Velayet Ve Nafaka Savaşları
Dün akşam değerli arkadaşım, Babasız Bırakılan Çocuklar Ve Çocuksuz Babalar Derneği Başkanı İbrahim Aksoy'la konuştuk. Çok önemli noktalara değindi. Ortak velayet ve ebeveyne yabancılaşma sendromuna dikkat çekti.
Değerli okurlarım dileğimiz bir evliliğin ömür boyu mutlulukla sürmesidir. Ancak, büyük bir sevgiyle başlayan bir evlilik hangi nedenle olursa olsun, birden boşanmayla sonuçlanabiliyor.
İşte asıl sorunlar da bundan sonra başlıyor.
Bazen iki taraftan biri, çocuğunu diğer ebeveynle görüşmesini engellemeye kadar varan davranışlar içerisine girebiliyor.
Bu davranışın, kendi çocuğuna telafisi imkânsız zararlar verdiğinin farkına varamıyor. Bakmaya kıyamadığı yavrusuna hayat boyu kurtulamayacağı bir travmayı yaşatmaya nasıl kıyıyor! Anlamak mümkün değil.
Ben velayet hakkının anne-babadan daha çok çocuğun hakkı olduğuna inanıyorum. Çocuk Haklarının Uygulanmasına Dair Avrupa Sözleşmesi çocukların haklarını çok net olarak belirlemiş.
Çocuklarımız geleceğimiz, bu nedenle velayet çok önemli!
*İki haftada bir kez, hem de icra yoluyla çocuğunu görmeye çalışan bir ebeveyn düşünün. (Bu masrafı karşılayamadığı için çocuğunu göremeyenler bile var.) Oysa bu sürelerin çok daha uzun olması gerekir. Hatta, çocuk veya ebeveyn birbirlerini görmek istediğinde, koşulların elverdiği ölçüde görüşebilmeli! İcaraya da gerek olmamalı!
*Çocukların diğer ebeveynle yeterince görüşememesi ebeveyne yabancılaşma sendromunun önemli bir nedenidir.
*Ebeveyne yabancılaşma sendromunun diğer bir nedeni de çocuğunun velayetini alan ebeveynin yaptığı hatalardır. Çocuğunu ayrıldığı eşinden soğutmak için, eski eşinin aleyhinde konuşmak, kötülemek, çocuğu şımartmak da dahil olmak üzere büyük çaba içinde olanlar var.
*Ebeveyne yabancılaşma sendromunu önlemenin en kesin yolu ise ortak velayettir. Ortak velayet, her iki tarafın sorumluluğu paylaşmasını da sağlayacak ve velayeti alan ebeveyne de büyük kolaylık sağlayacaktır. Sayın Aksoy da bunun önemini vurguladı.
Önemli bir diğer sorun da süresiz nafakadır.
Süresiz nafakaya neden karşısın? diye soranlar, ağağıda yazdıklarıma bir göz atın ve kendinizi nafaka mağdurların yerine koyun beni anlarsınız.
*500 TL nafaka borcu için hapis yatanları...
*Hayat boyu birine borçlu olmayı ve o borcun azalmayıp her yıl daha arttığını...
*İlk eşinin nafaka borcunu ödemek için başkalarının merdivenlerini silmek zorunda kalan bir kadını...
*Nafaka borcunu ödeyebilmek için sofraya zeytini sayıyla koyanı...
*10 gün evli kaldı diye 30 yıldan bu yana nafaka ödeyeni...
*Nafaka borcu nedeniyle huzur evinde kalanı...
*İlk eşin nafakasını ödemek için kâğıt toplayanları...
*Bir çocuğun (nafaka borcu nedeniyle) babası hapse girmesin diye okul harçlığını babasına vermesini...
İŞTE BU NEDENLERLE SÜRESİZ NAFAKA SÜRELİ HALE GETİRİLMELİDİR. ACİL OLARAK DA HAPİS CEZASI KALDIRILMALIDIR.
ELBETTE BİR NAFAKA FONU KURULMALI VE NAFAKA SÜRESİ BİTTİĞİ HALDE ÇALIŞAMAYAN KADINLARIN NAFAKASINI ALMALARINI SÜRDÜRMELERİ SAĞLANMALIDIR.
Cengiz Hortoğlu