Lokman Dağ “Midyeden Medyaya”
(Hiçbir başarı rastlantı değildir.)
Değerli okurlarım başarıları alkışlamaya devam ediyoruz. Bugün sizlerle çok değerli arkadaşım Lokman Dağ'ın başarı öyküsünü paylaşacağım. Bu köşede başarı öykülerini paylaştığım değerli dostların ortak özellikleri başarılarının yanında mütevazı ve samimi olmalarıdır.
Lokman Bey öncelikle kendinizi tanıtır mısınız? Nerede doğdunuz, aileniz ve mezun olduğunuz okullar, yaptığınız işler ve şu andaki göreviniz...
-Cengiz Bey, öncelikle bana köşenizde yer verdiğiniz için sonsuz teşekkür ediyorum. Aslen Mardinliyim. Rahmetli babam aşiretin reislerindendi. 7 kardeşiz. Ben henüz çocukken1993 yılında İzmir’e zorunlu bir göç yaşadık. Eğitim hayatımı İzmir’de tamamladım. İzmir Karataş Lisesi ve Ege Üniversitesi Radyo TV Sinema bölümü mezunuyum. İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Siyaset yüksek lisansı tez aşamasındayım. 17 yıldır Medya sektöründeyim. Sarı Basın kartı sahibiyim ve son 6 yıldır görev yaptığım 360 TV’de "Anadoludayız" programının sunuculuğunu yapıyorum.
Siz mesleğinizde çok başarılısınız, bugünlere gelmek için nelere dikkat ettiniz?
-Aslında gazeteci olmaya lise yıllarında karar verdim. Önceleri sizin gibi bir avukat olmayı çok istiyordum ama Gazetecilik daha ağır bastı… Henüz üniversite birinci sınıftayken İzmir SKY TV’de stajyer olarak mesleğe başladım. Hiç yılmadım. Mesleğimin gerektirdiği her işi yaptım. Karşıma çıkan zorlukları sabır ve azim ile yendim. Hiçbir zaman yalan haber yapmadım. Hep doğru bildiklerimin arkasında durdum, hocalarımı ve meslek büyüklerimi hep dinlerdim. Söyledikleri her sözü kulağıma küpe yaptım. Azimle, tırnaklarımla bugünüme geldim. Kameraman asistanı olarak başladığım macerama sunucu olarak devam ediyorum.
Savaş Akınile birlikte Tapeden Kodese 1-2 kitaplarını yazdım.
Hayatınızda sizin için çok önemli üç şey nedir diye sorsam ne cevap verirsiniz?
-Ailem, dostlarım ve kitaplarım
Biraz da gelecekten konuşalım, geleceğe dönük ne gibi planlarınız var?
-Mesleğimi çok seviyorum. Sunuculuk elbette çok keyifli hatta birçok genç meslektaşımın da hayali… Ama bir gün elbette bitecek. Ben televizyon formatı yazmayı çok seviyorum. Hangi sektörde olursam olayım bir yanım hep medya sektöründe olacak. Aynı zamanda ulusal bir gazete de yazarım. İlerde program yapımcılığı yapmayı da çok istiyorum.
Ben çocukluk yaşlarımda okul harçlığımı çıkarmak için İzmir Çeşme’de tezgâhta midye satıyordum. Malum midyeciler genelde Mardinli olur. Midye tepsisinde dünyanın en güzel halkla ilişiklerini öğrendim. Beni ben yapan en önemli değer o midye tezgahıdır. Beni tanıyanlar bilir yatırımlarımı İzmir’e yapıyorum. Yakında kardeşlerimle Türkiye’nin en sağlıklı midye fabrikasını İzmir’de kurmayı düşünüyoruz. Çalışmalarımız devam ediyor. Pandemi, süreci biraz geciktirdi.
Sizi tebrik ediyorum, harika bir başarı öyküsü, sizi kutluyorum. Lokman Bey, sizi en çok ne mutlu eder? En çok keyif aldığınız şeyler nelerdir? Sizin için mutluluğun tanımı nedir?
-Hayatım boyunca hep gezdim, yedim içtim. Anadolu’yu gezerken dönüp baktığımda geride muazzam dostluklar biriktirdim. Kitap yazmaya ve yemek yemeye bayılırım. Şiir kitabı hazırlıyorum bu aralar daha sonra belki bir gezi ve yemek kitabı yazmak beni çok mutlu eder.
Benim için mutluluk; öncesini ve sonrasını düşünmeden “anı” yaşamaktır.
Bütün başarılarınıza rağmen, mütevazılığınızı koruyorsunuz. Bunu başarmak çok zor mudur?
-Aslında mütevazı olmak bir erdem değildir. Herkesin böyle olması gerekiyor. Ben Mardinli bir aşiretin oğluyum ve biz atalarımızdan hep bunu gördük. Eğer büyüdükçe küçülebilirseniz o zaman başarılı olabilirsiniz. Ego denen beni, her gün bine bölüyorum böylece daha mutlu oluyorum.
Mesleğinde başarmak isteyenler, “Başarının sırrı nedir?” diye size sorsalar, ne cevap verirsiniz?
-Başarının sırrı kendiniz olmaktır. Kendilerinden önce bu işi yapanları hep iyi takip etsinler ama taklit etmesinler. Bir işe, bir habere kendi imzanızı atarsanız o zaman başarı sizin arkanızdan gelecektir. Siz, siz olun, çok çalışın, merak edin, sorun, sorgulayın…
Peki bilgisayarla, internetle, sosyal medyayla aranız nasıl?
-Biz aslında Z kuşağı gibi teknolojinin içine doğmadık ama ucundan yakalayıp hızlı bir şekilde adapte olduk. Sosyal medyayı çok iyi kullandığımı düşünüyorum. Sonuçta teknoloji hızla ilerliyor. Çağı yakalamak gerekli… Sosyal mecralarda kendi adıma hesaplarım var ve oraya da içerik üretmeye devam ediyorum.
Evde eşinize yardım eder misiniz? Örneğin, mutfağa girer misiniz?
-Aslında evde eşime yardım ediyorum. Yıllardır yemek programları yapıyorum. Mutfakta çok iyiyimdir. Özellikle et yemeklerini harika yaparım. Ev dışında tüm yemekleri ben yapmama rağmen, eşim kendi mutfağımıza sokmaz beni… Dağınık çalıştığımı söyler. Ev işleri konusunda genellikle yardımcı oluyorum.
Lokman Bey çok sayıda gezi ve yemek programları yaptınız. Bize sizi çok etkileyen bir anınızı anlatabilir misiniz?
-Anadolu’yu gezerken o zamanki yöneticim saçlarımı kısaltmamı istedi. Yeni bir imaj çalışması için… Daha yeni yeni tanınmaya başlıyordum. Malatya Darende’de salça yapan bir teyze ile sohbet etmeye başladık. Elimdeki mikrofonda 360 logosunu sonradan fark etti. “Ah be oğlum sizin kanalda Lokman diye bir çocuk var onu çok seviyorum. Selamımı söyler misin?” dedi. “Tabii teyzeciğim.” dedim. Sonra da kendi kendime selam söyledim.
Çok güzel... Peki, hobileriniz var mı? Hafta sonlarını nasıl geçirirsiniz?
-Hobilerim arasında okullara kütüphaneler kurmak var ve ihtiyaç sahibi çocuklara kitap ulaştırmak. Sık sık kitap kampanyaları ile öğrencilerimize kitap yolluyorum. Şiir yazmayı, spor yapmayı, basket oynamayı, saat ve tespih koleksiyonu yapmayı çok seviyorum.
Lokman Bey medyaya ilgi duyan gençlere başarılı olmaları için ne önerirsiniz?
-Öncelikle ne olmak istediklerine karar versinler. Çok çalışıp farklarını ortaya koysunlar. Asla yılmasınlar, Teknolojiye ayak uydursunlar. Hayatta kendilerine bir hedef koysunlar ve o hedefe varmak için gece gündüz demeden azimle çalışsınlar. İyi bir gazeteci, iyi bir sunucu, kameraman değil önce iyi bir insan olsunlar…Ben midye tezgahından medya sektörüne geçtim. Ben başardım onlarda başarabilirler. Saygılarımla…
Lokman Bey, bu harika söyleşi için çok teşekkür ediyorum. Hayat yolculuğunuzun değerli ailenizle birlikte muhteşem geçmesini diliyorum. Yolunuz açık olsun.
Cengiz Hortoğlu