemizi kurduk.
Başarılı olmak için günde en az 15 saat çalışıyorduk. 2-3 yılda durumumuzu düzelttik. Evimizi ve arabamızı aldık.
Bu birlikteliğimizden iki de çocuğumuz oldu. Eşim işini daha da büyüterek başka işlere de girdi.
Şimdi çok zenginiz. Benim de özel arabam var. Evde her işi yardımcılarım yapıyor. Ama çok mutsuzum.
Eşim gece yarılarına kadar gelmiyor. Hafta sonraları bile onu göremiyoruz.
Geçen gün cep telefonu çaldı. O banyoda olduğu için ben açtım. Arayan her kimse hemen kapattı. Ben de kuşkulanarak cep telefonundaki mesajlara baktım.
Şaşkınlık içinde kaldım. Bir kadından gelen cinsel içerikli mesajları görünce az daha çıldıracaktım. Beni aldattığını anladım.
Bunun üzerine tartıştık. Bana ‘istediğin zaman gidip boşanma davası açabilirsin. Mahkeme ne takdir ederse o nafakayı öderim,’ dedi.
O akşam uyku uyuyamadım. Tüm yaşadıklarım film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti. Atölyede yıllarca birlikte çalışmıştık.
Ben çocuğumu emzirirken bile çalışmayı bırakmadım. Yıllarca üzerimde aynı elbiseyle gezdim.
O zamanlar o da ben de birbirimize aşıktık. Bana her gün ‘Benimle evlendiği için ne kadar şanslı olduğunu,’ söylerdi. Yemeğimiz bir çorba da olsa hep birlikte sofraya otururduk.
Hafta sonları pikniğe gider mangal yakardık. Çocuklar da biz de mutluyduk. Eşim bizimleydi. Hayatın her alanını paylaşıyorduk.
Keyifli olduğu akşamlar bağlama çalar, benim için bestelediği türküyü söylerdi.
Ne oldu anlamıyorum. Şimdi çok zenginiz ama mutsuzum. O beni aldatıyor. Şu anda sahip olduğu serveti birlikte çalışmamıza borçlu olmasına rağmen ‘istersen gidebilirsin’ diyor. Ne yapacağımı bilemiyorum.”
Hanımefendinin yaşadıkları hiç de kolay değil. Büyük emeklerle kurduğunuz yuva bir anda bu hale gelebiliyor.
Para bazı insanları şaşırtabiliyor. Her şeyi birlikte yaptıktan sonra, “İstediğin zaman gidebilirsin,” demek herhalde çok can yakıcıdır.
Bu Hanımefendiye, “Eşinin bunları söylemesinin hiçbir öneminin olmadığını, boşanmak isterse maddi ve manevi tazminatla birlikte nafaka talep edebileceğini, ayrıca, ‘Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi’ gereği olan hakları olduğunu da anlattım.
Ama o halen eşine aşıktı ve çocuklarının babalarından ayrı kalmalarını istemiyordu. Aldatıldığı için içi yansa da bu evliliği sonuna kadar götürmek istiyordu. Ben de bu durumda, mümkünse eşiyle birlikte aile danışma merkezine gitmesinin doğru olacağını söyledim.
***
Değerli okurlarım, gönderdiğiniz mesajlarınız, değerlendirmeleriniz ve katkılarınız için çok teşekkür ediyorum.
Sağlıklı ve mutlu kalın.
Cengiz Hortoğlu