Bu sabah, sunuculuk yapan bir kadın arkadaşım aradı. Bir sosyal medya kullanıcısının iki günden bu yana kendisinin paylaşımlarına sürekli olarak hakaret içeren yorumlar yaptığını ve bu nedenle moralinin bozuk olduğunu söyledi.
Paylaşımları yüzlerce övgü alan işinde çok başarılı bu arkadaşımı böylesine haksız bir saldırı çok üzmüş.
***
Teknolojinin dolayısıyla sosyal medyanın da gelişimi ile tanınmış insanlara ulaşmak çok daha kolaylaştı. Bu durum tanınmış insanların sevenleriyle iletişimini güçlendirdi. Ancak aynı şekilde sözel saldırıyı da kolaylaştırdı.
Ben arkadaşıma, hiç zaman kaybetmeden hak arama özgürlüğünü kullanmasını önerdim.
***
Ne yazık ki bu saldırıları yaşam biçimi haline getirenler var; adam sabah erkenden kalkıyor ve klavye başında gece yarılarına kadar başarılı insanlara hakarete devam ediyor.
Hiç kimsenin bir başkasına hakaret etmeye hakkı yoktur. Eleştiri ile hakareti ayırmakta zorluk çekenler var.
***
Sosyal medya üzerinden bir habere veya bilgiye ulaşmanız, o haberle veya habere konu olan kişilerle ilgili yorum yapmanız ve düşüncelerinizi açıklamanız saniyeler içinde gerçekleşebiliyor.
Sosyal medya üzerinden yazdığınız bir yazı veya bir yoruma dünyanın diğer ucundaki insanlar bile anında ulaşabiliyor. Ve yazdıklarınız kalıcı hale geliyor. Bu Sosyal medyanın ne denli etkili olduğunu gösteriyor.
Bazen yorum adı altında öyle şeyler yazılıyor ki bu durum gerçekten ciddi bir sorun oluşturuyor.
Görüştüğüm birçok sanatçı, gazeteci, sunucu ve yazar arkadaşım bu durumdan çok şikayetçi…
Bu nedenle sosyal medyadan tamamen elini ayağını çekenler var.
Birçok arkadaşım da sadece bu yorumlar nedeniyle sosyal medya üzerinden düşüncelerini açıklayamıyorlar. Çünkü yazdıkları yazının altında kimin ne yorum yapacağını bilemiyorlar.
Hiç kimsenin ‘Ben aklıma geleni yazarım, bu benim düşüncem,’ deme hakkı yoktur. Herkesin, bireyin kişilik haklarına saygı gösterme zorunluluğu vardır.
***
İnternet üzerinden de olsa hakaret suçunun cezası Türk Ceza Kanunun 125.maddesinde düzenlenmiştir. Hakaret eden kişi başka isim de kullansa, rumuz da kullansa cezadan kaçamaz.
Peki sosyal medya üzerinden hakarete uğrayanlar ne yapmalı?
*Haksızlığa uğrayanlar mutlaka hakkını aramalı. Bireyin hak arama özgürlüğünü kullanmasının sadece kendisine değil tüm topluma yararı vardır. Bunu yapanın yanına kalmamalı...
*Çünkü bazı kişiler bunu bir alışkanlık haline getirmiş durumdalar. Adeta başarılı insanların üzülmesinden keyif almaktadırlar.
*Hakaret mağduru olan kişi bulunduğu ilin Cumhuriyet Savcılığına olayı anlatan bir dilekçeyle başvuruda bulunulmalı. Bu dilekçeye delillerin de eklenmesi gerekiyor. Yapılacak araştırma sonunda hakaret eden kişinin ismi belli olmasa bile bu suçu işleyen kişi tespit edilecektir.
*Ayrıca sosyal medya mağdurunun, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat ve o hakaret içeren yorumların kaldırılmasını talep etme hakları vardır.
*Mahkeme manevi tazminatı miktarını, yapılan eylemin ağırlığına, kusura ve tarafların sosyal ve ekonomik durumuna göre belirleyecektir.
***
İşte Türk Ceza Kanununun bu konuyla ilgili maddeleri:
Madde 125- (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden (...) (1) veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.
(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.
(3) Hakaret suçunun;
a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,
İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
(4) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.
(5) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.
Madde 126- (1) Hakaret suçunun işlenmesinde mağdurun ismi açıkça belirtilmemiş veya isnat üstü kapalı geçiştirilmiş olsa bile, eğer niteliğinde ve mağdurun şahsına yönelik bulunduğunda duraksanmayacak bir durum varsa, hem ismi belirtilmiş ve hem de hakaret açıklanmış sayılır.
***
Her şeyin hayalleriniz gibi olması dileğimle…
Cengiz Hortoğlu